NATO ve İsrail eli ile Suriye’de iktidara getirilen HTŞ’nin Arap Alevi halkına yönelik katliamlarına ilişkin protestolar devam ediyor. Ülkenin bir çok yerinde gerçekleştirilen eylemlerde, HTŞ ve arkasındaki güçler teşhir edilerek Arap Alevi halkına ses vermeye çağrıldı.
Aydın: “HTŞ’nin işlediği suçlar görmezden geliniyor”
Kent Meydanı’nda bir araya gelen Alevi Kültürü Derneği ve İnsan Hakları Derneği temsilcileri, Suriye’de Alevilere yönelik devam eden soykırım ve katliamları kınayarak basın açıklaması yaptı. Pazartesi günü saat 18.30’da gerçekleşen açıklamaya, Aydın Emek ve Demokrasi Güçleri ile çok sayıda yurttaş katıldı. Sık sık “İnsanlık onuru barbarlığı yenecek!” ve “Susma, sustukça sıra sana gelecek!” sloganlarının atıldığı etkinlikte, duyarlılık çağrısı yapıldı.
Basın açıklamasını, Aydın Alevi Kültürü Derneği Başkanı Kenan Turan ve Aydın İnsan Hakları Derneği Şube Başkanı Melek Demir okudu.
“Suriye’de Alevi Soykırımı Yaşanıyor”
Aydın Alevi Kültürü Derneği Başkanı Kenan Turan, 8 Aralık’ta gerçekleşen yönetim değişikliğinin ardından Suriye’de Selefi inancı dışındaki tüm inançlara yönelik saldırıların arttığını belirtti. Turan, Alevi ve Hristiyan topluluklarına yönelik kutsal mekanlara saldırılar, katliamlar ve zorla kaçırmaların had safhaya ulaştığını vurguladı.
Turan, saldırıların Özbek, Çeçen ve benzeri dışarıdan gelen cihatçılar tarafından gerçekleştirildiği iddialarının gerçeği yansıtmadığını ifade ederek, “Fikrini, eylemini, parasını ve silahını emperyalist merkezlerden tedarik edenlerin fikirdaşlarını Sivas’tan, Maraş’tan, Çorum’dan çok iyi tanıyoruz. Suriye’de bir Alevi soykırımı yaşanıyor. Bu insanlık suçuna karşı insan haklarını savunan herkes, uluslararası güçler ve Türkiye Cumhuriyeti derhal harekete geçmelidir” dedi.
Turan, Türkiye’nin Suriye’de akrabaları bulunan yüz binlerce vatandaşı olduğunu hatırlatarak, bu kaosa seyirci kalmanın kabul edilemez olduğunu belirtti. Ayrıca, bölgedeki iç savaşın derinleşmesini önlemek amacıyla Birleşmiş Milletler’in barış gücünün bölgeye yerleştirilmesi çağrısında bulundu.
Aydın İnsan Hakları Derneği Şube Başkanı Melek Demir ise Suriye’de 8 Aralık 2024 tarihinde Baas rejiminin devrilmesiyle iktidarı ele geçiren cihatçı HTŞ yönetiminin Alevilere yönelik soykırım ve katliamlarına dikkat çekti. Demir, HTŞ’nin tıpkı IŞİD ve El Kaide gibi insanlık dışı yöntemlerle farklı inanç gruplarına soykırım uyguladığını ifade etti.
Demir, Türkiye’nin ve Batılı devletlerin HTŞ ile görüşme sırasına girdiğini ve bu insanlık suçlarının görmezden gelindiğini belirterek, “Sivillerin yaşam hakkı ciddi şekilde tehdit altında. Masum insanlar öldürülüyor, zorla yerinden ediliyor ve büyük bir insani kriz yaşanıyor” dedi.
Demir, uluslararası insan hakları örgütlerini ve demokratik kamuoyunu HTŞ’nin insanlık dışı saldırılarına karşı harekete geçmeye çağırdı. Ayrıca, HTŞ’nin işlediği suçların bağımsız heyetler tarafından yerinde araştırılması ve Alevi inancına mensup Suriyelilerin korunması amacıyla insani koridorlar açılması gerektiğini vurguladı.
