14.7 C
İstanbul
18 Ekim Cuma, 2024
spot_img

HDP milletvekili Hatimoğulları: “3 hafta oldu devlet yok”

TBMM’de Hatay’daki tanıklarını anlatan HDP Milletvekili Tülay Hatimoğulları, “Oradaydım, hiçbiriniz yoktunuz. Üç hafta geride bıraktık devlet hâlâ yok” diyerek tepki gösterdi.

Maraş merkezli depremler ve Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) için toplanan Meclis Genel Kurulu’nda konuşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekili Tülay Hatimoğulları, depremin enkaza dönüştürdüğü memleketi Hatay’da yaşananları ve tanıklıklarını anlattı. Depremin ilk saatlerinde yola koyularak Hatay’a gittiğini söyleyen Hatimoğulları, “Benim ailemin yaşadığı mahallede şu an 5 ev ayakta ve tamamı yıkılmış durumda; şu an ne bir komşumuz kaldı ne bir yakınımız kaldı” dedi.

AKP ve MHP’nin “Burada depremin yaralarını sardık” diyemeyeceğini vurgulayan Hatimoğulları, “Siz yara sarmadınız; depremin ilk saatlerinden itibaren ben oradaydım. Bazı bölgelerde iki gün, bazı bölgelerde üç gün boyunca devlet yoktu, yoktu, yoktu; yoktunuz, hiçbiriniz yoktunuz. Ailesini kaybetmiş olanla, hangi siyasi partiden olursa olsun, başım gözüm üstüne, aynı acıyı yaşadık. Herkese başsağlığı diliyorum. Ama giderken, radyoda dinledim; Milli Savunma Bakanı ‘Askerimizle enkaz kaldırma çalışmalarındayız’ dedi, Bir asker yoktu. Yurttaş çatlamış yollarda mandalina sandıklarıyla trafik polisliği yaptı adeta” diye aktardı.

“AFAD küreği benden istedi”

Günlerce enkazlardan “Kurtarın bizi” seslerinin yükseldiğini aktaran Hatimoğulları, “Dışarıdaki ailelerin çığlığına ortak olduk. Önlüklü AFAD’cılar geldi, elinde bir kürek, bir kazma yoktu, küreği benden istediler; kepçeyi Samandağı Cumhuriyet Mahallesi’nde ben buldum, küreği ben verdim onlara; ağlayan AFAD’çıya tanık oldum, ‘Elimiz kolumuz böyle gönderildik, yurt dışından gelecek ekiplerin ekipmanını kullanacağız’ demişler onlara, oysa yurt dışından gelen ekiplerin Adana Havalimanı’nda nasıl bekletildiğine de ben tanığım; oradan oraya nasıl havale ettirilmesi gerektiğine, AFAD’la olan protokollerinin karşılığının verilmediğine canlı tanık benim” şeklinde konuştu.

“3 hafta geçti devlet yok”

Yaşananların utanç verici olduğunu ifade eden Hatimoğulları, “Burada çıkıp kimse hikâye anlatmasın, Utanç verici bir şey ya, yüzü olan Kızılay’ın yüzüne tükürür. Kızılay çadır sattı, kan sattı, konserve sattı. Biz ise yana yana çadır aradık. Su aradık, yemek aradık akrabalarımıza, ailelerimize, komşularımıza vermek için. Gidin, bakın, bugün Cumhurbaşkanı, İçişleri Bakanı, Milli Savunma Bakanı açıklama üstüne açıklama yapıyorlar; gidin herhangi bir deprem bölgesine; normal yurttaşla, önceden planladığınızla değil, gerçek yurttaşla gidin konuşun ‘Defolun gidin’ diyecekler size. ‘Gelmeyin’ diyecekler, ‘Yoktunuz’ diyecekler size. Demeye de devam edecekler, çünkü üç hafta geride bıraktık devlet hâlâ yok” ifadelerini kullandı.

“Bugün bir utanç müzesi kurmalıyız”

Parlamentonun depremzedelerin taleplerini kararlaştırarak yaraları sarması gerektiğinin altını çizen Hatimoğulları, “Depremzede hâlâ çadırsız, hâlâ kuru gıdaya muhtaç, hâlâ hijyen malzemesine muhtaç ve toplumsal dayanışma ağları bunları hâlâ karşılamaya çalışıyor. Şimdi ise toplumsal dayanışma ağlarına operasyon üzerine operasyon çekmeye çalışıyorsunuz; utancın daniskası. Bakın, bir tane depremzede ne dedi biliyor musunuz? Dedi ki: ‘Bugün bir utanç müzesi kurmalıyız’. Bir depremzede hayatta tanımadığım ve bu utanç müzesine AKP iktidarının yandaşlarının fotoğraflarını sergileyeceğiz. Yüz yılın utancıdır bu; bu yüz yılın utancıyla yaşayacaksınız, bu yüz yılın utancıyla bu iktidardan alaşağı edileceksiniz, bunu böyle bilin” dedi.

“Yeniden inşayı konuşmalıyız”

Hatimoğulları, şöyle devam etti: “Acımız çok derin, yaramız çok derin, kentlerimiz yıkıldı, hâlâ kentlerimiz üzerinde ‘Nasıl ticaret yaparız, çadırla nasıl ticaret yaparız?’ diyen içi bomboş AFAD, bomboş Kızılay’la karşı karşıyayız. Bu kürsüden çıkıp asla konuşma hakkına sahip değilsiniz. Bu iktidar derhâl istifa etmelidir, bir dakika bile burada kalamazsınız. Bu iktidar derhâl istifa etmelidir ve bundan sonraki süreçte bu Parlamentonun en temel görevi: Depremzedelerin yaralarını nasıl saracağız? Depremzede, evi yıkılmış, ertesi gün ne olacağını bilmiyor, nasıl bir sabaha uyanacağını bilmiyor. Burada, biz, hep birlikte, meslek odaları, kitle örgütleri depremzedelerle birlikte yeniden kentlerimizi nasıl inşa edebileceğimizi konuşmak zorundayız. 5’li çeteyle, tüccarlarla değil, çadır satanlarla değil, gerçekten kamusal anlayışla bizim buna çözüm üretmemiz lazım. Bugün depremzede bunları bekliyor; evim yıkıldı, ne olacak? Yerine kim, ne inşa edecek? Ne karşılığında bu evler bize verilecek? Göç mü ettirileceğiz? Bütün bu soruların yanıtlanması gerekiyor, yanıtlaması gereken de bu Parlamentodur.”

AKP’li sıralardan sataşmalara da Hatimoğulları, “Utanmadan konuşuyorsunuz bir de değil mi? İnsanlar öldü. AFAD’ın eli bomboştu ya. Utanmadan konuşuyorlar” diyerek yanıt verdi.

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN EYLÜL SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,920AboneAbone Ol