Boğaziçi’nde 2012 yılından bu yana hazırlanan ve çalıştaylar düzenleyen AKP iktidarı, Boğaziçi’nin yağmalanmasının önünü açıyor.Son hazırlanan yasa tasarısı ise bu hedefi somutlaştırıyor.
AKP iktidarı tarafından hazırlanan bir yasa tasarısının içeriği açığa çıktı. Tasarıda, İstanbul Boğaziçi alanında yerleşme ve yapılaşmanın planlaması, koordinasyonu, imar uygulamalarının yapılması ve denetlenmesi konularında halen yetkili olan “Boğaziçi İmar Yüksek Koordinasyon Kurulu, Boğaziçi İmar İdare Heyeti ve Boğaziçi İmar Müdürlüğü” kaldırılacak. Boğaziçi’inde karar verici organ bundan böyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından oluşturulacak olan “Boğaziçi Başkanlığı ve Boğaziçi Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma ve Düzenleme Kurulları” devredilecek. Bu düzenlemeyle birlikte idare heyetindeki İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nün yetkileri ortadan kaldırılacak.
Sınırsız yetki
Tasarı ile, kurulacak olan kurulların başkan ve üyeleri Cumhurbaşkanı tarafından atanacak ve İBB’ye bağlı Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nün yetkileri de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na devredilecek. İstanbul Boğaziçi alanına ‘siluet geçiş sahaları’ da eklenerek genişletiliyor. Boğaziçi alanı olarak tanımlanan bölgeye, Boğaziçi su yolları, dolgu alanları, sahil şeridinde veya gerisinde kalan su yolları ibareleri ekleniyor. Boğaziçi öngörünümde bekçi kulübesi, büfe, çay ocağı ile sınırlı olan yapılaşma izni kafeterya ile açık sosyal, kültürel ve spor tesisleri de eklenerek genişletilcek.
Ormanlar yeni kurula
Boğaziçi alanı içindeki devlet ormanı statüsündeki yerler içinde Büyükşehir Belediye Başkanı’nın da bulunduğu Boğaziçi İmar Yüksek Koordinasyon Kurulunca kararlaştırılırken, tasarıda bu yetki Cumhurbaşkanı’na veriliyor. Bunların tahsis ve kullanım hakkına yönelik kararlar Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından verilecek. Ayrıca imar planlarında yeşil alan belirleme yetkisi de belediyeden alınarak Boğaziçi Başkanlığı’na bırakılıyor.
Boğaziçi’ne yeni tanım
Hazırlanan yasa tasarısı ile Boğaziçi alanı ve silueti konusunda düzenlemeler yapılıyor. Daha önce katsayılar ve metrekarelerle tanımlanan alanlara yeni yanımlar ekleniyor. Yeni tanımda, “Siluet Geçiş Sahası olarak sahil şeridi, öngörünüm, geri görünüm ve etkilenme bölgesi sınırları içerisinde veya içerisinde olmamakla birlikte Boğaziçi siluetine etkisi gözetilerek belirlenecek alanlar” ibareleri ekleniyor. Ayrıca İBB’ye ait olan bölgedeki yapıların denetimi yetkisi de Boğaziçi Başkanlığı ile ilçe belediyelerine bırakılıyor.
AKP’nin planı yeni değil
AKP iktidarının İstanbul Boğazı’nı yeni eller üzerinden yağmalayacağı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2012 yılında hazırlanan 68 maddelik torba yasada ortaya çıkmıştı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın himayesinde İstanbul Boğazı Belediyeler Birliği, 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu’nda yapılacak değişiklik için Haziran 2014’te yapılan Boğaziçi İmar Planı Çalıştayı gerçekleştirmiş ve akabinde 2. çalıştay Ocak 2015 yılında yapılmıştı. Boğaz görüntüsünün korunması amacıyla yapı yükseklikleri bazı yerlerde 4, bazı yerlerde ise 5 katı geçemiyordu. Çalıştaylarda alınan kararlarla yüksekliği 12.5 metre olan 4 katlı binalar 5 kata, yüksekliği 15.50 metre olan 5 katlı binalar 6 kata çıkarılabileceği yer almıştı. Ayrıca geçtiğimiz yıl çıkarılan ‘İmar Barışı’ ile ‘Boğaziçi Kanunu’nda tanımlanan Boğaziçi sahil şeridi ve öngörünüm bölgesi içerisinde belirlenen alanlarda yer alan taşınmazların sahiplerinin de yapı kayıt belgesinden yararlanması sağlanmıştı.
AKP ve dikey binalar
AKP hükümetleri döneminde İstanbul’un dört yanı gökdelenlerle dolarken, bu izinler AKP’li belediyeler tarafından verildi. Maslak, Şişli, Mecidiyeköy, Zeytinburnu gökdelen cenneti haline gelirken, Ataşehir, Fikirtepe, Ümraniye bölgeleri de bu dikey yapılaşmadan nasibini aldı. Ard arda yapılan 16/9, Yedi Mavi, Sapphire, Four Winds Residence gibi örneklerle 8 bin yıllık İstanbul’un silueti bozuldu. Kentsel dönüşüm adı altında Sulukule, Tarlabaşı, Ayazma, Fikirtepe başta olmak üzere pek çok mahallede tarihi yapılar yerle bir edilirken, burada yaşayan insanlar sürülerek mahalleler sermayeye teslim edildi. ‘Taksim Meydanı Yayalaştırma Projesi’ adı altında meydan beton yığınına dönüştürüldü. İstiklal Caddesi’nde bir tek ağaç kalmadı. Gezi Parkı’nda inşaat rantı amacıyla yapılan girişime büyük bir tepki ortaya çıktı ve Gezi Direnişi yaşandı. Ancak AKM’yi yıkan iktidar yeniden Topçu Kışlası’nı yapacağız demeye başladı.
Boğaziçi yasası
1983 İstanbul Boğaziçi Alanı Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulunun 14 Aralık 1974 tarih, 8172 sayılı Kararı ile Doğal Sit Alanı olarak ilan edilmişti. 2960 sayılı Boğaziçi Yasası 22.11.1983 tarihinde yürürlüğe girmişti. Yasanın amacı, Boğaziçi alanının kültürel ve tarihi değerlerini ve doğal güzelliklerini kamu yararı gözetilerek korumak ve geliştirmek ve bu alandaki nüfus yoğunluğunu artıracak yapılanmayı sınırlamak için uygulanacak imar mevzuatını belirlemek ve düzenlemektir. Yasanın 6.maddesi ile 11.01.1984 tarihinde Boğaziçi İmar Müdürlüğü kuruldu.
Boğaziçi öngörünüm
Boğaziçi Öngörünüm Alanı, Sahil Şeridi ve Öngörünüm Bölgesi olmak üzere toplam 4634 hektarlık alanda çalışmalarını yürütülürken, bunun 165 hektarını Sahil Şeridi oluşturuyor. Boğaziçi İmar Müdürlüğü Avrupa yakasında Sarıyer, Beşiktaş, Anadolu yakasında Beykoz, Üsküdar ilçelerinin öngörünüm bölgesinde kalan kısımlarından sorumlu. 09 Mayıs 1985 tarihinde yürürlüğe giren 3194 sayılı İmar Kanunu ile Boğaziçi İmar Müdürlüğü İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına bağlandı. 2960 sayılı Yasanın geçici ile 4.maddesi imar planlarında konut alanlarında kalan yapılaşmamış alanlar yeşil alan olarak kabul ediliyordu.