Dokuz Eylül Üniversitesi’nde bir barış imzacısı akademisyenin daha işine son verildi. Rektör Erdal Çelik’in imasıyla işine son verilen barış imzacısı akademisyen için Eğitim Sen, hukuki yollara başvuracaklarını söyledi.
Dokuz Eylül Üniversitesi’nde bir barış imzacısı akademisyenin daha işine son verldi. Eğitim Sen, hukuki yollara başvuracaklarını söyledi
Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü, barış imzacısı Araş. Gör. Dilek Karabulut’un işine son verdi. Karabuluk, 28 Haziran 2017’de barış imzacısı olduğu için 10 akademisyenle birlikte açığa alınmıştı.
Karabulut’un her yıl yapılan yeniden atama işleminde şimdiye kadar hiçbir sorunla karşılaşılmamıştı. Bu yılki yeniden atama işleminde de tez danışmanı, Anabilim Dalı başkanı, bölüm başkanı, dekan ve fakülte yönetim kurulu oybirliği ile olumlu görüş belirttiği halde Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Erdal Çelik, olumlu görüşleri hiçe sayarak Karabulut’un işine son verdi.
Eğitim Sen İzmir 3 Nol’lu Şube, konuyla ilgili yayımladığı basın açıklamasında şunları söyledi:
Rektörlük, Araş. Gör. Aydın Arı’nın maaşını tahakkut ettirmemesinin ardından Dilek Karabulut’u işten atarak Barış İmzacılarına yönelik sistematik bir yönelime girmiştir. Araştırma görevlilerinin yanı sıra öğretim görevlilerini ve yardımcı doçentleri de yeniden atama zamanı gelince üniversiteden atmaya çalışacaktır. Soruşturmayı yürütemeyen, adli yargılama sürecini dikkate almayan, açığa almayı cezalandırmaya dönüştüren Rektörlük, hukuksuzluk silsilesi içinde yönetilmektedir. Oysa bu işten atmalar yargıdan dönecektir. Bugün veya yarın, er ya da geç… Mersin ve Muğla’da yakın zamanda olumlu kararlar alınmıştır. Rektörlük tüm bunlardan payına düşen dersi almamıştır. Davalarımızı kısa sürede açacağız. Tüm demokratik ve hukuki yolları kullanarak arkadaşlarımızın işlerine dönmelerini sağlayacağız.
Bugün barış akademisyenlerine yapılan, yarın tüm farklı düşünenlerin başına gelebilecektir. Biat eden, sesini çıkarmayan, memur akademisyenler arzulanmaktadır. Şu bilinmelidir ki, akademi biat etmez; bilim insanı ve bilimsel düşünce zorla engellenemez.
Demokrasi ve adalet kazanacaktır.
Bilimsel liyakat ve akademik özerklik kazanacaktır.
Düşünce özgürlüğü, yeniden üniversitenin temeli olacaktır.
Rektörler gelir geçer, bu üniversite bizimdir.
Sendika.Org