HDP’den Diyarbakır’da ‘onurlu bir barış için demokratik çözüm’ mitingi

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) ‘Onurlu barış için demokratik çözüm’ talebiyle 5 kentte düzenleyeceği mitinglerin ilki Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda gerçekleşti.Kitlesel katılımın olduğu bu mitingin sembolik bir önemi var. 2013 yılında başlatılan çözüm ve çatışmasızlık süreci 22 Temmuz 2015 tarihinde Urfa’nın Ceylanpınar ilçesinde iki polis memurunun öldürülmesi ise sona ermişti. Çözüm sürecinin bitirildiği gün olan 22 Temmuz’da HDP “Onurlu barış için demokratik çözüm” sloganıyla miting düzemiş oluyor.

 

HDP milletvekilleri, Kürt partileri temsilcileri, KESK ve DİSK’e bağlı sendika temsilcileri ve üyeleri katıldığı miting, HDP’nin 5 Haziran 2015 tarihinde düzenlediği seçim mitingine yönelik IŞİD’in bombalı saldırısının hedefi olan İstasyon Meydanında gerçekleşiyor. Havanın sıcak olmasına rağmen mitinge katılım oldukça yüksek.

 

Mitingte sahneye çıkarak Diyarbakırlılara seslenen DTK Eşbaşkanı ve HDP Milletvekili Leyla Güven, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatları aracılığıyla gönderdiği barış ve demokratik çözüm için müzakere mesajlarına, “Biz hazırız, bugünden sonra barış çalışmaları yürüteceğiz” karşılığı verdi:

“Yürekler dolu, ancak fazla takatim yok. Bu nedenle 7 bin kişi, zindanlarda Avrupa’ya her yerde Kürt halkı ve kahramanları Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için yaşamlarını ortaya koydu. Bu yolda 9 arkadaşımızı yitirdik. Zülküf Gezen, Ayten Beçet, Zehra Sağlam, Medya Çınar, Gonca Akıcı, Sıraç Yüksek, Mahsun Polat, Uğur Şakar ve Ümit Acar. Arkadaşlarımızı saygıyla anıyorum. İmralı’nın kapılarını bu arkadaşlarımız açtı. Onlara minnettarız.

‘KALICI BARIŞ İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ’

Yolumuz uzun. Sayın Öcalan’ın mesajları açık ve net. İlk mesajında ‘DTK Eşbaşkanı Leyla Güven ve arkadaşları barış çalışmaları için hazır mı?’ diye sordu. Gandi gibi. Biz hazırız. Bugünden sonra barış çalışmaları yürüteceğiz. Şüphesiz çalışmalarımız eksikti, zamanında yapsaydık, bugün Sayın Öcalan ve tutsaklar özgür kalacaktı. Direnmeden yaşayamayız. Güney Kürdistan’daki işgalin durması için, Ortadoğu’da kalıcı barış için mücadele edeceğiz. 9 arkadaşımız yaşamına son verdi, artık yeter. Halkımız bütün çalışmaları barış için yürütmeli ve mücadele etmelidir. Annelerimiz bu sürece öncülük etti, bir kez daha annelere ve halkımıza teşekkür ediyoruz. Yüreğimiz dolu ama takatim yok. Bölge kentlerinden gelen bütün arkadaşlarımızı selamlıyorum. Bir daha karşınıza çıkacağımı tahmin edemedim. Karşınızda olduğum için çok mutluyum, sizleri saygıyla selamlıyorum.”

 

‘TÜRKİYE BÜYÜK BİR KABUS İÇİNDE, ŞİMDİ BU KABUSTAN KURTULMA ZAMANI’

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli yaptığı konuşmada, onurlu barış ve demokratik çözümden yana olduklarını söyledi. Toplumsal barış ve demokrasiden ödün vermeyeceklerini ifade eden Temelli, “Bu ülke büyük bir kabus içinde. Bu kabusun adı cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, bu kabusun adı AKP-MHP bloğu… Şimdi bu kabustan kurtulma zamanı. Hep birlikte faşizme karşı demokratik mücadelemizi yükselteceğiz. Ama hep birlikte demokratik müzakerenin yolunu da açacağız. Onurlu barışı, demokratik müzakereyi var etmek şimdi bizin boynumuzun borcudur.  Şimdi hep birlikte bunu inşa edeceğiz. Bu iktidar yolun sonuna gelmiştir. Tükenmiştir. Bu sistem arızalıdır.  Bu hastalığın çaresi demokrasidir, onurlu barıştır. Biz çareyi gösteriyoruz. Ama onlar savaşta ısrar etmeye devam ediyorlar. Ne kadar ısrar ederlerse etsinler bu ülkede barışı mutlaka hayata geçireceğiz. Demokrasiyi hayata geçireceğiz” dedi.

