OHAL ve savaş koşullarının emekçiler üzerindeki etkisini değerlendiren DİSK Genel Başkanı Kani Beko ‘Savaşın yansıması emekçilere oluyor’ dedi.
Devrimi İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Kani Beko, Türkiye’nin içerisinde olduğu baskı ortamı, Olağanüstü Hal ve savaş koşullarının Türkiye emekçileri üzerindeki etkilerine dair değerlendirmelerde bulundu.
‘TÜRKİYE’DE 7 MİLYON İŞSİZ VAR’
Türkiye’de resmi rakamlara göre, 7 milyon işsiz olduğunu belirten Beko, yaklaşık 500 bin atanamayan öğretmenin olduğu ülkede insanların iş bulamadığı ya da paralarını alamadığı için bedenlerini ateşe verir hale geldiğine işaret etti. Bugün iş cinayetlerinde Avrupa’da 1’inci, dünyada da 3’üncü durumda olduklarını dikkat çeken Beko, Türkiye’nin yine bugün Ortadoğu’daki 15 ülke ile olan ilişkilerinin ekonomik ve sosyal olarak bozuk olduğunu, 52 ülke ile ise adeta küs durumda olduğunu kaydetti.
‘OHAL İLANI SONRASI 11 BİN İŞLETME KAPATILDI’
Beko, Türkiye’nin dün yaptığı ihracatı bugün yapamayacak halde olduğunu da ifade etti. “İşçiler bir yerde ürettiklerini ihraç edemez ise, orada bir istihdam daralması olur. Bu da işsizliği daha fazla beraberinde getirir” diyen Beko, OHAL’in ilan edildiği 20 Temmuz 2016’dan bu yana sadece İstanbul, İzmir Mersin, Diyarbakır ve Ankara gibi metropol kentlerde toplam 11 bin işletmenin kapatıldığı bilgisini paylaştı.
‘ÜLKE FELAKETİN EŞİĞİNDE’
Beko, bu tabloya ilişkin ise, “Ülke felaketin eşiğine gelmiştir. OHAL sermayedarların yararına ilan edildi. Sözde FETÖ ile mücadele adı altında ilan edilmişti. Sonuçlarına baktığında OHAL sadece işçi ve emekçilere ve bu ülkenin yoksullarına karşı ilan edildi. Baktığında işçiler grev yapamaz hale geldi, grevleri engellendi. Muhalif radyo ve televizyonlar kapatıldı. Gazeteciler cezaevine girdi. İhraç edildiği için 52 kişi intihar etti. Yani geldiğimiz noktaya baktığımızda barış, adalet ve hak isteyen kesim ve kurumlara karşı başlatıldığını görüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
‘TEK ADAM’IN ATTIĞI ADIMLAR BU HALE GETİRDİ’
Ülkeyi bu felaketin eşiğine “Tek Adam”ın attığı adımların getirdiğini söyleyen Beko, “Ulusal Kurtuluş mücadelesinde Türk, Kürt Laz Çerkes, Alevi ve Sunni dedelerimizin tırnakları ile kazıyarak var ettiği Tekel fabrikaları, Sümerbank gibi kurumlar arsa fiyatına sermayedarlara satıldı. Ulusal Kurtuluş savaşı sonrası bizim kale dediğimiz, işçi arkadaşlarımızın kalesi iş yerlerimiz teker teker satıldı. Ama özelleştirmeden sonra oradaki işçi arkadaşlarımızın işi olmadı, sendika hakkı, iş güvencesi olmadı. Birçok arkadaşımızın aileleri maalesef dağıldı. Sadece iş bulabilenler askeri ücretle taşeronların yanında çalışmak zorunda kaldılar. Bu tarihi bir hata. Dolayısıyla bunlar ‘Tek Adam’ın vermiş olduğu kararlar ile uluslar arası sermayeye satıldı. Tek adamın yönettiği ülke, bu noktaya gelmişken, bizlerin artık dur demesi gerekiyor. Türkiye, iktidara feda edilmeye çalışılıyor ama bu ülke iktidara feda edilecek bir ülke değildir” dedi.
‘TTB’NİN AÇIKLAMASI MEMLEKETİN BİRLİĞİNİ SAVUNUYOR’
Beko, Efrin operasyonuna karşı “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” diyen Türk Tabipler Birliği (TTB) yöneticisi hekimlerin gözaltına alınmasını da değerlendirdi.
Yayınlanan söz konusu metni kendisinin de okuduğunu söyleyen Beko, orada memleketin birliğini, beraberliğini savunan aynı zamanda Hipokrat yemini eden bu hekimlerin yaptıkları ve yapmak istedikleri şeyin, insanları yaşatmak olduğunun altını çizdi. Beko, bu nedenle de açıklamanın, düşünce ve ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmesi ve gözaltına alınan tüm hekimlerin serbest bırakılması gerektiğini söyledi.
‘SAVAŞ KOŞULLARINDA HARCANAN PARALAR EMEKÇİLERİN CEBİNDEN ÇIKIYOR’
Afrin’e yönelik süren operasyonuna ilişkin de konuşan Beko, bu konuda şunları söyledi: “Ortadoğu’da ve bizim ülkemizde yeteri kadar kardeş kanı döküldü. Ben bu ülkede artık barış kardeşlik olsun diyorum. Ülkemizin her zaman kinden daha fazla barışa ve kardeşliğe ihtiyacımızın olduğunu ifade etmek istiyorum. TBMM’de grubu bulunan dört partinin bir araya gelerek, görüşerek mutlaka ama mutlaka bu sorunu çözülmesi gerekir. Bir de savaşın yansıması emekçilere oluyor. Savaş koşullarında harcanan paralar, emekçilerin cebinden çıkıyor. Yani aklın yolu birdir, biz birliğe daha fazla önem veriyoruz.”
‘YARIN ÇOK GEÇ OLABİLİR!’
Türkiye’nin içte ve dışta içerisinde bulunduğu bu durumlardan kurtulmak için ise Beko, “Yarın çok geç olabilir. Taş çok sert. Bu taş yarın gelir kafamızı kanlar içinde bıraktıktan sonra geç kalmış olabiliriz. Dolayısıyla 2019 seçimlerinde tek adam tarafından yönetilmek istemiyorsak, mevcut siyasal iktidara karşı toplumsal muhalefet içerisinde birlikte olmaktan başka çaremizin olmadığını ifade etmek istiyorum” çağrısında bulundu. (Ankara/MA)