Oyuncu Hülya Koçyiğit, Posta gazetesinden Alev Gürsoy Cimin’e verdiği röportajda, AKP iktidarı hakkında açıklamalarda bulundu.
Erdoğan hakkında, “Defalarca çok net biçimde açıkladım; Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı ben çok başarılı buluyorum. Ben her zaman dürüst oldum. Eleştiriye de açığım. İsteyen istediğini söylesin” diyen Koçyiğit, açıklamasının devamında “Sevmekten öte takdir ediyorum. Çok da destekliyorum. Ama eğitimin düzeltilmesi konusunda kendisinden beklentimiz var. Sanat konusunda da daha büyük teşviklere ihtiyaç duyuyoruz” ifadelerini kullandı.
Hülya Koçyiğit “Şu an Türkiye’yi nasıl buluyorsunuz?” sorusunu “Söylenildiği kadar baskı olduğunu düşünmüyorum. Bundan daha açık bir toplum görmedim ben. Bir kere böylesine bir iletişim çağında yaşarken, sosyal medya hayatımızın bu kadar içindeyken kim kendini baskı altında hissedebilir ki? Kimse baskı altında değil, bilakis herkes fazla özgür. Çok fazla atıp tutuyorlar” şeklinde yanıtladı.
KILIÇDAROĞLU’NU ELEŞTİRDİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı Adalet Yürüyüşü’ne dair Koçyiğit, “Kemal Kılıçdaroğlu birçok hayati konuda sesini çıkarmayıp kendi milletvekili Berberoğlu hapse girince ‘Adalet istiyorum’ dedi. Daha sonra birileri kendisine ‘Herkes için adalet’ istemesini söyledi. Oysa Kılıçdaroğlu kendi milletvekili için yürüyüşe, yola çıkmıştı. Keşke sadece bu konu için değil, herkesi ilgilendiren genel konular için yola çıksaydı demiştim. O da yanlış anlaşıldı” dedi.
Koçyiğit, bir dönem “akil insan” olduğunun hatırlatılması üzerine, “PKK terörü ayrı şey, Kürt halkıyla barışmak, onlara yıllarca verilmeyen haklarını teslim etmek ayrı şey. Bu konuda elimi taşın altına koyduğum için hiç pişman değilim. Elçiye zeval olmaz” dedi.
Koçyiğit, “Başkanlık sistemine nasıl bakıyorsunuz?” sorusuna ise şöyle yanıt verdi: “Onun da Türkiye için gereklilik olduğuna her geçen gün biraz daha ikna olmaya başladım. Çünkü başkanlıkla yönetilen ülkelerde çok daha kolay hareket edilebiliyor. O konuda da ‘Evet’çiydim. Önemli bir sistem değişikliği. Yeni şeyler hep ürkütür. Ama zamanla ‘İyi ki böyle yapılmış’ diyeceğimiz günler gelecek.”