5 C
İstanbul
16 Ocak Perşembe, 2025
spot_img

Gezi davalarında adaletsizlik tırmanıyor; umut yine bizde, mücadelemizde

Gezi Direnişi’nin 5. yılını doldurduğumuz şu günlerde, Gezi şehitlerimizin davaları adaletsizlik ve cezasızlık kavramlarına gün be gün yeni boyutlar katıyor. 5 yıldır sonuçsuz bir şekilde süren ‘yargılama’dan tutun da Ahmet Atakan için hiç başlamayan hukuk sürecine varıncaya kadar… Geçen yıllarda verilen yetersiz cezalar bile yine katiller lehine bozulurken; onlar da tutuksuzluk ve duruşmalara uzaktan katılmakla bile tatmin olmayıp hiç rahatsız edilmemek isteyebiliyorlar, istediklerini alıyorlar da. Adalet arayanlar için işkenceye dönüşen mahkeme süreçlerinden ve işkencehaneye denk düşen ‘adalet sarayları’ndan adalet çıkmayacağını -çıksa da yine bizim zorumuzla çıkacağını- bilen bizler ise bir yandan davaların takipçisi olmayı sürdürürken bir yandan ise tarihimizdeki direnişlerden aldığımız güç ve çıkardığımız dersler ile geleceğimiz için mücadeleye devam ediyoruz.

 

Mehmet Ayvalıtaş’ın katilleri yine tutuklanmadı, 4. kez bilirkişi raporu istendi

5 yıldır süren Mehmet Ayvalıtaş davasının 19. duruşması 9 Mayıs’ta Kartal Adliyesi’nde görüldü. Davayı izlemek isteyenler mahkeme salonuna aranarak alındı. Ayvalıtaş ailesi ve avukatlarının yanı sıra, HDP Milletvekili Hüda Kaya, HDP eski Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, Mücella Yapıcı ve DİSK Yönetim Kurulu Üyesi Kamber Saygılı da duruşmayı takip etti.

‘Taksirle ölüme neden olmak’ suçundan 3 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istendiği halde tutuksuz yargılanan sanıklardan Mehmet Görkem Demirbaş’ın katıldığı duruşmaya, diğer sanık Cengiz Aktaş ise gelmedi. Mahkeme heyetinin değiştiği görüldü.

‘Bu rapor kabul edilemez, yok hükmündedir’

Ayvalıtaş ailesi avukatları, Mehmet Ayvalıtaş’ı kendi ölümünde ‘asli ve tam kusurlu’ bulan Adli Tıp Uzmanlar Kurulu raporunun ‘kabul edilemez, yok hükmünde’ olduğunu ve karara dayanak yapılamayacağını ifade ettiler. Olay günü sanıkların çok yüksek hızla bilerek araçlarını kalabalığın içine, göstericilerin üzerine sürdüklerine, daha önceki bilirkişi raporunda ise bu raporun tam aksine sürücülerin kusurlu bulunduğuna, mahkemenin bunu tamamen göz ardı ettiğine dikkat çektiler. Trafik mühendisliği eğitimi veren İTÜ İnşaat Fakültesi Ulaştırma Anabilim Dalı’ndan seçilecek bilirkişilerin keşifte bulundurulmalarını ve yeniden rapor hazırlanmasını, mahkeme keşif yapmayacaksa da belirtilen kişilerden yeniden hukuka uygun bilirkişi raporu aldırılmasını talep eden avukatlar, sanıkların tutuklanması talebini de yinelediler.

Sanık Mehmet Görkem Demirtaş’ın avukatı ise alınan raporun yasaya uygun olduğunu savunarak, yeniden rapor alınması talebinin reddini istedi. Savcı da keşif ve bilirkişi raporlarının yeterli olduğunu belirterek taleplerin reddini istedi.

