Partileri üzerindeki baskıları protesto etmek için Galatasaray’dan Şişhane’ye yürüyen HDP’lilerin önü polis tarafından kesilince, kitle Şişhane’de açıklama yaptı.
Tecridi, katliamları ve kapatma davasını protesto etmek için polis engeline rağmen Şişhane’de bir araya gelen HDP’liler, “İmralı’da gerçekleştirilmekte olan tecrit kesinlikle hukuksuzdur” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Örgütü’nün, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi, partilerinin kapatılmasına ilişkin açılan davaya, TSK’nın sınır ötesi operasyonunu ve Deniz Poyraz’ın katledilmesini protesto etmek için Şişhane Meydanı’nda yapmak istediği açıklamaya polis engellemeye çalıştı. Aralarında HDK Eşsözcüsü Cengiz Çiçek, HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç’un da bulunduğu çok sayıda vekil ve dayanışma için gelen devrimci, sosyalist güçler Şişhane Meydanı’nda bir araya gelirken, polis Beyoğlu Kaymakamlığı’nın yasak kararını gerekçe göstererek açıklama yapılamasına izin verilmeyeceğini söyledi.
Şişhane’ye yürüdüler
Öte yandan Özgür Kadın Hareketi(TJA) üyelerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda HDP’li vekil Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi. Buradan Şişhane Meydanı’na yürüyen kadınlar ve vekillere yurttaşlar ise alkışlar ile destek verdi. Şişhane Meydanı’nda diğer vekil gurubu ile bir araya gelen kitlenin açıklama yapmasına polis izin vermedi. Bir süre devam eden tartışmaların ardından polis içinde vekillerin de bulunduğu gruba izin vermeyeceğini söyledi.
Sloganlarla tepki gösterildi
Bunun üzerine kitle HDP İstanbul İl Örgütünün önünde basın açıklaması yapmak istedi. İl binası önüne doğru yürüyen kitle, Beyoğlu Belediyesi önünde ablukaya alındı. Kitle “Direne direne kazanacağız”, “Deniz Poyraz ölümsüzdür”, “HDP umuttur, umut dimdik ayakta”, “ Biji Berwxdana Zindana” sloganlarını attı. HDP bayraklarını ve Deniz Poyraz’ın fotoğraflarının taşındığı açıklamada “Savaşa, katliamlara tecride ve HDP’ye yönelik siyasi darbeye karşı mücadeleye” pankartı açıldı.
Ortak mücadele vurgusu
HDP İstanbul İl Eş Başkanı Elif Bulut, tüm saldırılara karşı mücadelelerini sürdüreceklerini belirtti. Bulut, “Birlikte mücadele edecek bir halkın önüne de kimse çıkamaz. 1 Temmuz’da da yine buradayız. Sözleşmenin kaldırılmasına karşı katledilen tüm kadınlar için burada olacağız” dedi.
HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Erdal Avcı, Türkiye’nin uzun süredir ağırlaştırılmış bir tecrit politikası altında olduğunu belirterek, “Sayın Öcalan ve tutsaklar başta olmak üzere Kürt halkı diğer demokrasi güçlerinin tamamına ağırlaştırılmış bir tecrit politikası uygulanıyor. Bunun adı faşizmdir. HDP bileşenleri, demokrasi güçleri, Kürt halkı olarak toplandık. Halkların kazanma umudu, zafer umudu olmaya devam edeceğiz” diye belirtti.
Demir: Ortaklaşmak gerekiyor
HDK Eşsözcüsü Esengül Demir de, HDP’ye yönelik kapatma davası, Kobanê Davası ve Deniz Poyraz’ın katledilmesi bütünlüklü olarak devletin demokratik Kürt siyasetine bakış açısı olduğunu ifade etti. Demir, “Tasfiye etmek amacında olan AKP-MHP faşist iktidarı, HDP’ye yönelik bu hamlelerini devam ettiriyor. Bütün demokrasi güçlerinin bunu iyi gören bir yerden demokrasi mücadelesini arttırması Kürt meselesi çözümünde ortaklaşması gerekiyor. Kürt sorunu üzerinden toplumu esir almak için bütün araçlarını kullanmaktadır. Yıllardır sınır ötesi operasyonlarla Kürt sorununa çözüm üretmeye çalıştığını söyleyen bir iktidar ile karşı karşıyayız. 40 yıldır denenen ve başarısızlıkla sonuçlanan bu operasyonlar bir seçenek değildir. İmralı tecridinde Sayın Öcalan tutuklanarak, toplumla bağı koparılarak, toplumun bütünlüklü olarak her kesimi baskı altına alınmakta ve kontrol edilmekte. Kürt sorunun çözümünün Türkiye halklarına bir tehdit oluşturmadığın söylemek lazım” ifadelerini kullandı.