Basın açıklaması, “İnsanlık onuru barbarlığı yenecek!” sloganlarıyla sona erdi.
Malatya: “Aleviler hedef gösterilirken, saldırılar doruk noktasına ulaşmıştır”
Malatya Emek ve Demokrasi Platformu, Emeksiz Üst Kavşağında bir basın açıklaması düzenledi.
Açıklamayı platform adına okuyan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Malatya Şube Başkanı Latife Ulutaş, “8 Aralık’tan bu yana, İdlib, Humus, Hama ve Lazkiye kırsalında Alevi köyleri kuşatma altında, halk ölüm tehdidiyle yüz yüze bırakılmıştır. Değişik mecralarda yapılan anonslarla özellikle Alevi halkı hedef gösterilirken, saldırılar doruk noktasına ulaşmış durumdadır. Kaçırılan kadınlar tecavüz tehdidiyle sindirilmekte, gençler işkence edilerek katledilmekte, köyler yakılıp yıkılmakta ve faili meçhul cinayetler sıradanlık kazanmaktadır” dedi.
HTŞ ve onunla bağlantılı radikal İslamcı grupların, Suriye’nin çeşitli bölgelerinde yıllardır Alevilere, Hristiyanlara, Ezidilere, farklı kimlik ve inançlardan insanlara yönelik etnik ve mezhepsel temizlik politikaları yürüttüğünü söyleyen Ulutaş, “Bu gruplar, emperyalist güçlerin desteğiyle ayakta kalmakta ve bu destek sayesinde bölgede etnik ve mezhepsel yapıyı değiştirmeyi hedeflemektedir. HTŞ emperyalist güçlerin desteğiyle Suriye’de yönetimi ele geçirdikten sonra ‘Esad rejiminin artıklarını temizleme’ adı altında bölge halkı üzerindeki baskı ve saldırılarını artırması bölgede azınlıklara yönelik katliamların önünü açmıştır”dedi.
“Bağımsız heyetlerin oluşturularak acilen bölgeye gönderilmelerini öneriyoruz”
Suriye’yi ve bölgeyi yeni gerilim ve çatışmalara sürükleyen, etnik ayrımları derinleştiren, katliamlara yol açan, sivil halkı tehdit eden katliamcı, ayrıştırıcı, tehditkâr politikalara derhal son verilmesi gerektiğini vurgulayan Ulutaş, “HTŞ yönetiminin insanlığa karşı işlediği suçların yerinde araştırılması ve katliamların yaşandığı bölgelerde incelemelerde bulunmak üzere bağımsız heyetlerin oluşturularak acilen bölgeye gönderilmelerini öneriyoruz” dedi.
Türkiye’nin savaş mağdurlarına yönelik somut adımlar atarak bölgedeki mezhep temelli şiddetin önüne geçmek için derhal girişimlerde bulunması gerektiğini söyleyen Ulutaş, “Alevi inancına mensup Suriyelilerin ve diğer etnik grupların korunması ve insani yardımların bölgeye ulaştırılması için uluslararası insan hakları mekanizmalarının kontrolünde insani koridorun açılması gerekliliğini belirtiyor; insan onurunu korumak için bütün yetkilileri harekete geçmeye çağırıyoruz” diyerek sözlerini sonlandırdı.
İskenderun : ‘Ortadoğu’daki insanlık suçlarını kabul etmiyoruz’
İskenderun Emek Demokrasi Platformu, Suriye’deki Alevi katliamına karşı basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Suriye’de yaşanan Alevi katliamını ve katilleri kınadığımızı, Ortadoğu’da yaşanan insanlık suçlarını kabul etmeyeceğimizi bir kez daha vurguluyoruz” denildi.
