Yaşam için Yasa İnisiyatifi ve Hayvan, Yaşam, Özgürlük İnisiyatifi’nin çağrısıyla Şişhane Meydanı’nda bir araya gelen yüzlerce hayvan hakları savunucusu, Meclis’te görüşülmeye devam eden hayvan katliamı yasasına karşı basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada, “Bu kanlı yasayı istediğiniz kadar Meclis’ten geçirin. Halk nezdinde asla meşru kılamayacaksınız” denildi.
Sokak hayvanlarının öldürülmesine yol açan ve kamuoyunda büyük tepki çeken 17 maddelik “Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin ilk 5 maddesi, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Teklifin tartışmalı 5’inci maddesi, sokak köpeklerinin öldürülmesinin önünü açıyor. Muhalefetin itirazlarına rağmen kabul edilen ilk 7 maddenin ardından teklif üzerindeki görüşmelere bugün de devam ediliyor.
“Biz bu yasayı durduracağız”
Yaşam için Yasa İnisiyatifi ve Hayvan, Yaşam, Özgürlük İnisiyatifi, Şişhane Meydanı’nda bir araya geldi. Eylemde “Susmuyoruz, korkmuyoruz, dostlarımızı vermiyoruz”, “Toplayamazsın, hapsedemezsin, öldüremezsin” yazılı pankartlar açıldı. Katılımcılar, “Biz bu yasayı durduracağız”, “Barınaklar ölüm kampı”, “Yasayı geri çek”, “Katliam yasasına hayır” dövizleri taşıdı. Sık sık “Hayvan yaşam özgürlük”, “AKP istifa”, “Kan kokuyor barınaklarınız kan kokuyor”, “Susma haykır katliama hayır”, “Yaşam hakkına dokunamazsın” sloganları atıldı.
Susmuyoruz, korkmuyoruz, dostlarımızı vermiyoruz!#YasayıGeriÇekKatliamaHayır pic.twitter.com/wGPZcVz8rY
— Kaldıraç (@kaldiracdergisi) July 29, 2024
Sevcan Çamlıdağ ve Özge Özgüner’in okuduğu basın açıklamasında şunlar ifade edildi:
“Tarım komisyonunda tek kelime etmeden ellerini kaldırıp indiren bir avuç AKP ve MHP vekili yüzünden katliam yasası Meclis Genel Kurulu’na geldi. Şimdi de bu kanlı yasayı halka rağmen geçirerek, sokakta yaşayan hayvanlara soykırım uygulamasının yolunu açıyorlar.
Bir kez daha hatırlatıyoruz: Yasal olan her şey meşru değildir!
Sokakta yaşayan canlarımızın yaşamını oylamaya sunanlara, nefret saçanlara inat, sokaklarımızdan, mahallelerimizden, meydanlardan sesimizi yükseltiyor, dostlarımızın yanında saf tutuyoruz. Mahalle sakinlerimizin, yüzyıllardır sokakları paylaştığımız hayvanların yaşam hakkı, maliyet hesaplarınızın, rant hesaplarınızın konusu olamaz, siz cebinizi dolduracaksınız diye cinayet işlemenize izin vermeyeceğiz.
Çok öfkeliyiz ama aynı zamanda çok kararlı ve dirençliyiz! Sokakta yaşayan dostlarımıza yönelik bu savaş devam ederken umutsuz olma lüksümüz yok! Tek bir hayvanın kılına zarar gelmesine izin vermeyeceğiz. Dostlarımızdan da haklı mücadelemizden de vazgeçmiyoruz!
Katliam yasası ne içeriyor?
Kapalı kapılar ardında, halktan kaçırarak, apar topar Meclis’ten geçirdikleri bu katliam yasası ne içeriyor hep birlikte tekrar bakalım:
- Kısırlaştır-aşıla-yerinde yaşat uygulamasını terk ediyor, yerine hayvanları topla-ölüm kampına tık-sahiplendir diyor. Sahiplendirilme için ne kadar süre bekleneceğini söylemiyor. Sahiplendirilme niteliği olanlar sahiplendirilir diyor. Hangi hayvanların sahiplendirilme niteliğine sahip olduğuna kim, neye göre karar verecek. Söylemiyor.
- Sahiplendirilemeyen hayvanların akıbetinden bahsetmiyor. Hiçbir veri olmamasına rağmen sokaklarda 4 milyon köpek bulunduğunu iddia eden AKP, o kadar köpeği yüz beş bin kapasiteli barınaklara nasıl sığdırmayı düşündüğünü anlatmıyor.
- Yasada bulunan “sahipsiz hayvanların da sahipli hayvanlar gibi yaşamları desteklenmelidir” ifadesini yasadan siliyor. Sahipsiz hayvanlara savaş açıyor.
