Notice: Array to string conversion in /home/runcloud/webapps/app-direnisteyiz29/wp-content/plugins/td-cloud-library/includes/tdb_functions.php on line 459
21 C
İstanbul
19 Eylül Perşembe, 2024
spot_img

HDP Kadın Meclisi’nden kampanya: “Biz varsak bu böyle gitmez

HDP Kadın Meclisi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü’ne kadar sürecek olan kampanyanın startını verdi. HDP Kadın Meclisi yayımladığı deklarasyonla, “Biz varsak bu böyle gitmez. Biz kadınlar yaşamlarımıza yapılan müdahaleye geçit vermemeye, dayanışma ve mücadele ile faşizmi yenmeye, kadın özgürlükçü, cinsiyet eşitlikçi yeni yaşamı kurmaya kararlıyız” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, “Böyle gitmez kadınlar izin vermez” şiarıyla bir kampanya başlattı. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü’ne kadar sürecek olan kampanyanın startı, Şişli Kenterler Tiyatrosu’nda yapılan etkinlikle verildi.
Etkinliğe çok sayıda kadın kurumlarından temsilciler ile birlikte HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, Kadın Meclisi Sözcüsü Besime Konca ve Kadın Meclisi üyeleri katıldı.
KEMALBAY: FAŞİZMİ DURDURMAK İÇİN MÜCADELEYİ BİRLİKTE ÖRMEMİZ LAZIM
Faşizme karşı mücadele ancak birlikte yürütülürse başarıya ulaşabilir. Kadınların sorunları ortak, özgün meseleleri var. Bu özgün meseleler etrafında bir araya gelmeliyiz. Demokrasi için birlikteliği başarmamız, en geniş çevreye ulaşmamız lazım. “Böyle Gitmez” kampanyası işte bunun için gerçekleşti. Faşizmi durdurmak için mücadeleyi birlikte örmemiz lazım. İnancımız sonsuz. Mutlaka birlikte kazanacağız. Kadınlar izin vermeyecek, kadınlar kazanacak.
KONCA: DEMOKRATİK ÖZGÜR BİR ÜLKE KADININ ÖRGÜTLÜLÜĞÜ İLE MÜMKÜN
AKP İktidarı 15 yıllık bir iktidar olmakla övünüyor, biz kadınlar iktidar olmakla övünmüyoruz, biz sadece 15 yıldır değil yüzyıllardır, binyıllardır mücadele ediyoruz.
Biz köleci sisteme karşı, kapitalist modernitenin burjuva akımlarına karşı emekçi kadınlar olarak mücadele ettik. Biz yıllara sığdıracak bir mücadele içerisinde değiliz biz tarihi bir mücadelenin içerisindeyiz.
“Böyle gitmez, kadınlar izin vermez” derken de kadına yönelik gerçekleştirilen her türlü şiddeti ortadan kaldırmak, demokratik özgür bir ülkede yaşayacaksak bunu kadının örgütlülüğü ile olacağını biliyoruz.
HDP Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, kampanyayla ilgili “Bu böyle gitmez, kadınlar izin vermez” başlıklı deklarasyonu okudu.
“Biz kadınlar yaşamlarımıza yapılan müdahaleye geçit vermemeye, dayanışma ve mücadele ile faşizmi yenmeye, kadın özgürlükçü, cinsiyet eşitlikçi yeni yaşamı kurmaya kararlıyız. Mutlaka başaracağız” ifadelerinin yer aldığı deklarasyonunun öne çıkan başlıkları şöyle:
Yaratmaya çalıştığınız karanlığın hayatlarımızı zindana çevirmesine izin vermiyoruz
“Bu böyle gitmez! Kadın dayanışması ve birlikte mücadele ile: Kurumlarımızın, çalışmalarımızın ortadan kaldırılmasına; bizi tıkmak istediğiniz dört duvarınıza, pembe otobüslerinize, yaşamımıza el konulmasına; kadınların ücretli, güvenli, güvenceli emek alanından dışlanmasına, kölelik hayatının dayatılmasına; savaş ve katliam siyasetine, devlet/erkek şiddetine, yaratmaya çalıştığınız karanlığın, hayatlarımızı zindana çevirmesine izin vermiyoruz.