İskenderun eski bit pazarında yapılan açıklamayı platform adına okuyan İHD Şube Başkanı Coşkun Selçuk, “HTŞ’nin Suriye’de yönetimi devraldıktan sonra 60 yıllık Baas rejiminin baskılarını ve uygulamalarını adeta Alevilere, Dürzilere ve Hıristiyan topluluklara fatura edercesine, IŞİD vahşetini aratmayacak şekilde bu halkların inanç merkezlerini yakıp yıkmaya başlaması ve bu topluluklara soykırıma varan saldırılar düzenlemesinin önlenmesine dair bir çaba görünmemektedir. Sadece son birkaç gün içerisinde Lazkiye ve Tartus’da büyük bir Alevi katliamı yaşanmaktadır. Bütün dünyanın gözü önünde sivil insanlar katledilmektedir. Katiller, ailelerin, kadınların, çocukların katledilme görüntülerini çekip pervasızca paylaşmaktadır. İnsanlık adına utanç verici olan görüntülerde insanlar önce Alevi oldukları için aşağılanarak hakaret ediliyor sonrasında da katlediliyor” dedi.
Uluslararası mekanizmalara çağrı
“Bir yandan Suriye halklarına tek inanç ve kimlik üzerinden bir sistem dayatması yapılırken diğer yandan başkent Şam’ın kapısına dayanan İsrail güçlerine tek bir söz söylenmemektedir. İsrail her gün bir yerleri işgal etmekte ülkenin yaşamsal kaynaklarını ele geçirmektedir” diyerek sözlerini sürdüren Selçuk, “Ortadoğu ve Suriye’de emperyalist müdahaleden kurtulmanın tek yolu halkların, inançların birlikte yaşayacağı eşit özgür demokratik bir sistem kurmaktır, aksi çatışma ve kaostur” dedi.
Kamuoyuna ve uluslararası mekanizmalara çağrıda bulunan Selçuk, şunları kaydetti:
- Suriye’de yönetimi devralan HTŞ’nin Alevilere, Kürtlere, Ezidilere, Dürzilere, Süryanilere ve diğer Hıristiyan azınlıklara yönelik soykırıma varan saldırılarını ve inanç merkezlerinin tahrip edilmesini önlemek için harekete geçin.
- Suriye’de Baas rejimi ve HTŞ döneminde işlenen ağır insan hakları ihlalleri ve soykırım suçlarını araştıracak bağımsız hakikat ve adalet komisyonlarının kurulmasını sağlayın.
- Halkların bir arada, demokratik ve barışçıl şekilde yaşamasının yolunu açacak demokratik bir sistemin kurulmasına destek olun.
Suriye’de yaşanan Alevi katliamını ve katilleri kınadığımızı, Ortadoğu’da yaşanan insanlık suçlarını kabul etmeyeceğimizi ve Suriye’de demokrasinin egemen olduğu eşit özgür bir yönetimden yana olduğumuzu bir kez daha vurguluyoruz”
Samandağ: “Suriye’de Eski Rejim Güçleriyle Ya Da Esad Taraftarlarıyla Hesaplaşma Değil; düpedüz bir alevi katliamı yaşanıyor!”
Hatay/Samandağ’da Suriye’de Alevilere yönelik katliamlara dikkat çekmek ve katliamı kınamak için yapılan basın açıklaması mitinge döndü.
Hatay/Samandağ’da Suriye’de Alevilere yönelik katliamlara dikkat çekmek ve katliamı kınamak için yapılan basın açıklaması mitinge döndü.
Samandağ Alevi Değerleri Derneği, Samandağ Cemevi Derneği, Hatay Alevi Kültür Merkezi ve Cemevi Derneği, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve Samandağ Kalkındırma Derneği’nin ortaklaşa düzenlediği basın açıklamasına Alevi Kanaat Önderleri başta olmak üzere; CHP Hatay Milletvekilleri, Samandağ Belediye Başkanı, Defne Belediye, siyasi parti ve örgüt temsilci ve üyeleri, Demokratik Kitle Örgütleri, Emek Örgütleri temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Abdullah Cömert alanında gerçekleştirilen basın açıklamasında alan hınca hınç doldu. Öfkenin ve ve yaşanan gelişmelere üzüntünün hakim olduğu basın açıklamasında sık sık katliamların durdurulması için Türkiye’deki yetkili kurumlar başta olmak üzere, tüm dünyadaki insan hakları örgütleri, Birleşmiş Milletler göreve çağrıldı.