‘Siyasi iradenin mahkemelere baskı yaptığı çok açık ve ortadadır’

Mehmet Ayvalıtaş’ın kuzeni Volkan Ayvalıtaş, duruşmada yaşananları twitter hesabından aktardı. Ayvalıtaş paylaşımlarında; “Biz 5 yıldır bu dava için mücadele ediyoruz. İlk kaza tespit tutanağında sanıkların tam kusurlu olduğu açıkça belirtilmiştir. Araç hızı ve takip mesafesine uyulmadığı gayet açıktır. Ancak rapor bunları tamamen göz ardı etmiştir. Siyasi iradenin mahkemelere baskı yaptığı çok açık ve ortadadır. 19 celsedir sanıkların tutuklanmasını talep ediyoruz. Hala sonuç yok” ifadelerine yer verdi.

Keşif talebine ret, bilirkişi talebine kabul, katiller ise hâlâ serbest

Yeniden bilirkişi eşliğinde keşif yapılması talebini reddeden mahkeme heyeti, yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasını ise kabul etti. Sanıkların tutuklanması talebi yine reddedildi, dava 24 Eylül’e ertelendi.

‘İnanın güneş doğacak’

Duruşmanın ardından yapılan basın açıklamasında konuşan Mehmet Ayvalıtaş’ın babası Ali Ayvalıtaş; “İnanın güneş doğacak, adalet yerini bulacak. Bizim çocuklar bilerek öldürüldüler. Mehmet 2 Haziran’da öldürüldü. İlk Gezi şehidiydi” dedi. Ayvalıtaş, Erdoğan’ı kastederek; “Bu Haziran da onun sonu olacak” dedi.

‘Mücadeleye devam, iktidara tamam’

Açıklamada söz alan Mücella Yapıcı ise; “Gezi bu ülkenin kardeşleşmesidir. Bu daha başlangıç, mücadeleye devam. İktidara tamam” dedi.

 

Fadime Ayvalıtaş’ın mezarına saldırı

2013’ün 2 Haziran’ında katledilen oğlu Mehmet Ayvalıtaş’ın ardından 6 ay yaşayabilen Fadime Ayvalıtaş, 13 Aralık sabahı kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmişti. Fadime Ayvalıtaş’ın önceden ciddi bir rahatsızlığı olmadığını belirten baba Ali Ayvalıtaş; “21 Kasım’da görülen duruşmada mahkemenin katil zanlısını tutuklamaması eşimi çok üzdü. Eşim 2 Aralık’ta Ankara’daki Ethem Sarısülük davasında savcının uyumasını ise ‘Bizimle dalga geçiyorlar’ şeklinde yorumladı. Davalar hastalığı tetikledi” demişti. 46 yaşında hayatını kaybeden Fadime Ayvalıtaş binlerce kişinin katıldığı cenaze töreniyle oğlunun yanına gömülmüştü.

Gezi Direnişi’nin 5. yıldönümü yaklaşırken ve anneler gününün arifesinde, Fadime Ayvalıtaş’ın mezarına alçakça bir saldırı gerçekleştirilerek mezar taşı kırıldı. Mehmet’in ağabeyi Muharrem Ayvalıtaş saldırıyı twitter hesabından duyurdu, kırılan mezar taşının fotoğraflarını; “Annemin mezar taşına zarar vermişler. Bari mezara saygınız olsun…” notuyla paylaştı.

 

Berkin Elvan Davası 19 Eylül’e ertelendi, katil hâlâ görev başında

Berkin Elvan’ın katledilmesine ilişkin davanın 6. duruşması 10 Mayıs’ta Çağlayan’da görüldü. ‘Olası kastla öldürmek’ suçundan yargılanan ve halen Van İl Emniyet Müdürlüğü’nde görevli olan sanık polis Fatih Dalgalı yine mahkemeye getirilmeyerek, Van 2. Sulh Ceza Hakimliği’nden SEGBİS ile duruşmaya katıldı. Elvan ailesi ve avukatlarının yanı sıra, Gezi Şehit ve Gazileri Platformu, Taksim Dayanışması ve Cumartesi Anneleri gibi demokratik kitle örgütü temsilcileri ile HDP Milletvekili Hüda Kaya ve Ethem Sarısülük’ün abisi İkrar Sarısülük de duruşmaya katılanlar arasındaydı.

Berkin’i vuran polis, yüzde 70 Fatih Dalgalı

Duruşmada ilk olarak gelen belgeler okundu. Olay anına ve sonrasına ait görüntü kayıtları incelenmesi için İstanbul Jandarma Kriminal’e gönderilmişti. Hazırlanan raporda, görüntülerdeki kişinin yüzde 70’in üzerinde Fatih Dalgalı olarak tespit edildiğine yer verildi.

