30.3 C
İstanbul
9 Ağustos Cumartesi, 2025
spot_img

Halk iradesinin gaspına karşı ‘demokrasi nöbetleri’ devam ediyor

19 Ağustos’ta, Diyarbakır, Mardin ve Van’a atanan kayyumlarla, halk iradesinin gasp edilmesine karşı gerçekleştirilen eylemler 44. gün de devam etti.

Mardin

Günay: Atanmışların bu kentte yaptıkları gasp, talan, yolsuzluk ve daha önemlisi kadın kazanımlarına dönük saldırıları taciz ve tecavüzün önünü açmak oldu

Mardin’de 44’üncü gününde süren Demokrasi Nöbeti’nde konuşan HDP Mardin Milletvekili Ebru Günay, bugün açılan Meclis gündemindeki Yargı Reformu Paketi için “Gerçek bir demokrasi, gerçek bir yargı sistemi, adil ve eşit bir yargılama siteminin önünü açmak lazım. Çünkü demokratik bir ülke için eşit, adil, iktidar eliyle hareket etmeyen bir yargı sistemine ihtiyacımız var” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) yönetimindeki Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediyelere kayyum atanmasının ardından başlatılan Demokrasi Nöbetleri, Mardin’de 44’üncü gününde devam etti. HDP il binası önünde tutulan nöbet öncesi parti binası yine polislerce ablukaya alındı.

Buna rağmen parti binasına önünde toplanan kitle, “Halkın iradesi gasp edilemez” pankartı açarak Demokrasi Nöbeti tutmaya başladı. Sık sık alkış çalıp, sloganlar atan kitle, eylemleri sırasında Serhat Bölgesi’ne ait olan “Le dîne” şarkısını “Em li hember qeyûm têdikoşin” şeklinde kayyumlara uyarlayarak söyledi.

Yapılan oturma eyleminin ardından HDP Mardin Milletvekili Ebru Günay konuştu.

Demokrasi Nöbeti’nin 44 gündür devam ettiğini belirten Günay, haklarını savunmaya devam edeceklerini ve halkın gerçek iradesini ortaya koyacaklarını ifade etti. Kayyumlar ve atanmışlarla belediyelerin yönetilemeyeceğini söyleyen Günay, “Atanmışların bu kentte yaptıkları gasp, talan, yolsuzluk ve daha önemlisi kadın kazanımlarına dönük saldırıları taciz ve tecavüzün önünü açmak oldu” dedi.

Kayyumların özellikle kadın kazanımlarına ve kadınlara dönük birer saldırı aracı olduğunun altını çizen Günay, Mardin Büyükşehir Belediyesi’nin kayyum yönetiminde olduğu dönem kayyum Mustafa Yaman tarafından Kent AŞ.’de müdür olarak görevlendirilen polis memuru Ercan Uysaler’in bir kadını fuhuşa zorladığını hatırlattı. Günay, bu olayla ilgili 3 Ekim’de görülecek olan davanın takipçisi olacaklarını söyledi.

Bugün açılan Meclis’in gündeminde ise “Yargı Reformu Paketi” olduğunu belirten Günay, “Gerçek bir demokrasi, gerçek bir yargı sistemi adil ve eşit bir yargılama siteminin önünü açmak lazım. Çünkü demokratik bir ülke için eşit, adil, iktidar eliyle hareket etmeyen bir yargı sistemine ihtiyacımız var” dedi.

Sözlerinin devamında HDP’nin aktif siyaset için önemli olduğunu vurgulayan ve herkesi HDP’ye sahip çıkmaya çağıran Günay, eylemlerin devam edeceğini vurguladı.

Eylem, atılan “Direne direne kazanacağız” sloganı ile son buldu.

 

Van

Sarısaç: Her ne olursa olsun son muhteşem olacak

Demokrasi Nöbeti’nin 44’üncü gününde konuşan HDP Milletvekili Murat Sarısaç, hakikat için mücadele ettiklerini hatırlatarak, “Her ne olursa olsun son muhteşem olacak” dedi. 

Van’da kayyumlara karşı başlatılan Demokrasi Nöbeti 44’üncü gününde devam etti.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İpekyolu ilçe binası önünde tutulan nöbete HDP’li Milletvekilleri Murat Sarısaç, Musa Farisoğulları, Muazez Orhan, Barış Anneleri, TJA’lı kadınlar ile yurttaşlar katıldı. “Direne direne kazanacağız”, “Eşbaşkanlık mor çizgimizdir” sloganlarının atıldığı nöbette HDP Van Milletvekili Murat Sarısaç konuşma yaptı.

