Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), bugün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Milli Eğitim Bakanlığı ve yükseköğretim bütçesi görüşmelerinden önce basın toplantısı yaparak eğitim ve yükseköğretim bütçesine dair görüşlerini ve taleplerini açıkladı. Eğitime ve yükseköğretime ayrılan bütçenin milli gelire oranla yaşadığı düşüşe dikkat çekilirken eğitim yatırımlarının da oransal olarak sürekli düştüğü belirtildi
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), bugün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Milli Eğitim Bakanlığı ve yükseköğretim bütçesi görüşmelerinden önce basın toplantısı yaparak eğitim ve yükseköğretim bütçesine dair görüşlerini ve taleplerini açıkladı.
Eğitim Sen Genel Merkezi’nde yapılan açıklamada eğitime ve yükseköğretime ayrılan bütçenin milli gelire oranla yaşadığı düşüşe dikkat çekilerek “Eğitim bütçesinin her yıl oransal olarak arttığı söylense de MEB bütçesinin milli gelire oranı yüzde 2,6’dan yüzde 2,4’e; yükseköğretim bütçesinin milli gelire oranı ise yüzde 0,8’den, yüzde 0,73’e gerilemiştir” denildi.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütçesinin üçte birine el konmuş
Açıklamada Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2020 yılındaki ödeneklerinin yaklaşık üçte birine el konularak yedek ödenek adı altında çeşitli bakanlıklara ve müdürlüklere aktarıldığı şöyle ifade ediliyor:
Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2020 yılındaki ödeneklerinin yaklaşık üçte birine yakın bir kısmına (44.6 milyar TL) el konularak yedek ödenek adı altında sırasıyla Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na 25 milyar TL’ye yakın; Karayolları Genel Müdürlüğü ve Ulaştırma Bakanlığı’na ağırlıklı olarak müteahhit ödemeleri için olduğunu öngördüğümüz yaklaşık 21.5 milyar TL aktarıldığı belirtilmiştir
Eğitim yatırımları da düşüyor
Açıklamanın devamında eğitim yatırımlarının da MEB bütçesine göre oranlarının sürekli düştüğüne dikkat çekildi.
Son olarak da eğitim ve yükseköğretim bütçesine dair talepler sıralandı. Eğitim Sen’in talepleri şöyle:
- MEB ve yükseköğretim bütçelerinin milli gelire oranı en az iki kat arttırılmalı, başlangıç olarak OECD ortalamasına (% 6) çıkarılmalıdır.
- Kamu kaynaklarının özel okullara aktarılması uygulamasına derhal son verilmeli, özel okullara aktarılacak kaynaklar devlet okulları için kullanılmalıdır.
- Eğitim ve yükseköğretim kurumlarının bütün ihtiyaçları salgın koşulları göz önünde bulundurularak yeniden güncellenmeli, bütün okullara ve üniversitelere ihtiyacı kadar ödenek ayrılmalıdır.
- Eğitim bütçesinden yatırımlara ayrılan pay başlangıç olarak en az iki kat arttırılmalı, okul binaları ve derslik gereksinmesi karşılanmalı, eğitimi ticarileştirmeyi hedefleyen özel sektör, dini vakıf ve cemaatlerle yapılan ya da yapılacak olan her türlü ortak proje ve protokoller derhal iptal edilmelidir.
- Tüm eğitim ve bilim emekçilerine insan onuruna yakışır bir ücret ve sağlıklı çalışma koşulları sağlanmalıdır.
- Eğitim ve bilim emekçilerinin satın alma gücünde ve ücretlerinde yaşanan kaybın giderilmesi için maaşlarda yaşanan erimeyi karşılayacak oranda ek zam yapılmalıdır.
- Tüm eğitim ve bilim emekçilerinin ek göstergesi 3600’e çıkarılmalıdır.
- Ek ödemelerin tamamı temel ücrete ve emekliliğe yansıtılmalı, ek ders saat ücreti hesaplanırken eğitim ve bilim emekçilerinin aylık maaş tutarı esas alınmalı ve ek ders saat ücreti gelir vergisinden muaf tutulmalıdır.
- Eğitim-öğretime hazırlık ödeneğinin, ayrımsız bütün eğitim ve bilim emekçilerine bir maaş tutarında ve yılda iki kez ödenmesi sağlanmalıdır.
- Okullarda ve üniversitelerde güvencesiz istihdam uygulamalarına, esnek, kuralsız ve angarya çalışmaya son verilmeli, statü farkı gözetmeksizin güvencesiz istihdam edilenlerin tamamı kadroya geçirilmelidir.
- 2022 yılında aile ve çocuk yardımı başta olmak üzere, sosyal yardımlar sembolik olarak belirlenmekten çıkarılmalı, sosyal yardımlara günün koşullarına uygun ve ihtiyaç kadar artış yapılmalıdır.
- Öğretmen, akademik personel, memur ve yardımcı hizmetli açıkları kadrolu istihdam yoluyla kapatılmalıdır.