Öfkenin ve ve yaşanan gelişmelere üzüntünün hakim olduğu basın açıklamasında sık sık katliamların durdurulması için Türkiye’deki yetkili kurumlar başta olmak üzere, tüm dünyadaki insan hakları örgütleri, Birleşmiş Milletler göreve çağrıldı.
Son günlerde Lazkiye, Tartus, Ceble’de Alevilere karşı saldırıların giderek artması üzerine düzenlenen basın açıklamasında açılış konuşmasını ve sunumu Yusuf Kimyon yaptı.
Kimyon’un konuşmasının ardından Samandağ Alevi Değerleri Dernek Başkanı Zülfikar Çiftçi, CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, Samandağ Belediye Başkanı Emrah Karaçay, Defne Belediye Başkanı Halil İbrahim Özgün, CHP Hatay Milletvekili Servet Mullaoğlu, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nden Mehmet Uysal, CHP Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur ve Alevi Kanaat Önderi Şeyh Selim Narlı birer konuşma yaptı.
Basın açıklamasında ayrıca CHP Eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel’ in mesajları okundu.
Kimyon, yaptığı açılış konuşmasında “Emperyalist ve işgalci güçlerden aldığı destekle Şam’daki iktidarını garantilediğini düşünen Colani, Suriye’de tekçi, mezhepçi, şeriatçı bir rejimi inşa etmek için harekete geçti. Geçtiğimiz günlerde düzenledikleri “Ulusal Diyalog Kongresi ile Suriye’deki etnik ve inançsal farklılıkları dışlayan bir rejim kurma hedeflerini açıkça ortaya koymuşlardı.
Kürtleri, Hristiyanları, Süryanileri, Dürzileri ve seküler Müslümanları dışlayan bu kongre ve oluşturulan Anayasa Hazırlık Komisyonu, HTŞ’nin tekçi niteliğini gözler önüne sermektedir.
Mezhepçi rejimini inşa etmekte yeni bir aşamaya geçtiğine inanan HTŞ güçleri, Alevi bölgelerindeki katliamlarını hızlandırmış durumda. Son günlerde, Alevi toplumunun yoğun olarak yaşadığı sahil bölgesinden insanlık dışı uygulamalar, katliamlar İşkence ve kötü muameleye dair bilgiler, haberler ve videolar tüm dünyayla paylaşılmakta. Yakın zamanda Alevilere yönelik katliam çağrıları yapan HTŞ, yüzlerce askeri araçtan oluşan konvoylarla cihatçı güçlerini Alevi bölgelerine yönlendirdi. Ancak Colani iktidarı, “Bölgeye akan örgütsüz kitlelerin bireysel ihlalleri” şeklinde açıklamalar yaparak bu katliamların üzerini örtmeye ve dünyanın sessiz kalmasını sağlamaya çalışıyor.
Katledilen Alevileri ise “Esad artığı/taraftarı” olarak göstererek bu mezhepçi katliamları, eski rejim güçleriyle çatışma gibi sunup insanlık suçlarının hesabını vermekten kaçmaya çalışıyorlar.
Buradan var gücümüzle haykırıyoruz: Suriye’de eski rejim güçleriyle ya da Esad taraftarlarıyla hesaplaşma değil, düpedüz bir Alevi katliamı yaşanıyor!
Bu katliamcı güçleri destekleyen, meşrulaştıran, HTŞ’nin tekçi rejimini kabul eden ve katliamlara sessiz kalan herkes bu suçun ortağıdır! HTŞ, cihatçı, mezhepçi, tekçi ve katliamcı bir çetedir; bu örgütün iktidarından Suriye’ye demokrasi gelmez!
Tüm kamuoyunu, HTŞ’nin Alevi katliamına karşı duyarlı olmaya, ses çıkarmaya ve itiraz etmeye çağırıyoruz.” ifadelerine yer verdi.
Foto-Haber: Neslihan Sağaltıcı