Halkın Hukuk Bürosu’ndan 4 avukatın tutuklanmasına tepki gösteren ÇHD ve ÖHD, yaşananlara bakıldığında açıklanan yargı reformunun bir gerçekliğinin olmadığını belirterek, “Ülkemizde hukuk yoktur, hukuki güvence yoktur, faşizm vardır” dedi.
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ile Özgürlük İçin Hukukçular Derneği(ÖHD) İstanbul şubeleri, Halkın Hukuk Bürosu’na yönelik gerçekleştirilen operasyon kapsamında yaşanan tutuklamalara tepki gösterdi. ÇHD TV bürosunda düzenlenen basın toplantısında ortak basın metnini okuyan ÇHD İstanbul Şube Yöneticisi Çiğdem Akbulut, açıklanan Yargı Reformu Strateji belgesinden açıklandığını ve bu raporda AKP iktidarının 16 yıllık süre boyunca yargı alanında yarattığı gelişmelerin aktarıldığını ancak yaşanan operasyonlara bakıldığında gerçeğin böyle olmadığının görüldüğünü söyledi.
Savcılık ifade almadı
Yeni Yargı Reformu’nun açıklanmasının ardından 20 Haziran’da Halkın Hukuk Bürosu’na baskın yapılara 4 avukatın gözaltına alındığını aktaran Akbulut, avukatlara 5 günlük gözaltı süresince su ve şeker dahi verilmediği ve savcılık tarafından savunmaları alınmadan tutuklandığına işaret etti. Akbulut, “Sulh Ceza Hakimliği önünde tutuklamalara tepki gösteren avukatları bir Terör Şube polisinin ‘bekleyin sıra sizde’ şeklinde tehdit etmesi yargı reformunun özü ve özetidir. Bu tehdit, yargının şeffaflığının göstergesidir. Evet yargısal süreçler basitleşmiş, idari teşkilatın gözaltı ve tutuklama kararları hızlanmış, savcı ve hakim unvanlı memurlara kolluğun kararlarını onaylama görevi verilmiştir” dedi.
‘Hukuki güvence yoktur, faşizm vardır’
Tutuklanan 4 meslektaşlarının doğmakta ve büyümekte olan yeniyi temsil ettiklerini dile getiren Akbulut, “Ve çürümekte, yıkılmakta olanın bu saldırıları kendisini kurtaramayacak. Adliye Sarayları şeklinde organize olmuş, yürütmenin siyasi linç ve infaz birimleri vardır. Ülkemizde hukuk yoktur, hukuki güvence yoktur, faşizm vardır” diyerek ne olursa olsun mücadelelerini sürdüreceklerini ifade etti.
‘Avukatların muhalefet gücü küçümsenemez’
ÖHD Genel Merkez Yöneticisi Hüseyin Boğatekin de sürekli olarak halkın veya toplumun bir kesimin adliyelerce terbiye edilmeye çalışıldığı bir dönemden geçildiğine dikkat çekti. “Devletin hakimiyeti kimde olursa olsun, değişmeyen tek şey faşizmin boyutu ve kendisidir” diyen Boğatekin, “Avukatların da muhalefet içerisindeki gücü gerçekten yadsınamaz. İlkeli duruşları ve ülkedeki koşullar ne olursa olsun, söz söyleme tarzları beraberinde onları böyle saldırılarla karşı karşıya bıraktı. Bir gün evi basılan avukat oluyoruz, bir gün evi basılan avukatın yanındaki avukat oluyoruz. Bir gün sanık avukatı oluyoruz, bir gün sanığın avukatı oluyoruz. Dolayısıyla sadece bize yüklenen sıfatlar değişiyor. Biz taraflı avukatlarız, ötekilerin tarafındayız” ifadesinde bulundu.
Boğatekin, dayanışmanın büyütülmesi gerektiğini ifade etti.
