Fatma Şengül’ün katili Zeynel Akbaş’a “tasarlayarak öldürme” suçundan ceza verilmedi, “haksız tahrik indirimi” uygulandı. Akbaş’a indirimle 18 yıl ceza verilmesi üzerine aile ve dava takipçileri karara isyan etti. Adliye içindeki tepkilerin ardından adliye önünde gerçekleştirilen basın açıklamasında, katillere indirim yapanların da kadınların katlinden sorumlu olduğu ve davanın burada bitmediği vurgulandı.
İstanbul’un Maltepe ilçesi Gülsuyu Mahallesi’nde işe gitmek için evinden çıktığı sırada, aynı işyerinde çalıştığı Zeynel Akbaş tarafından kurşunlanarak öldürülen Fatma Şengül davasında dün (19 Aralık Perşembe günü) karar açıklandı. Kartal’daki İstanbul Anadolu Adliyesi’nde, 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ikinci celsesi görülen duruşmada Fatma Şengül’ün ailesini avukatlar Aylin Mert, Pelin Pınar Kaya ve Özge Demir temsil etti. Duruşmaya katılan çok sayıda avukat Fatma Şengül’ün ailesine destek verdi.
Sanık vekilinin kapalı yargılama talebine, müşteki vekili Aylin Mert tarafından kapalı yargılamaya gerek bulunmadığı, yargılamayı uzatma amacı bulunduğu gerekçesiyle itiraz edildi.
“Tasarlayarak Öldürdüğü Açık”
Savcı tarafından önceki celsede verilen mütalaa aynen tekrar edildi.
Avukat Aylin Mert, söz alarak mütalaaya katıldıklarını, sanığın tasarlayarak öldürdüğünün açık olduğunu, sanığın beyanlarının çelişki içerdiğini belirtti. Sanığın silahı nereden bulduğuna ilişkin çelişkili beyanlarının mahkemeye sunulduğu belirtildi. Sanık ruhsatsız silahı önce Suriyeli birinden aldığını iddia ederken, sonra babasından yadigâr olduğunu iddia etmişti. Sanık Akbaş’ın babasının ölüm tarihi ile silahın kendisine kaldığını söylediği tarihin ise çelişkili olduğu belirtildi.
Mert, sanığın tüm beyanlarının gerçek dışı olduğunun tanık beyanlarıyla netleştiğini söyledi.
“İndirim Uygulanmasın”
Sanığın cinayet için hazırlandığı, olayın gerçekleştiği sabah üzerinde ruhsatsız tabanca ve çok sayıda fişek olduğunu vurgulayan avukatlar, sanığın Fatma Şengül’ü canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürdüğünü belirterek iyi hal indirimine gidilmemesini talep ettiler.
Sanık avukatı ise kovuşturmanın genişletilmesi taleplerinin reddine karar verildiğini, kararın bir ara kararla yeniden değerlendirilmesini istediklerini belirtti.
“Üst Sınırdan Cezalandırılsın”
Fatma Şengül’ün çocukları Açelya, Koray ve Gökay Şengül de söz alarak sanığın cezalandırılmasını talep etti. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı sanığın üst sınırdan cezalandırılmasını talep etti.
Tansiyon Rahatsızlığını Öne Sürdü
Sanık vekili söz aldı ve tevsii tahkikat taleplerinin reddine karar verildiğini, kararın bir ara kararla yeniden değerlendirilmesini talep ettiklerini belirtti. Mahkeme heyetince sanık vekilinin talebi reddedildi.
Söz verilen sanık Zeynel Akbaş, tansiyon rahatsızlığının bu olaya sebebiyet verdiğini iddia etti ve rahatsızlığının kontrol edilip tutanaklara geçilmesini talep etti.
Sanık müdafii adil yargılanma olması için esas hakkında savunma yapılması için süre verilmesi talebinde bulundu. Nedenin ortaya çıkarılması gerektiğini belirtti.
Sanık müdafii SEGBİS çözümlemeleri konusunda inceleme yapmak için süre talep etti.
Mahkeme Heyeti sanık müdafiinin talebine karşı katılan vekillerine söz verdi. Av. Aylin Mert söz alarak talebi kabul etmediklerini, kendilerinin SEGBİS çözümlemelerini dün UYAP’tan edinerek tüm gece çalıştıklarını söyledi.
