Enes Kara’nın yaşamına son vermesinin üzerine giderek “Cemaat baskısına dayanamadı intihar etti” haberi yapan gazeteci Faik Akgün; tehdit edildi, haberi yayından kaldırıldı, görevden alındı
Üniversite öğrencisi Enes Kara’nın, cemaat yurdunda gördüğü baskıları anlatmasını ve ardından yaşamına son vermesini haberleştiren ve bu nedenle görevden alınan ve haberi siteden kaldırılan Gazeteci Faik Akgün Evrensel’e konuştu.
Evrensel’den Gözde Tüzer’in haberine göre istifaya zorlandığını aktaran Faik Akgün, Enes’in ölüm haberinden sonra “Seni katlederiz” denilerek tehditler aldığını söyledi. Akgün yazı işleri müdürlüğü görevinden istifa ederken, kendisine iftira atıldığını belirtti. Akgün, Elazığ’daki cemaat yapılaşmalarına dair de konuştu: “Cemaatler Elazığ’da her köşe başında dernekler, vakıflar, okuma yerleri adı altında yapılaşıyor. 5-6 yaşındaki çocuklar başlarına fes takılıp sokaklarda gövde gösterisi yapar gibi gezdiriliyor”
Haber yayından kaldırıldı
Elazığ’da, Enes Kara’nın ailesinin zoruyla kaldığı cemaat yurdundaki baskılar ve gelecek kaygısı nedeniyle yaşamına son vermesini “Cemaat baskısına dayanamadı” başlığıyla haberleştiren Gazeteci Faik Akgün görevden alındı, haber siteden kaldırıldı.
Elazığ’da yerel gazete Günışığı, Enes Kara’nın ölümüyle ilgili internet sitesinde “Cemaat baskısına dayanamadı intihar etti” başlığıyla haberi yayınladı. Haberi yayınlayan Günışığı Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Faik Akgün Enes’in intihar haberini alır almaz bölgeye gittiğini, Enes’in yaşadığı evin etrafında incelemelerde bulunduğunu, komşularla görüştüğünü anlattı.
“Katledeceklerini söylediler”
Akgün daha sonra topladığı verileri haberleştirdiğini ve internet sitesi üzerinden yayına verdiğini belirterek şöyle dedi: “Yayına verdiğimiz andan itibaren cemaat olduğunu ifade eden ‘Ben onları tanıyorum’, ‘Ben cemaate yakınım’ diyen birçok kişi arayarak ciddi tehditlerde bulundu. Katledeceklerini söylüyorlardı. Başlığın değişmesini, haberin kaldırılmasını istediler. Arayan şahsa ‘Seni mahkemeye vereceğim’ dedim. ‘Sen beni mahkemeye veremezsin’ dedi. ‘Neden, senin dokunulmazlığın mı var’ diye sordum. Bana ‘Evet benim dokunulmazlığım var’ dediler. Bu kadar da pervasızlardı.”
İstifaya zorlama, iftira, yakıştırma…
Faik Akgün tüm bu tehditlere karşı direndiğini ancak bunun yeterli olmadığını ifade ederek haberin girdiğinin ertesi günü (12 Ocak 2022 günü) gazetenin sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Nafiz Koca’nın haberi kaldırttığını ve gazetede apar topar bir toplantı yapıldığını aktardı.
Akgün toplantıda neler olduğunu da şöyle anlattı: “Toplantıya gittik. Zaten 4 çalışanı var, 3’ü tamamen organize olmuşlar. Yani gazetenin sahibi ne diyorsa onu destekleyen açıklamalarda bulundular. ‘Evet, yapamıyorsun’, ‘Edemiyorsun’ gibisinden laflar söyleniyor. Bunların arasındaki bir kadın çalışan bana iftira atmaya başladı toplantıda. Güya ben onun üzerine yürümüşüm. ‘Ne zaman yürüdüm?’ dedim. Bir hafta önce onun üzerine yürümüşüm. Gerçek anlamda, aklınıza gelecek her türlü iftira, yakıştırma, her türlü şeyi yaparlar bunlar.”
Sonrasında Akgün’den sözlü olarak yazı işleri müdürlüğünü bırakması istendi, Akgün de görevden istifa etti. Akgün’ün görevden alınma nedeni ise resmi olarak kendisine “istenilen performansı yakalayamamak” olarak açıklandı.
“Sansür, emeğe vurulan bir darbe”
Tüm Türkiye çapında olduğu gibi yerel gazetelerde haber engellemeleri oldukça yaygın. Faik Akgün, Enes’in haberinin engellenen ilk haberi olmadığını belirterek “Bu benim engellenen ikinci haberim. Daha önce üniversite hastanesinde haber yapmıştım. O haberim de engellendi.” dedi. Akgün’e göre sansür emek hırsızlığı. Engellemeleri ve sansürü “Emeğe vurulan bir darbe” olarak tanımlayan Akgün ve şöyle dedi: “Cemaat evinin kapısına dayanacak kadar bir emek verdik, haberi aldık, topladık, getirdik. Emeğimizi hiç etmeye çalıştılar. Herkesin sansür sonrası yaşadığı durum bu.”
“Her köşe başında cemaat var”
Akgün cemaatlerin Elazığ’daki durumunu da şu sözlerle anlattı: “Elazığ’daki hangi köşeye giderseniz gidin; köşe başlarında, sokak aralarında; çeşitli dernekler, vakıflar, okuma yerleri adı altında cemaatler yapılanıyor. 5-6 yaşındaki çocukların başlarına fes takılıp, belli günlerde sokak içlerinde gezdiriliyor, gövde gösterisi yapıyorlar. Bunlar bizim tanık olduğumuz olaylar. Ciddi anlamda korunuyorlar, bu pervasızlıkları bundan geliyor.”
“Çocuklar toprak altındaysa, biz de işsiz kalırız”
Peki Faik Akgün bundan sonra ne yapmayı planlıyor, ne olacak? Şöyle cevaplıyor: “Benim işsiz kalmamın bir önemi yok. Orada 20 yaşındaki çocuklar bazı müptezeller, sapkınlar tarafından hayattan koparılıyorsa kimse de bizi işle falan terbiye edemez. Çocuklar toprak altındaysa, biz de işsiz kalırız.”