Tanıklar 3 maymunu oynuyor; ekip arkadaşının görevini ‘bilmeyen’ polis bile var

Duruşmada tanık olarak ifade veren, gerek hastanedeki nöbetçi memurun, gerek ZET’çi, TOMA şoförü, kalkancı tüm polis memurlarının ifadeleri toplamda; “görmedim, görüntüler net değil, teşhis edemiyorum, tanımıyorum, bilmiyorum, hatırlamıyorum” şeklinde özetlenebilirken; tanık polislerden Emin Yıldız, sanık Fatih Dalgalı ile aynı ekipte çalışmış olduğu halde ne görev yaptığını bilmediğini söyledi.

“Annelerinizi ararken Berkin’i hatırlayın, çocuk katilleri”

Baba Sami Elvan, tanıklardan birinin sorgusu sırasında elindeki su şişesini yere atarak duruşma salonundan dışarı çıktı. Anne Gülsüm Elvan ise, diğer bir tanığın ifadesinin ardından; “Pazar günü anneler günü. Annelerinizi ararken Berkin’i hatırlayın. Yürüyüş yokken niye ateş ettiniz? Benim çocuğumun suçu yoktu. 14 yaşında bir çocuktu. Çocuk katilleri” diyerek ağlamaya başladı. Anne Elvan salondan çıktıktan sonra sanık polisin avukatları; “Her duruşma aynı şey yaşanıyor. Her seferinde bunu mu dinleyeceğiz” diye bağırdı. Elvan ailesinin avukatları ise; “Yaptığınız terbiyesizlik ve şımarıklıktır” diyerek tepki gösterdi. Duruşmaya ara verildi.

Dava 19 Eylül’e ertelendi, tutuklama talebi reddedildi

Elvan ailesi avukatları, sanık polis Fatih Dalgalı’nın tutuklanmasını talep etti. Mahkeme heyeti, tutuklama talebini reddetti. Olay günü Okmeydanı’nda görev yapan ZET’çi polislerin tanık olarak dinlenmesine karar veren mahkeme, davayı 19 Eylül’e erteledi.

 

Medeni Yıldırım davasında tekrar keşif istendi

28 Haziran 2013’te Lice’de yapılan karakol-kalekol protestosu sırasında askerlerin açtığı ateş sonucu katledilen Medeni Yıldırım davasında, asker Adem Çiftçi hakkında verilen beraat kararı istinaf mahkemesince bozulmuştu. Yeniden görülen davanın 2. duruşması 22 Mayıs’ta Diyarbakır Adliyesi’nde gerçekleşti. Tutuksuz yargılanan sanık Çiftçi’nin duruşmalardan vareste tutulma (duruşmalara gelme zorunluluğu olmama) talebi geçen duruşmada kabul edildiği için katılmadığı duruşmaya, Medeni Yıldırım’ın annesi Fahriye Yıldırım ve yakınları ile avukatları katıldı. Mahkeme heyetinin değiştiği görüldü.

‘Bir karakol kendi güvenliğini sağlamıyor’

Anne Fahriye Yıldırım, daha önce verdiği ifadesini tekrar ettiğini söyledi ve sanığın cezalandırılmasını istedi. Ardından söz alan avukat Mehmet Emin Aktar, Yıldırım’ın vurulduğu Kayacık Jandarma Komutanlığı önünde ‘güvenlik’ nedeniyle keşif yapılamayacağına ilişkin mahkemeye gönderilen yazıya tepki göstererek; “Jandarma Karakolu açık ve görev yaptığı halde güvenlik nedeniyle keşif yapılamadığını belirtmiştir. Bu inanılır gibi değil. Bir karakol kendi güvenliğini sağlamıyor. Keşfin bizzat mahkemece yapılmasını talep ediyoruz” dedi. Avukat Reyhan Yalçındağ Baydemir ise, mahkemenin sanığın duruşmalardan vareste tutulması yönünde daha önce verdiği kararı kabul etmediklerini belirterek; “Yaşam hakkının ihlalinden bahsediyoruz. Rahatsız edici bir durum. Aylardır Lice’nin orta yerinde binlerce askerin bulunduğu yerde, güvenlik gerekçesiyle keşif yapılamadığı belirtmiştir. Bu, kasıtlı yapılıyor. Mahkemenin bizzat keşfe katılmasını talep ediyoruz” diye ekledi.