Sanık müdafii haksız tahrik indirimi yapılmasını talep etti ve tasarlayarak öldürme suçunun olmadığını, öyle olsaydı sanığın gerçekleştirdiği fiilin sonuçlarını hesaplamış olması gerektiğini öne sürdü. Sanık müdafii ayrıca “şüpheden sanık yararlanır” ilkesinin göz önünde bulundurulmasını talep etti.
Sanık, kendisinin dengeli olmadığını, yoksa yapmayacağını, tansiyon hastası olduğunu, bu nedenle öldürdüğünü söyledi.
Haksız Tahrik İndirimi Uygulandı!
Kararını veren mahkeme heyeti, savcının mütalaasına rağmen, Zeynel Akbaş’a “tasarlayarak öldürme” suçundan ceza vermedi. Böylece ağırlaştırımış müebbet değil, müebbetten kapıyı açan mahkeme heyeti oy çokluğuyla “haksız tahrik indirimi” de uygulayarak hapis cezasını 18 yıla düşürdü. Uygulamada katilin yatacağı süre 12 yıl.
Karar üzerine adliyede “Kadın Cinayetleri Politiktir”, “Fatma’nın Hesabı Sorulacak”, “Erkek Adalet Değil Gerçek Adalet” sloganları atıldı. Fatma’nın babası isyan etti: “Çocuğum kapısının önünde vuruldu, 18 yıl adalet mi? Sana bağırıyorum hakim!”
“Karar kukuka, vicdana ve akla aykırı; mücadelemiz devam edecek”
Fatma Şengül’ün ailesi, dava takipçileri ve avukatlar tarafından adliye önünde basın açıklaması gerçekleştirildi.
Avukat Aylin Mert; Fatma’nın bilerek, istereyerek, tasarlanarak katledildiğini ve duruşmada bunun delilleriyle ve tanık anlatımlarıyla ortaya konulmasına rağmen mahkemenin “haksız tahrik” var dediğini, “bu cinayet tasarlanarak işlenmemiştir” dediğini ifade etti. Kararın kukuka, vicdana ve akla aykırı olduğunu ve bir üst mahkemeye taşıyacaklarını belirten Mert, “Mücadelemiz devam edecek, acılıyız ve öfkeliyiz” diyerek Fatma’yı öldürenin yalnızca Zeynel Akbaş dolmadığını, nice kadın cinayetlerinde kadınları katledenin yalnızca o tetiği çeken erkekler olmadığını, onlara haksız tahrik indirimi uygulayan hakimler, mahkemeler; koruma istiyorum diye karakola sığınan kadınları evine git halledersin kocanla aranda diye geri gönderen kolluk kuvvetleri olduğunu ifade etti ve bütünlüklü mücadele vurgusu yaptı.
“Burada annemi yargıladılar”
Fatma Şengül’ün oğlu Koray Şengül, sanığın yalan ifadelerinin ortada olmasına rağmen “Nasıl indirim yaptılar, hangi özür bana annemi geri getirecek?” dedi ve katilin annesini öldürdüğü gün kendisine güldüğünü anlattı.
Fatma’nın kızı Açelya Şengül ise, bu indirimler uygulanmasın diye il il, sokak sokak, cadde cadde çalışma yürüttüklerini; tüm kadın cinayeti davalarında isyanlarını duyurduklarını söyledi. “Benim annem gözümün önünde vücudunun her yeri kan bir şekilde son nefesini verirken burada annemin yargılamasını yaptılar. Annem için konuştular; tahrik etti dediler, o yüzden öldürdü dediler. Ama biliyoruz ki bu adalet salonları her zaman olduğu gibi katilleri korudu, her zaman olduğu gibi katilleri haklı çıkardı” dedi. Savcıya gidip davada soruşturulması gereken yönlere dair taleplerini ilettiğinde, savcının kendisine “Kadın öldü, adam suçunu itiraf etti” diyerek taleplerine dair “Bununla mı uğraşıcam, başka işim gücüm yoktu” dediğini ifade ederek “Evet burada bir kadın öldürüldü, benim annem öldürüldü, senin işin gücün benim annnemin hakkını savunmaktır” dedi ve bir üst mahkemeye başvuracaklarını, AİHM’ne kadar gideceğini ifade etti.