YouTube’da sokak röportajı yapan İlave TV, Sade Vatandaş ve Kendine Muhabir kanalı sahiplerinin evlerine sabaha karşı polis operasyonu yapıldı.
Sokak röportajı yapan YouTube kanalı sahiplerinin evlerine eş zamanlı gözaltı operasyonu yapıldı. İlave TV’nin sahibi Arif Kocabıyık, Sade Vatandaş, Kendine Muhabir kanalının sahipleri hakkında gözaltı kararı verildi. Sade Vatandaş mahlaslı Mehmet Koyuncu evde olmadığı için gözaltında alınmadığını duyurdu ancak İlave TV ve Kendine Muhabir kanallarının sahibi gözaltına alındı. Mehmet Koyuncu “Bizler sokaktaki halkın sesini saraylara duyurmaya çalışan gazetecileriz” dedi.
Geçen hafta Kendine Muhabir kanalının sunucusu Antalya’da yaptığı sokak röportajında iktidarı eleştiren bir vatandaşa mikrofon uzatmış, röportajın ardından Hasan Köksoy tutuklanmıştı. Köksoy bir süre sonra yapılan itiraz neticesinde serbest bırakılmıştı. Hasan Köksoy’un evine bir kez daha baskın yapıldı ve gözaltına alındı. Twitter’dan paylaşım yapan Kendine Muhabir hesabında, “Sabah saat 7de polis evimize baskın yapıp, bilgisayar ve bütün iletişim araçlarımızı aldılar. Eşimi Hasan Köksoy’u şu an polisler araca bindirip götürdüler…arama emri sebebi Mücahit Birinci” diye yazdı.
Sabah saat 7de polis evimize baskın yapıp,bilgisayar ve bütün iletişim araçlarımızı aldılar.Eşimi Hasan Köksoy’u şu an polisler araca bindirip götürdüler…arama emri sebebi Mücahit birinci..
— Kendine Muhabir (@KendineMuhabir) December 12, 2021
Bizler sokaktaki halkın sesini saraylara duyurmaya çalışan gazetecileriz
Evine baskın yapılan ancak evde olmadığı için gözaltına alınmayan Sade Vatandaş Mehmet Koyuncu sosyal medya hesabından şu tepkiyi gösterdi: Öncelikle geçmiş olsun diyen ve bizlerin yanında duran tüm halkımıza sonsuz teşekkürler. Bizler sokaktaki halkın sesini saraylara duyurmaya çalışan gazetecileriz. Uzun zamandır sarayın halkın sesinden rahatsız olduğu ve düşmanlaştırdığı hepinizin bildiği bir şey. Günden güne karşımıza çıkarttıkları şiddete meyilli provakatörlerle, gözaltı ve tutuklamalarla bizi sindirmeyi deniyorlar, ancak bizler bir adım bile geri atmadık. Ve bu yoldan dönmeyeceğiz. AKP iktidarı bağırsaklarını temizlemek yerine durumu baskı aracı haline getirmeyi tercih etti gibi görünüyor. Bu olay basit bir kişilik hakları ihlali olarak yorumlanabilir, ancak bizler gazetecilik faliyeti yürütüyoruz. Dün olduğu gibi bugün de halka ayar verip, soğan ekmek yiyip susun diyen, dinle uyutan, alışacaksınız diyenlere inat sokakta olacağız. Geceyi aç geçiren her çocuğun sesi olacağız. Biz sade vatandaşız. Biz halkız.
Öncelikle geçmiş olsun diyen ve bizlerin yanında duran tüm halkımıza sonsuz teşekkürler. Bizler sokaktaki halkın sesini saraylara duyurmaya çalışan gazetecileriz. Uzun zamandır sarayın halkın sesinden rahatsız olduğu ve düşmanlaştırdığı hepinizin bildiği bir şey.
+++— Sade Vatandaş Mehmet Koyuncu (@sadevatandasyt) December 12, 2021
Erdoğan’ın açıklamasının hemen ardından baskın
Cuma günü okunan Cuma hutbesinde sosyal medyaya ilişkin “sanal âlemin cazibesine kapılıp kendimizi kaybettik. Dijital ortamlarda güzel ahlakı muhafaza edemedik; hakkı, hukuku gözetemedik. Bilgisayar, tablet ve akıllı telefonların esiri olduk” ifadelerinin ardından bir gün sonra da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da şöyle demişti: “İlk ortaya çıktığında özgürlüğün sembolü olarak nitelenen sosyal medya, günümüz demokrasisi için ana tehdit kaynaklarından birine dönüşmüştür. Yükselen dijital faşizm ve yalan haber furyası karşısında bizim gibi dünyanın gelişmiş demokrasileri de teyakkuz halindedir. Gelinen aşamada dezenformasyon sadece bir milli güvenlik meselesi olmanın ötesine geçerek, küresel bir güvenlik sorunu halini almıştır. Kamuoyunu doğrudan bilgilendirmek, dezenformasyon ve propaganda ile hakikat dairesinde mücadele etmek bu bakımdan önem arz ediyor. Vatandaşlarımızın doğru ve tarafsız haber alma hakkına helal getirmeden, insanımızı, özellikle toplumumuzun savunmasız kesimlerini yalana ve dezenformasyona karşı korumaya çalışıyoruz.”