- Sahipsiz hayvanların öldürülmesini yasaklayan ifadeyi yasadan siliyor.
- Barınaktaki köpeklerden; tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olanlar öldürülür diyor. Yani barınağa giren köpeklerin hepsini bir bahaneyle öldüreceğiz diyor.
- Yerel hayvan koruma gönüllüleri tanımını tamamen kaldırıyor. Gerekçesini de şöyle açıklıyor: Sokakta hayvan kalmayacağı için yerel hayvan koruma görevlilerine de ihtiyaç kalmayacaktır.”
- Hayvan ticaretini, hayvan üretimini durdurmaya dair tek bir kelime etmiyor.
- Bakımevi diye, barınak diye güzelledikleri ölüm kamplarını ve hayvanlara yönelik işkence ve ölümden başka bir anlama gelmeyen yerleri inşa eden ve ekipman temin edenlere teşvik ve mali destek sağlıyor.
- Sokaktaki hayvanları toplayıp barınağa hapsetmeyen belediyelere 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası öngörüyor.
Katliam yasasına giden yolun taşları nasıl döşendi?
- AKP, 2004 yılında kendi çıkardığı Hayvanları Koruma Kanunu’nun “kısırlaştır-aşıla-yerinde yaşat” maddesine uygun hareket etmediğini açık açık itiraf etti. “Bizim belediyelerimiz, tarım il müdürlüklerimiz 20 yıldır etkin kısırlaştırma yapmadı, o yüzden şimdi sokaktaki tüm hayvanları öldürmek istiyoruz” dedi. 20 yıllık sorumsuzluğun hesabını vermek bir yana dursun, olan bitenden hiçbir haberi olmayan, sokakta açlık, susuzluk, soğuk, şiddet, işkence gibi türlü zorluklara rağmen yaşam mücadelesi veren hayvanlara fatura kesiyor; onları öldürmekten, hapsetmekten yana durdu. Kendi sorumsuzluklarının bedelini hayvanlar canlarıyla ödesin istedi.
- Bu teklifi toplum nezdinde meşrulaştırmak gayretiyle, türlü yalan ve çarpıtmalara başvurdu. Çocukları duygu sömürüsü yapmak için araçsallaştırdı. Tarım, Hayvan ve Köyişleri Komisyonu toplantısında hayvan ticareti yapan aileyi konuşturdu.
- Katliamı önce “uyutmak” diye güzellemek istediler. Sonra “ötanazi” demeye başladılar. Baktılar ki halkın yasa teklifine yönelik tepkisi azalmıyor, “ötanazi”yi yasa teklifinden çıkardık dediler. Oysa “ötanazi” kelimesi tekliften sadece şeklen çıkmıştı. Yasa hâlâ katliam yasasıydı! Ve katliam yasasının öldürmeyi dayatan bu maddesini, kimseler duymasın, vekillerin konuşmaları halka ulaşamasın diye dün, gecenin köründe geçirdiler.
- Yine kediler tekliften çıkarıldı, kediler kapsam dışı diye halkı yanıltmak istemişlerdi. Oysa yasayla belediyelere ve valilere sokaklardaki köpekleri de kedileri de toplayıp barınak dedikleri ölüm kamplarına gönderme yetkisi verdiler.
- İktidarın kullanışlı aparatı olmaktan başka hiçbir vasfı olmayan yandaş medya ve troller kendilerine düşeni yaptı ve bir yandan hayvanlara yönelik nefret saçarken bir yandan da “ötanazi yasa teklifinden çıkarıldı, kediler kapsam dışı bırakıldı” diye halkı yanıltıcı haberler yaydı. Toplumda hayvanlara yönelik soykırımdan vazgeçildiği algısı yaratmaya çalıştı.
- AKP’li Cumhurbaşkanı, hayvanların katledilmesine karşı çıkanlara elit dedi. Yemeğini kapısının önünde yaşayan, orayı yuvası belleyen hayvanlarla paylaşan; ormanlara, dağ başlarına atılan köpekleri yaşatmaya çalışan; onları koruyup kollayan; elini yıllardır -cebindeki son kuruşa kadar- taşın altına koyan bizlere elit dedi! Fakat bu kanlı yasadan rant elde etmek isteyenlerin, dev ihalaler için ellerini ovuşturmaya başlayanların, katliam yasasını apar topar Meclis’ten geçirmeye çalışanların elit olduğunu yine de gizleyemedi.
- Tarım, Hayvan ve Köyişleri Komisyonu toplantılarına hayvan hakkı savunucuları alınmadı. Toplum tepki vermesin diye komisyon toplantıları kapalı kapılar ardında yürütüldü. Halkın Meclis’I halka kapatıldı. Meclis’e yürümek isteyen hayvan hakkı savunucuları gözaltına alındı, darp edildi.
