Direnişini 6. gününde Yemeksepeti Genel Merkez önüne taşıyan Doğu Yılmaz, talepleri karşılanana kadar mücadeleyi sürdüreceğini belirtti. İşçi ve emekçilere, tüm kamuoyuna dayanışma çağrısı yapan Yılmaz, “Birliğimizi güçlendirerek bizlere kölelik dayatanlardan hesap soracağız” dedi.
Yemeksepeti’nden atılan Doğu Yılmaz’ın direnişi sürüyor. Direnişini 6. gününde Yemeksepeti Genel Merkezi önüne taşıyan Doğu Yılmaz’ı emek örgütleri yalnız bırakmadı. “Haksız, hukuksuz, işten atmayı kabul etmiyorum! Yemeksepeti işçisi köle değildir. Birleşelim, kazanalım. Yemeksepeti işçisi Doğu Yılmaz” ve “Yemeksepeti işçisi Doğu Yılmaz yalnız değildir” yazılı pankartlarla kitlesel bir eylem yapıldı, direnen işçiler kürsü kurdu.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Züleyha Gülüm, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Emekçi Hareket Partisi (EHP) İstanbul il örgütleri, BDSP, KÖZ, Kaldıraç Hareketi; Birleşik İşçi Hareketi (BİH), Emeğin Gücü, İşçi Emekçi Birliği, Umut-Sen, Carrefoursa direnişçisi Gülbin Demirel, Pressan direnişçileri Selçuk Çelik ve Bülent Karadede destek verdi.
” Bu saldırılara boyun eğmedik”
Söz alan Doğu Yılmaz, Yemeksepeti işçileri olarak daha iyi çalışma ve yaşam koşulları için ülkenin dört bir yanında mücadele ettiklerini hatırlattı. Gelinen aşamada saldırılarını artıran Yemeksepeti yönetiminin birçok işçiye keyfi gerekçelerle tutanak tuttuğunu, ezmeye, sindirmeye çalıştığını, işten atarak tüm işçilere gözdağı vermeye çalıştığını söyleyen Yılmaz, “Bu saldırıların amacı emek onur mücadelemizi ezme, tüm işçi arkadaşlarımıza gözdağı verme hesabıdır. Fakat yanılıyorlar. Bu saldırılara boyun eğmedik. Emek, onur mücadelemizi, sendikal haklar başta olmak üzere örgütlenme mücadelemizi boğmak isteyenlerin karşısında durduk, durmaya devam edeceğiz” dedi.
“Direnişimizin en zayıf yanı süreci yönetecek, tüm çalışanların ortak iradesini temsil edecek güçlü bir odak oluşturamamamız oldu”
Birleşerek daha güçlü geleceklerini kaydeden Yılmaz, “Yakın zamanda başlattığım direniş, Manisa’da TÜMTİS’e üye oldukları için işten atılan kardeşlerimizin sendikal tazminat ve işe iade davasını kazanması daha büyük kazanımların habercisidir. Birliğimizi güçlendirerek bizlere kölelik dayatanlardan hesap soracağız! Yemeksepeti direnişimiz binlerle başladı. Direnişimizin en zayıf yanı süreci yönetecek, tüm çalışanların ortak iradesini temsil edecek güçlü bir odak oluşturamamamız oldu” dedi.
“Taleplerimiz açık ve nettir”
Mücadeleyi sürdüreceklerini belirten Yılmaz, şöyle devam etti: “Bu mücadele tüm Yemek Sepeti işçilerinin ve sınıfımızın mücadelesi olarak başladı. Depo önünde başlattığım mücadelede tüm yemek sepeti işçilerinin, sınıfımızın emek, onur ve gelecek mücadelesidir. Taleplerimizi kazanana kadar mücadeleye devam. Taleplerimiz açık ve nettir.
🔹Ücretler insanca yaşam seviyesine çıkarılana,
🔹Baskı, mobbing, tutanak tehdidi son bulana,
🔹Sendikal örgütlenme başta olmak üzere örgütlenmenin önündeki keyfi engeller kaldırılana,
🔹Esnaf kurye adı altında dayatılan güvencesizlik son bulana,
🔹Performans ve hız odaklı çalışma rejimine son bulana,
🔹Road, Runner uygulaması üzerinden kuryelere dayatılan kölelik zinciri parçalanana,
🔹Sürgüne göndermeler son bulana,
🔹İşten atılanlar geri alınana ve işten atmalar yasaklanana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.”
Birleşik mücadelenin ve dayanışmanın önemine dikkat çeken Yılmaz; işçilere, emekçilere, sendikalara, demokratik kitle örgütlerine mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı.
“Güçlüyüz fakat örgütlü değiliz bu yüzden örgütlenmeliyiz”
Yılmaz’ın ardından serbest kürsü kuruldu. Söz alan moto kurye işçisi Cem Manduz, moto kuryelerin verdiği mücadeleden dolayı işten atıldıklarını hatırlattı. Patronların uyguladığı mobbinge, baskıya, sefalet ücretine boyun eğmedikleri, sendikalı ve örgütlü olmak istedikleri için işten atılan moto kurye işçilerinin haklarını alana kadar direneceklerini belirtti. Manduz, “Güçlüyüz fakat örgütlü değiliz bu yüzden örgütlenmeliyiz” dedi, dayanışmaya, birlikte mücadeleye çağırdı.
“Taleplerimiz karşılanana kadar fabrika önünde direnişe devam edeceğiz”
Pressan direnişçilerinden Selçuk Çelik de “Patronumuz sendikalı ama işçisi sendikaya üye olduğu için işten çıkarıyor. Taleplerimiz karşılanana kadar fabrika önünde direnişe devam edeceğiz” dedi. TOMİS üyesi Çelik, tüm işçi ve emekçilere sendikalı olma ve birlikte mücadele çağrısı yaptı.
“Çünkü örgütlü bir işçi sınıfı görmek istemiyorlar”
HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, sermayenin kollandığı, işçilere örgütsüzlüğün dayatıldığı bir dönemden geçtiklerine dikkat çekti. Sarı sendikalar dışında işçinin hakkını savunan sendikalarda örgütlenen işçilerin işten çıkarıldıklarının altını çizen Gülüm, “Çünkü örgütlü bir işçi sınıfı görmek istemiyorlar” dedi. Sendikanın anayasal bir hak olduğunu fakat sermaye destekli iktidar tarafından asla uygulanmadığını söyleyen Gülüm, “Yapabileceğimiz elbette örgütlenmek bir arada durmak birlikte ortak bir mücadele hattını örmekten geçiyor. Belli ki bu saldırı çok daha yoğunlaşacak. Biz milyonlarız onlar bir avuç biz bu ülkeyi asıl ayakta tutanlarız onlarsa koltuklarını ayakta tutmaya çalışanlar. Biz güçlüyüz önemli olan yan yana gelmek hep beraber örgütlenmek” dedi.
Son olarak İşçi Emekçi Birliği adına yapılan konuşmada, sermayenin işçilerin örgütsüzlüğünden aldığı güçle bu saldırıları arttırdığı kaydedildi. Sermayenin karşısında güçlü bir işçi hareketi için birlikte mücadeleye çağrıldı.
“Doğu Yılmaz yalnız değildir”
“Doğu Yılmaz yalnız değildir”, “Zafer direnen işçinin olacak”, “Direne direne kazanacağız” sloganlarının atıldığı eylem; 29 Mayıs Pazar günü Getir işçisi Müslüm Öztürkmen’in Etiler’de yapacağı basına açıklamasına çağrı ile sona erdi.