‘Karanlık odakları lanetliyoruz’
HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç ise, demokrasi, eşitlik, özgürlük, barış için mücadele edenler olarak bir araya geldiklerini belirterek, “Bu baskı koşullarında, ağır saldırı koşullarında bir araya geldik demokratik siyaset konusunda ne kadar kararlı olduğumuzu göstermek için buluştuk. İyi ki bu mücadeleyi hep birlikte sürdürüyoruz. Hiçbir saldırıya bugüne kadar boyun eğemedik, bugüne kadar diz çökmedik, teslimiyetçi bir tavır takınmadık, bundan sonrada takınmayacağımızı da bugün İstanbul’da bir kez daha gösteriyoruz. Bundan 9 gün önce İzmir il binamıza alçak bir katil, eğitilmiş bir katil, bir katliam planı ile saldırdı ve Deniz Poyraz yoldaşımızı alçakça ve vahşice katletti. Bu katliamın arkasındaki bütün güçleri, devletin içinde bu katliamın arkasında durmuş olan karanlık güçleri, siyasi iradeyi bir kez daha lanetliyoruz. Deniz Poyraz’ı asla unutmayacağız, ona verdiğimiz sözleri tutmak için mücadelemizden bir adım geri atmayacağız” dedi.
‘Mücaleyi kazanmayı biliriz’
Oluç, partisinin kapatılması girişimlerine dair ise şunları söyledi: “Bu planları yapanlar bunlarla yetinmiyorlar. Bir taraftan da HDP’yi bütün bileşenleri ile ittifakları ile demokratik siyasetten nasıl tasfiye edeceklerinin planını yaptılar. 6 senedir bu plan karşısında dimdik ayakta durduk. Yargıyı kullanarak MHP faşizminin baskısıyla kapatma davası açtılar. Bu bir iktidar ortaklarının kapatma davasıdır. AKP-MHP iktidarının HDP’yi tasfiye etme planıdır. HDP’yi kapatmaya heveslenenlere diyoruz ki; HDP bir fikirdir, HDP bir politikadır, HDP halkın direnişidir, HDP Kürt halkıdır, HDP Türkiye demokrasi güçleridir. Bugün HDP’yi kapatırsanız, yarın HDP fikriyat ve mücadelesi çok daha güçlü bir şekilde ortaya çıkar. Boşuna uğraşmayın, 6 milyondan fazla seçmen temsil eden bir halk hareketidir HDP. Size boyun eğmez HDP. Biz barış olsun diye bu iktidara muhalefet partilerine, devlet yapısına bütün topluma elimizi uzatıyoruz, barış elini uzatıyoruz. Ama bizi demokratik siyasetten tasfiye temek isteyenler şunu bilsinler biz barış yapmayı biliriz bunu istiyoruz ama siz bizi demokratik siyasetten tasfiye edecekseniz, size karşı dimdik durup direnmeyi, mücadeleyi etmeyi ve o mücadeleyi kazanmayı da biliriz. Bu iktidar Türkiye toplumunun nefesini kesmeye çalışıyor.”
Tecrit ve Kürt sorunu
Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin kaldırılması çağrısında bulunan Oluç, “İmralı’da gerçekleştirilmekte olan tecrit kesinlikle hukuksuzdur, haksızdır, insan hak ve hukukunun çiğnenmesidir. CPT’nin raporları ve Avrupa Konseyi’nin aldığı kararlar ortadadır. AİHM’in kararları ortadadır. Bütün bunlara rağmen Sayın Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin sürdürülmesi hem uluslararası hukuka hem de anayasaya aykırıdır. Türkiye bir kez daha huzur içinde barışı konuşabilmeli. Nasıl ki 2013-2015 yılında görüşmeler yapıldıysa İmralı’da, nasıl ki Dolmabahçe Mutabakatı birlikte okunduysa, tekrardan o dönemin koşullarının gerçekleşmesi, Kürt sorunun barışçıl, demokratik çözümünün konuşulması gerekir. Bunun içinde tecridin kaldırılması gerekir” diye konuştu.
Kitleye müdahale
Açıklamanın ardından sloganlar eşliğinde dağılan kitleye polis biber gazı ile müdahale etti. Müdahale üzerine ara caddelere dağılan kitle attıkları sloganlar ile tecridi protesto ederek, açlık grevinde olan tutuklulara destek verdi. Ara sokaklarda sloganlar eşliğinde yürüyen kitlenin önü yer yer polis tarafından kesilirken, kitle polis barikatlarını aşarak yürümeye devam etti. Çevrede bulunan esnaflar da kitleye destek verirken, yürüyüş İstanbul il binasının önünde son buldu.