Direniş gösteren vekiller selamlandı
Tüm bu manipülasyonlara ve engelleme çabalarına rağmen, haysiyetli ve tarihin doğru tarafında duran muhalif milletvekillerinin Komisyon toplantısından yaptığı canlı yayınlarla ve sosyal medya paylaşımlarıyla süreci baştan sona takip ettik. Bu vesileyle mücadelemize omuz veren, “yaşamak haktır” diyen, biz sokakta mücadele ederken Meclis’te direnen yüz akı milletvekillerini buradan bir kez daha selamlıyoruz! Tarih sizi de unutmayacak!
Duymayız, takip etmeyiz sandılar. Ancak yanıldılar. Dostlarımıza sözümüz var: Biz bu mücadeleden vazgeçmedik, vazgeçmeyiz!
Bilinsin ki bu yasaya evet diyenler hayvanları küçücük alanlara hapseden, şiddete maruz bırakan, kan ve dışkı dolu yerlerde yaşamaya mahkum eden, açlıktan birbirlerini yemeye mecbur bırakan ve ölüme terk edenlerdir. Bir tanesinin bile adını, yüzünü unutmayacağız. Unutturmayacağız. Affetmeyeceğiz!
Yasa gelmeden şiddet ve ölüm arttı
Bu yasa gündeme geldiğinden bu yana korkunç sonuçlar doğurmaya başladı bile. Gencecik bir veteriner “yaşatmak için varım katletmek için değil” diyerek intihar etti. Bir sporcu açlık grevine başladı. Katillerin eli güçlendi; hayvana işkence, tecavüz ve öldürme vakaları arttı. Hayvanlara, kadınlara, çocuklara karşı aleni vahşet uygulanmaya başladı. Hayvanseverlere yönelik şiddet arttı. Kedi beslediği için iki kadın öldüresiye dövüldü ve kediler katledildi. Bir binanın önüne kedi kafası bırakıldı.
Daha önce de söyledik; hayvanların kimsenin merhametine ihtiyacı yok! Hayvanların kimsenin vicdanına ihtiyacı yok! Biz ne vicdan ne de merhamet arayışındayız. Hayvanların yaşam hakkı var ve bizler bu hakkı sonuna kadar savunacağız.
Bu halkın en az %85’yiz. Ve biz, hepimiz, dostlarımıza sıkı sıkı sarılacağız! Sokağımızdaki, mahallemizdeki hayvanları asla yalnız bırakmayacağız.
Yurtdışındaki dayanışma eylemleri
23 Mayıs’ta yasanın meclise geleceği belli olduğu günden beri, sokaklarda yaşam nöbeti tutuyoruz. İstanbul, Ankara ve Antalya’da başlayan nöbetlerimiz birçok şehire yayıldı, büyüdü. Bugün tüm Türkiye katliam yasasına karşı ayakta! Eylemlerimiz yurtdışında da karşılık buluyor, Tüm dünyadan katliam yasasına karşı sesler yükseliyor. Geçtiğimiz günlerde İrlanda’da, Almanya’da, Avusturya’da, İngiltere’de, Hollanda’da, Romanya’da eylemler düzenlendi.
“Yaşam hakkını oylayamazsınız”
Siz elinizi kaldırıp indirerek bu kanlı yasayı, bu katliam yasasını istediğiniz kadar geçirin Meclis’ten. Halk nezdinde asla ama asla meşru kılamayacaksınız. Çünkü yaşam hakkını oylayamazsınız.
Tıpkı çocukları/göçmenleri/kadınları/LGBTİ+ları/engellileri/Kürtleri/Ermenileri/Alevileri öldürelim mi diye soramayacağınız gibi, hayvanların yaşamını da oylama konusu yapamazsınız.
“Mahalle mahalle dayanışma ağları öreceğiz”
İlan ediyoruz: Bugünden itibaren hem kitlesel tepkimizi yükseltmeye devam edeceğiz hem de hemen şu andan itibaren mahalle mahalle dayanışma ağları öreceğiz. Göreceksiniz, tek bir dostumuzu sizin kanlı ellerinize teslim etmeyeceğiz!
Bugün bu alandan ayrıldığımızda çaresiz hissetmeyeceğiz. Öfkemizi, dostlarımızı katillerden tek tek kurtarmaya yönelteceğiz. Mücadelemiz esas şimdi başlıyor!
Arkadaşlarımızın alanda dolaştırdığı karekodları telefonumuza okutarak mahalle örgütlenmelerine katılacak, tüm dostlarımızın güvenliğini sağlamak için varımızı yoğumuzu ortaya koyacağız.
Katliam yasanız bizim için bir kağıt parçasından ibaret, yasayı sokakta biz yazacağız!
Nefret ve düşmanlık değil, yaşam ve dayanışma kazanacak!”