“Oyalama değil hakkımızı istiyoruz. Haklarımız için beyaz g‘ö’revdeyiz” diyen hekimler İstanbul Tabip Odası’nın Cağaloğlu’nda bulunan şube binasında basın toplantısı gerçekleştirdi
Türk Tabipleri Birliği (TTB) hekimlerin, sağlık çalışanlarının ekonomik, özlük haklarının hızla iyileştirilmesi amacıyla yarın “G(ö)REV” kararı aldı. “Oyalama değil hakkımızı istiyoruz. Haklarımız için beyaz g‘ö’revdeyiz” diyen hekimler İstanbul Tabip Odası’nın Cağaloğlu’nda bulunan şube binasında basın toplantısı gerçekleştirdi. Basın toplantısına bölge illerden de tabip odası yöneticileri online olarak katıldı.
Burada konuşan İstanbul Tabip Odası Başkanı Dr. Pınar Saip, kasım ayından beri taleplerini için haykırdıklarını ama kimsenin duymadığını dile getirdi. Saip, “Önce beyaz yürüyüş sonra beyaz forum arkasından da aralık ayında kısmen de olsa bir iyileştirme gelmişti. Bizi rencide edici bir şekilde iyileştirme yapılacağı söylenmişti. Ama ne yazık ki bu iyileştirme yapılmadı. Bu taslakta geri çekildi. Biz hekimler gerçekten zor durumdayız, istifalar attı, genç arkadaşlarımız göç ediyorlar, sağlıkta şiddet almış başını yürüyor. Çok ciddi taleplerimiz var. Bu taleplerimizi haykırıyoruz ama duyan yok” dedi.
“Sağlık emekçileri yoksulluk sınırının altında yaşamaya mahkum edilmiştir”
Saip’in ardından basın açıklamasını TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Çiğdem Arslan gerçekleştirdi. Arslan, “Bugün, BAĞ-KUR ve SSK emeklisi hekimlerin aylığı 2.300-4.000 TL arasındadır; pratisyen hekimin yalın maaşı yaklaşık 4.900 TL; 30 yıllık uzman hekimin yalın maaşı 5.800 TL’dir demek için buradayız. Türkiye, 2020 verilerine göre uzman hekim maaşları sıralamasında OECD üye ülkeleri içinde sondan altıncı sırada; pratisyen hekim maaşlarında ise 17 ülke arasında 14’üncü sırada bulunmaktadır. Türkiye’de sağlık emekçileri yoksulluk sınırının altında yaşamaya mahkum edilmiştir” dedi.
“Gelecekten endişe duymak istemiyoruz”
Son 10 yılda yurt dışına göç eden hekim sayısı 24 kat arttığına dikkat çeken Arslan, “Ve yalnızca geçtiğimiz Ocak ayında 197 hekim Türk Tabipleri Birliği’ne yurt dışında çalışma belgesi için başvurmuştur. Bu koşullardan mutsuz olan ve gelecekten endişe duyan meslektaşlarımız yurtdışına göç etmektedir. Yurdumuzda hak ettiğimiz koşullarda ve gelecekten endişe duymadan çalışmak istiyoruz demek için G(ö)REV’deyiz” ifadelerini kullandı.
OECD ülkeleri arasında 2020 yılında Türkiye hasta başına düşen hekim sayısında 37 ülke içinde 34. sırada olduğunu söyleyen Arslan, KHK, arşiv taraması gibi bahanelerle genç hekimlerin halen atanmadığına dikkat çekti.
“COVID-19 meslek hastalığı ilan edilmeli”
“COVID-19 Meslek Hastalığı Yasası amasız fakatsız hızla çıkarılmalıdır demek için G(ö)REV’deyiz” diyen Arslan, “Bugün, pandemiyle beraber daha da derinleşen yanlış sağlık politikaları ve ülkeye olduğu gibi sağlığa da yansıtılan şiddet dili her geçen gün daha da can yakmakta, canımızı almaktadır. Sağlıkta Şiddet Yasa Taslağı sunduk, neden işletilmiyor, ne oldu demek için G(ö)REV’deyiz” dedi.
“İktidara soruyoruz: Neden geri çektiniz yasa tasarısını”
Arslan, “Ekim ayından beri artık yeter, bıçak kemiği deldi geçti diyerek “Emek Bizim Söz Bizim” eylem süreci başlattık; bizlerin haklı talep ve tepkilerini görmezden gelemeyerek Meclis’e apar topar bir yasa taslağı geldi. Genel Kurul’da maddeleri bütün partilerin mutabakatıyla kabul edilmişken, komisyon üyeleri tarafından bir gecede buharlaştırıldı, tozlu raflara kaldırıldı. Ne oldu bu yasa tasarısına? Yasanın geri çekilmesini sağlayan partilere, iktidara soruyoruz neden geri çektiniz yasa tasarısını? Daha iyisini getireceğiz dediniz ama iki ayı geçti neden hekimlere/sağlık çalışanlarına bir açıklama yapmıyorsunuz?” dedi.
“Bu g’ö’rev hepimiz için”
Son olarak Arslan şunları söyledi: “Bugün buradan duyuruyoruz 8 Şubat’ta G(ö)REV zamanımız gelmiştir! Bunun için G(ö)REV’deyiz. Topluma da sesleniyoruz bu G(ö)REV yalnızca hekimler/sağlık çalışanları için değil, hepimiz için. Artık tıkanan, işlemeyen; 5 dakikada muayenelere, aylarca randevu beklemelere zorlandığınız; özel hastanelere mahkûm bırakıldığınız bir sağlık sistemine birlikte artık yeter diyebilmemiz için g(ö)rev’deyiz.”
