Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nin Şehitler, Esirler ve Yaralılar Bürosu, Filistinli tutsaklara yönelik artan saldırılara karşı yaptığı açıklamanın detayları şu şekilde:
“İşgalcilerin tutsaklarımıza karşı işlediği suçlar haddini aştı. Bunlar, tarif edilemez iğrençlik ve vahşet seviyelerine ulaştı ve her biçimiyle bir dizi savaş suçu ve insanlığa karşı suç teşkil ediyor.
İşgal güçleri, 7 Ekim’den bu yana tutuklama kampanyalarını yoğunlaştırarak aralarında yaşlı, çocuk ve kadınların da bulunduğu 2.300’den fazla Filistinliyi tutukladı.
Soruşturma prosedürleri, dayak, taciz ve acımasız işkenceden, kadın mahkumlara ve mahkumların ailelerine tecavüz etme tehdidine, reşit olmayan kızların düşman ordusu askerleri tarafından taciz edilmesine kadar bir dizi savaş suçunun bir başka halkası haline geldi.
İşgalcilerin soruşturmada ısrar ettiği acımasız, misilleme niteliğindeki işkence ritüelleri, birçok mahkumun tasfiyesine (ölümüne) yol açıyor.
İşgal güçleri artık suçlarını gizlemeye ya da meşrulaştırmaya hiç önem vermiyor, tam tersine kibirle devam ediyor. Hatta tutuklamalar arasında artık tutukluların haklarını savunmanın ve durumlarını öğrenmenin birkaç aracından birini temsil eden avukatlar da yer alıyor.
Hapishanelerdeki mahkumların işgal yetkilileri tarafından öldürülmesi, uluslararası örtü ve sessizlikle devam ederken, Uluslararası Kızılhaç ve ilgili birçok uluslararası kuruluşun bu koşulların gerçekliğini göz ardı etme ve ‘işgalin mahkumları ziyaret etmesini engellediği’ bahanesini kullanma konusundaki ısrarı devam ediyor.
Tutuklular için onların durumlarını öğrenmek, buna karşı bir argümandır, lehte değil. Bu, uluslararası kurumların, işgalin halkımıza karşı yürüttüğü kapsamlı katliam ve imha savaşında devam eden suç ortaklığının teyididir.
İlgili uluslararası kurumlara, işgale derhal yaptırım uygulanması, işgalin insan haklarıyla ilgili tüm uluslararası kuruluşlardan ihraç edilmesi, boykot edilmesi ve uluslararası alanda izole edilmesi ve en sert yaptırımlara tabi tutulması çağrısında bulunuyoruz.
Filistin Direnişi’nin işgalin esirlerine yönelik asil insani muamelesini ve işgalci devletin onları hedef aldığı acımasız bombardımana rağmen yorulmak bilmeden onları koruma çabasını, bu suç devletinin muamelesiyle aynı kefeye koymak mümkün değildir.”
Not: Cephe’nin Şehitler, Esirler ve Yaralılar Bürosu sorumlusu Awad al-Sultan da İsrail hava saldırılarında şehit olmuştu..