Gazeteci Hayri Demir’in 32 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davada talepleri yine reddedildi.
Gazeteci Hayri Demir hakkında Suriye’nin kuzeyinde yaptığı gazetecilik faaliyeti gerekçe gösterilerek “basın yoluyla örgüt propagandası” ve “örgüt üyeliği” suçlamasıyla 32 yıla kadar hapis istemiyle açılan davanın 11’inci duruşması Ankara 15’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmaya Almanya Büyükelçiliği’nden Uluslararası Af Örgütü ve Türkiye Gazeteciler Sendikası’ndan temsilcilerin yanı sıra Demir ve avukatı Nuray Özdoğan katıldı.
Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada, mahkeme başkanı dosyaya eklenen bilgi ve belgeleri aktardı. Dosyaya yeni eklenen bir delil olduğunu belirten mahkeme başkanı, Hasan Şahin adlı bir kişinin Demir’e ilişkin ifadelerinin olduğunu söyledi. Dava dosyasına ifadeleri eklenen Şahin’in Suriye’den Türkiye’ye geldiği ve Adana Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’nde verdiği ifadede Demir aleyhinde beyanda bulunduğu kaydedildi.
Mahkeme başkanı Şahin’in ifadelerine ilişkin Demir’e sözlerini sordu. Demir, Şahin’in adını ilk defa duyduğunu, davaya eklenen ifadelerden haberdar olmadığını belirterek, beyan için ek süre talebinde bulundu.
“Üç ayrı çelişkili tutanak var”
Demir, sözlerinin devamında davaya temel delil olan SD kartların evinden 28 Şubat 2016 tarihinde hırsızlık sonucu elde edildiğini aktardı. Materyallere ilişkin emniyette üç ayrı tutanak olduğuna dikkati çeken Demir, tutanaklarda çelişkili ifadelerin yer aldığını aktardı. Demir, “Bir tutanakta hafıza kartlarının Özgür Hakkıbulan isimli şahıs tarafından bulunduğu ve emniyete götürüldüğü söylenirken, üçüncü tutanakta doğrudan emniyet müdürlüğüne götürüldüğü söyleniyor” dedi. Dosyada ismi geçen şahsın, güvenlik bürokrasisi içinde yer aldığına dair bilgiler olduğunu söyleyen Demir, davaya delil olan ve hırsızlık sonucu emniyete ulaşan materyallere ilişkin çelişkilerin netleştirilmesi için Hakkıbulan’ın parmak izlerinin alınmasını, dijital materyaller ve evindeki parmak izleri ile karşılaştırılmasını talep etti. Ayrıca tanık olarak dinlenmesini istedi.
“Materyaller hırsızlıkla elde edildi”
Demir’in ardından konuşan avukat Nuray Özdoğan ise, davaya temel olan dijital materyallerin hırsızlık sonucu elde edildiğine dikkati çekti. Bu yolla elde edilen delillerin yargılamaya temel oluşturulamayacağını ve geçersiz olacağını belirten Özdoğan, soruşturmanın 2016 yılından bu yana devam ettiğini, müvekkilinin gazeteci olduğunu ve bu nedenle mağduriyet yaşadığını söyledi. Yaklaşık altı yıldır devam eden soruşturma ve yargılama süreci nedeniyle adil yargılama hakkının ihlal edildiğini belirtti.
İddia makamı, Demir’in, taleplerinin yargılamayı etkilemeyeceği gerekçesiyle reddedilmesini, adli emanete materyaller için tekraren yazı yazılmasını istedi.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti de Demir’in taleplerinin reddedilmesine, yeni tanık beyanlarına ilişkin savunmasını hazırlamak üzere ek süre verilmesine, adli emanete yazı yazılarak materyallere ilişkin cevap istenmesi ve cevap gelmemesi halinde görevliler hakkında “görevi kötüye kullanma” suçlaması ile suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.
Duruşma 29 Haziran’a ertelendi.