Mahkeme, sanık Çiftçi’nin duruşmalardan vareste tutulmaması yönündeki talebi reddetti. Dava dosyasının Lice Asliye Ceza Mahkemesi’ne fiziki olarak gönderilmesine karar veren mahkeme, bir önceki ara kararda olduğu gibi gerekli güvenlik önlemleri sağlanarak, bilirkişiler aracılığıyla karakol önünde keşif yapılmasını istedi. Dava 27 Eylül’e ertelendi.

 

Abdullah Cömert davasında Yargıtay’dan katil polis lehine bozma kararı: “Örnek teşkil eder, eylemlere müdahaleyi etkiler”

3 Haziran 2013’te Antakya’da düzenlenen gösterilerde polis tarafından atılan gaz fişeği ile katledilen Abdullah Cömert’in davasında, 14 Mart 2016 tarihinde karar verilmiş, gaz fişeğini attığı kesinleşen Ahmet Kuş 13 yıl 4 ay hapis cezası almıştı. Dava boyunca Kuş’un tutuklu yargılanması taleplerini dikkate almayan mahkeme, kararın ardından da ‘temyize açık olması nedeniyle’ tutuklamaya gerek görmemiş, yurt dışı çıkış yasağı koymakla yetinmişti. Cömert ailesinin avukatları Ahmet Kuş’un ‘kastın aşılması suretiyle öldürme’ yerine ‘kasten öldürme’ suçundan cezalandırması istemi ile bu kararı temyiz etmişti.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise katil polis Ahmet Kuş lehine bozma kararı verdi. Yargıtay’ın 24 Mayıs’ta verdiği kararda; “Sanığın öldürme ya da yaralama kastıyla hareket ettiğini gösteren kesin ve inandırıcı deliller bulunmadığı” savunularak, ‘bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek’ suçundan daha az ceza verilmesi istendi. Yargıtay savcısının hazırlamış olduğu tebliğnamede ise, aksi yönde bir kararın örnek teşkil edebileceği, bundan sonraki eylemlere müdahaleyi etkileyebileceği ve bu yüzden kabul edilemez olduğunun itirafı niteliğinde cümleler yer aldı.

Önce katili gizlediler, sonra da koruyup kaçırdılar

Abdocan’ın hangi polisin silahından çıkan gaz fişeği ile vurulduğu uzun süre gizlenmiş, devletin kurumlarınca ‘netleştirilemeyen’ görüntüler Cömert ailesinin girişimleriyle netleştirilebilmişti. Devamındaki süreçte ise dava Hatay’dan Balıkesir’e taşınmıştı. Cömert ailesinin avukatlarından Hatice Can; “Dava sanığın ‘güvenliği’ gerekçe gösterilerek, yani sanıktan ‘mağdur’ yaratılarak Balıkesir iline nakledilmişken, sanık gene duruşma salonuna getirtilmeyerek adaletten kaçırılmıştır. Nakil kararı ile Abdullah Cömert’in ailesi mağdur edildi, adalet arayışı için Antakya’dan 1.300 kilometre mesafede Balıkesir’e gidip gelmek zorunda kaldılar” şeklinde konuştu.

‘Adalet mücadelemiz devam edecek’

Yargıtay’ın verdiği bozma kararını eleştiren Can; “Abdullah Cömert davasında sanık polisin kasten öldürme fiilini işlediği yönündeki uzman mütalaası ve olgulara rağmen Yargıtay’ın vermiş olduğu bu karar toplumsal vicdanı zedelemiş, adalete olan inancı zayıflatmıştır. Yargıtay’ın bu olumsuz kararına rağmen inatla ve inançla adalet mücadelemiz devam edecek” dedi.

Kaldıraç dergisi 203. sayıda yayımlanmıştır.

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN OCAK SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,950AboneAbone Ol