AKP’nin yeni Türkiye’si kadınlar için gerici ve şiddet dolu bir gelecek vaadediyor
Bir talan, gasp ve kayyum iktidarı haline gelen AKP’nin ‘yeni devleti, yeni Türkiye’si’ tüm ezilenler için ama en çok kadınlar için karanlık, gerici ve şiddet dolu bir gelecekten başka bir şey vadetmiyor. Elbette geleceğimizi saray iktidarına teslim etmeyeceğiz. Yüzyıllık mücadelenin mirası olan hiçbir hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz. Savaşın, yoksulluğun katlanarak devam ettiği Türkiye, Kürdistan ve Ortadoğu coğrafyasında her şeye rağmen büyüyen kadın mücadelesinin enerjisiyle kadın düşmanı bu iktidara ve erkek egemen sisteme karşı tüm kadınlarla örgütlü gücümüzü büyüterek yeni bir mücadele döneminin kapılarını açacağız.
Saldırılara karşı birleşik bir kadın mücadelesinin kanallarını zenginleştireceğiz
Faşizmi, panzehiri olan demokrasi ile yeneceğiz. Eşitsizlik üzerine kurulu bu toplumsal yapıyı eşitlik ile yeniden kuracağız. Kadınların insani var olma hakkına yapılan tüm saldırılara, birleşik bir kadın mücadelesinin kanallarını zenginleştirerek cevap vereceğiz. Faşist erkek sistemin boyunduruğuna girecek kadınlar olmayacağımızı, faşizmin bu toplumda yerleşik bir hayata geçmesine izin vermeyeceğimizi, kadın mücadelesini birlikte büyüterek göstereceğiz. Ve mutlaka kazanacağız!
Erkek-devlet şiddetine karşı özsavunma yapan kadınların yanındayız
Kadınların ‘Hayır’ demesine, erkek egemenliğine itaat etmeyip hayatlarına sahip çıkmasına tahammülleri yok. Kadınlar evde, sokakta, parkta, metroda, dolmuşta erkekler tarafından taciz ediliyor, şiddete uğruyor. Saldırganların suç ortağı olan, işkence ederek katlettiği kadınların bedenlerini teşhir eden, hapishanedeki kadınlara işkence eden devlet bir yandan da din, gelenek ve görenek diyerek kadınların şiddete uğramasına, katledilmesine göz yumuyor, iyi hal, haksız tahrik indirimleriyle kadın katillerini, taciz ve tecavüzcüleri cezasız bırakıyor veya ödül gibi cezalar veriyor.
Bu böyle gitmez; şiddet davalarının ısrarlı takipçisiyiz. İyi hal ve haksız tahrik indirimleriyle teşvik ettiğiniz örgütlü erkek cinayet şebekesine karşı özsavunma yapan kadınlarla yan yanayız, kadın katillerinin, taciz ve tecavüzcülerin yargıdan kaçmasına izin vermeyeceğiz!
AKP’nin kadınları ayrıştıran, toplumsal hayattan yalıtan politikalarına karşı birlikte mücadele
AKP’nin IŞİD zihniyeti, kadınların toplumsal hayat içinde varoluşunu sınırlandırıyor, zihniyetinin belirlediği alanlara hapsetmek istiyor. Kadınları yalıtan pembe otobüsleri hayata geçiriyor. Başörtülü, şortlu, sigara içen-içmeyen, itaat eden-etmeyen diye kadınları ayrıştırmaya, bölmeye çalışıyor. Bu böyle gitmez, bizi tıkmak istediğiniz dört duvarınıza da, pembe otobüslerinize de sığmayız, sokakları, parkları, alanları özgürleştiriyoruz, kadın dayanışması ve birlikte mücadele ile yaşamımıza el konulmasına izin vermiyoruz.
Kazanılmış haklarımızı ortadan kaldıracak yasal düzenlemelere hayır
Bu iktidar, kadınların uzun mücadeleleri sonucu kazanılmış haklarını ortadan kaldıracak yasal düzenlemeleri ardı ardına gündeme getiriyor. Müftülere verilmek istenen nikah kıyma yetkisi, evde yapılan doğumlarda, sözlü beyanın yeterli sayılması, çocukların zorla evlendirilmesini kolaylaştıran düzenlemelerdir. Yeni yasalar, aynı zamanda evlenme, boşanma, miras gibi medeni haklarımızın dinsel kurallara göre düzenlenmesinin adımları. Kadınların hak ve hukukunun zemini olan laiklik ortadan kaldırılıyor. İktidar, cinsiyetçi, milliyetçi, savaşı ve öldürmeyi kutsayan, din ve inançlar arasında ayrım yapan, bilimsellikten daha da uzaklaşan bir müfredatı dayatıyor. Bütün toplumu binlerce yıl geriye götürecek bir eğitim sistemini kurmayı hedefliyor. Bu böyle gitmez; kadın dayanışması ve birlikte mücadele ile laikliği, özgürlükçü, bilimsel anadilinde eğitimi savunmaya devam ediyoruz. Yaratmaya çalıştığınız karanlığın, hayatlarımızı zindana çevirmesine asla izin vermeyeceğiz.