‘Herkes yerini almalı’

İktidarın Kürtlere, tüm halklara kendisi gibi olmayan ve onun gibi düşünmeyen herkesi yok etme derecesine geldiğini vurgulayan Sarısaç, bunu Türkiye’nin geleceğine dönük bir savaş olarak gördüklerini söyledi. Bunun için günlerdir sokaklarda direndiklerini dile getiren Sarısaç, “Bu direniş, evrensel ilkeler, insanlık vicdanı ve demokrasi gereği isteyen herkesin direnişidir. Kayyum atanmasına karşı direnmek; ‘Ben Türkiye sevdalısıyım’ diyen herkesin boynun borcudur.  Bu noktada biz buradan halkımıza, halklara, Türkiye’de barış, demokrasi umudu olan, gelecekle ilgili kaygısı olan herkesin bu kutlu, halklı ve meşru direnişte HDP ile birlikte yer almasını istiyoruz” dedi.

‘STK’lar iktidarın kuklası oldu’

Van’da bulunan bazı STK temsilcilerinin Diyarbakır HDP il binası önündeki anneleri ziyaret etmesine ilişkin de konuşan Sarısaç, “O annelerin duygularını istismar etmek için kendi gayri ahlaki politikalarına uygun bütün kişilikleri toplayıp oraya götürüyorlar. Ama bu durum onların ellerinde patladı. Çünkü samimi değiller. O annelerin gözyaşları bunların umurunda bile değil. Bunlar asla o anneleri düşünmediler. Ne anneleri düşündüler, ne de çocuklarını düşündüler. Bunların toplum nezihinde hiç bir bağlayıcılıkları yoktur. İki kezdir Van’da kayyum vakası yaşanıyor. Halkın iradesiyle seçmiş olduğu insanlara kayyum atanıyor. Bu kayyum ve irade gaspına yönelik bu kurumların ağzından tek bir söz çıkmazken, bugün Amed binası önüne gidip orada annelerin hassasiyetini gözettiklerini söylüyorlar. Bu insanlar Van halkı tarafından da çok iyi biliniyorlar. Bu insanların bu halka neler yaptığı da ortadadır. Bu sivil toplum kuruluşları bugün görüyoruz ki sadece iktidarın kuklası haline gelmişler. Bu yaptıkları kesinlikle ideolojik bir durum değildir. Bu sadece menfi bir durumdur. Onların kişisel koltuklarını, kişisel menfaatlerini yaşatmak için giremedikleri kılıf yoktur” diye konuştu.

STK temsilcilerine tepki

2016 yılında Van Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanmasının ardından Eşbaşkan Bekir Kaya’ya Kobanê olayları ilgili bir dava açıldığını ve şuanda görevde olan Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Necdet Takva’nın yalancı tanıklık yaptığını hatırlatan Sarısaç, “Bugün çok önemli bir sivil tolum kuruluşunun başkanlığını yapan bu şahıs yalancı şahitlik yaptı. Sayın Bekir Kaya’nın bu durumun soruşturmasını istemesiyle beraber bu kişi ilk söylediğinden vazgeçerek, ‘ben okumadan imzaladım’ şeklinde ifadesini değiştirdi. Buna rağmen geçen hafta mahkeme Kaya’ya beraat verdi. Şimdi bu şahıs Amed il binamızın önünde gidip annelerin duygularını hissettiğini, anladığını, onlarla birlikte olduğunu iddia ediyor. Buradan çıkıp Amed binasına gidiyor. Bu halkın oyunu almış bir belediye başkanı hakkında yalan tanıklık yapan bu kişi bu anneleri anlamasını nasıl bekleyebilir siniz? Senin gidecek bir anne varsa o da Sayın Bekir Kaya’nın eşi ve çocuklarıdır. Bu ikiyüzlülükle insanları mı kandıracağını düşünüyorsun?” diye konuştu.

‘Son muhteşem olacak’

Bu şahısların halkı temsil edecek, etkileyecek ve düzeyleri olmadığını vurgulayan Sarısaç sözlerini şöyle sürdürdü: “Onalar etkilese etkilese ancak kendi ceplerini etkilerler. Belki de bulundukları koltukların bu yağcılıkla, kilim dağıtarak, yalancı şahitlik yaparak bir kaç yıl daha uzatabiliriler. Bu halk eninde sonunda bunun hesabını sorar. Kürtlerin çok önemli bir özelliği vardır. Kürtler birçok şeyi unutabilir. Kendisine yapılan haksızlıkları zulümleri unutabilir. Ama Kürtler ihanetçisini unutmaz. Yüzyılda geçse, iki yüzyılda geçse unutmaz. Ne devletin baskısı ne de hükümetlerin kendilerine uşak yaptığı insanlar da bizi yıldıramaz. Biz buradan net bir şekilde sesleniyoruz; Biz hakikat için mücadele ediyoruz. Bu hakikat mücadelesinde sonunda başarıya ulaşacaktır. Yani ne olursa olsun son muhteşem olacak.”

Nöbet oturma eyle ve şarkılarla sona erdi.

Kaynak: M.A

 

 

 

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN ŞUBAT SAYISI ÇIKTIspot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 222. SAYISI ÇIKTI!spot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,960AboneAbone Ol