‘KÜRDİSTAN’I ALPARSLAN’A SORUN’

Temelli, seçim öncesi hükümetin Kürtler ile ilgili söylemlerine de değindi. Seçimden önceki tutumlarını hatırlatan Temelli, “Seçim zamanı buraya, bu meydana geliyorlar. Şirinlik yapıyorlar… Kürtçe konuşuyorlar. Kürdistan diyorlar. Seçim bitiyor, 31 Martta ve 23 Haziran’da Kürt tokadını yiyince Kürtçeyi unutuyorlar. Kürdistan’ı unutuyorlar. Gitmişler kitaplardan Kürdistan sözcülüğünü çıkartıyorlar. Evliya Çelebi’ye kadar gitmişler… Evliya Çelebi’nin hatırlarından Kürdistan sözcüğünü ayıklıyorlar. Bence daha geriye gidin. 1070’lere gidin… Bir bakın Alparslan geldiğinde kim karşılamış onları? Kürdistan’ı da öğrenin, Kürtleri de öğrenin. Bunlarda tarih bilmez. Bunlar halkları tanımaz. Bunlar kültürden, insandan bihaber. Bunlar yıkıcı. Tarihi, kentleri, kültürü yıkmakla meşhurlar. Bizde bunlara inat, tarihimize, kimliğimize, kültürümüze sahip çıkacağız. Böylece hep birlikte bir geleceğiz inşa edeceğiz. Bir arada yaşayacağız” diye konuştu.

 

 

MİTİNGE KALEM VE ÇAKMAK ALINMADI

Miting öncesi polis alanın çevresinde yoğun önlem aldı. Kitle alana üç ayrı noktadan giriş yaptı. Alana girenleri üst aramasından geçiren polis, kalem, defter, çakmak ve kozmetik ürünlerin alana girişine izin vermedi. Barış talebi ile yapılan miting alanında “Ortak vatan eşit yurttaşlık”, “Faşizm kaybedecek, halklar kazanacak. Bu böyle gitmez, ya özgürlük ya özgürlük”, “Jin jiyan azadî”, “Daha çok toplum, daha çok demokrasi”, “Mutlaka kazanacağız”, “Onurlu barış, demokratik müzakere” , “Onurlu barış hemen şimdi” ve “Halkın iradesi yok sayılamaz” ifadelerinin yazılı olduğu pankartlar asıldı.

UYANIK: SAVAŞ TALANDIR, BARIŞ İSTİYORUZ

Mitingin açılış konuşmasını yapan HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Hülya Alökmen Uyanık, savaşa hayır dediklerini hatırlatarak, “Savaş, talandır, ölümdür. Biz barış istiyoruz” dedi. Uyanık, Irak Federe Kürdistan Bölgesi’ne devam eden askeri operasyona da değindi. Askeri operasyonların sorunu dahada derinleştireceğini ifade eden Uyanık, tek çözümün barış olduğunu söyledi.

ÇÜFTYÜREK’TEN BİRLİK ÇAĞRISI

Kürdistan Komünist Partisi (KKP) Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, konuşmasına Kürt turistlerin Trabzon’da saldırıya uğramasını kınayarak başladı. Ortadoğu’da savaşın devam ettiğini ifade eden Çiftyürek, “Bu savaş Kürt halkı ve Kürdistan halkı için büyük engeller çıkardı. Kerkük’e, Kobanê’ye, Şengal’e işgal politikaları sürüyor. Acımız, sevincimiz birdir. Amed’in, Qamişlo’nun, Rojava’nın başarısı bizimdir” dedi. Çiftyürek, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kürt sorununa ilişkin açıklamaları ve Kürdistan ifadesi ile ilgili çıkışına da değindi. “Kürt meselesi artık, Kürdistan meselesine evrildi” diyen Çiftyürek, sorunun statü meselesi olduğunu vurgulayarak şu çağrıda bulundu: “Bütün partilerimize çağrıda bulunuyoruz; Kürdistan ittifakıyla çözüm sürecini omuzlayalım. Türkiye yeniden masaya dönecektir. Diyarbakır’da Kürdistan var dediler, Ankara’da yok dediler. Bu siyaset değil, siyasetsizliktir. Biz Kürdüz, bütün halklar bizim kardeşimizdir.”