‘Erkek’ siyaset alanında mücadele eden kadın siyasetçiler ‘rehin’
Biz kadınlar, ‘erkek’ siyaset alanına müdahale ederek dönüştürme mücadelesi veriyoruz. Bütün engellemelere, saldırılara karşı cesaretle durmaksızın yürüttüğümüz bu mücadele, iktidarın kurmak istediği faşist hegemonyanın önündeki en büyük engel olmaya devam ediyor. Bu nedenle iktidar binlerce kadın arkadaşımıza karşı her gün saldırıyor, rehin alma siyaseti sürdürüyor. Özgürlük mücadelesi veren, emeğine, bedenine ve kimliğine sahip çıkan, soran sorgulayan kadınların faşizan rejimin emrindeki yargı eliyle susturulmasına; eş genel başkanlarımızın, vekillerimizin, belediye eş başkanlarımızın, HDP’li kadınların rehin alınmasına; kadınları siyasetin dışına itmenize, sözsüz ve sesiz bırakmanıza izin vermiyoruz!
Kadınların güvencesizleştirilmesine, emek alanından dışlanmasına izin vermeyeceğiz
Kadınlar güvenceli istihdam alanlarından dışlanıyor, kadın emeği yarı zamanlı, güvencesiz işlere doğru zorlanıyor. KHK’larla bir gecede işsiz, geleceksiz bırakılıyor. Akademiden önce kadınlar atılıyor. Kadın işsizliği ve yoksulluğu her gün artıyor. Ücretli ücretsiz ev içi emek yok sayılıyor. Üç kuruşluk ‘özendirici’ ücretlerle yaşlı ve çocuk bakımı kadınların üzerine yıkılıyor. Böylelikle kadınlar eve, erkeğe ve devlete bağımlı hale getiriliyor. Çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan mevsimlik tarım işçileri, göçmen işçiler insanlık dışı koşullarda çalışmaya, yaşamaya, ölüme mahkûm ediliyor.
Bu böyle gitmez; Kadın dayanışması ve birlikte mücadele ile kadınların ücretli, güvenli, güvenceli emek alanından dışlanmasına, kölelik hayatının dayatılmasına izin vermemeye kararlıyız!
Rojava Kadın Devrimini boğmanıza izin vermeyeceğiz
İktidarın kadınlara karşı savaşı, militarist, cinsiyetçi ve faşist bir anlayışla ülkenin tümünde yürüttüğü savaştan bağımsız değil. AKP Genel Başkanı Erdoğan ancak kaos, çatışma ve savaş ortamında iktidarını sürdürebileceğini düşünüyor. Bu nedenle barış masasını terk etti, Sayın Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit uygulamasını başlattı ve tüm ülkeyi bir ateş topunun içine atmaktan çekinmedi. Şimdi de bu vahşet ve soykırımı sınırların dışına taşıma derdinde. Son günlerde yürüttüğü tüm diplomatik, askeri ilişkiler ile bölgede halkların birlikte özgürleşme iradesine karşı yeni bir kanlı süreç başlatılmak isteniyor. Şengal ve diğer bölgelerde yapılacak operasyonlar sadece o bölgede yaşayan halkların kazanımlarına bir müdahale değil, Rojava Kadın devrimine yönelik bir tehdit ve saldırıdır.
Bu böyle gitmez; Kadın dayanışması ve birlikte mücadele ile içte ve dışta halklarımızı kanlı savaşların içine sürüklemenize, Rojava Kadın Devrimini boğmanıza izin vermeyeceğiz!
Biz kadınlar yaşamlarımıza yapılan müdahaleye geçit vermemeye, dayanışma ve mücadele ile faşizmi yenmeye, kadın özgürlükçü, cinsiyet eşitlikçi yeni yaşamı kurmaya kararlıyız. Mutlaka başaracağız!
Sendika.Org

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN EYLÜL SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,920AboneAbone Ol