Hrant Dink davasının 74. duruşmasında dönemin mülkiye müfettişi Şükrü Yıldız’ın tahliyesine karar verildi.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı davanın 74. duruşmasında sanıkların ve taraf avukatlarının talepleri alındı. Taleplerin ardından ara kararını açıklayan mahkeme, dönemin Mülkiye Başmüfettişi Şükrü Yıldız‘ın tahliyesine karar vererek bir sonraki duruşmayı 10, 11, 12 Temmuz’a erteledi.
Evrensel’den Cansu Pişkin’in haberine göre; Hrant Dink’in öldürülmesinde sorumluluğu bulunan Emniyet, İstihbarat ve jandarma görevlilerinin yargılandığı davanın 74. duruşması Çağlayan’daki İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada tutuklu sanıklar Ali Öz ve Ercan Gün, tutuksuz sanıklar Bekir Yokuş, Mustafa Küçük, Ahmet Faruk Aydoğdu, Ali Barış Sevindik ile taraf avukatları hazır bulundu. Tutuklu sanıklar Şükrü Yıldız, Ramazan Akyürek, Yakup Kurtaran, Metin Yıldız, Yavuz Karakaya, Muharrem Demirkale ve Özkan Mumcu da tutuklu bulundukları cezaevlerinden SEGBİS bağlantısı ile duruşmaya katıldılar.
‘TRABZON’UN SAMAST’TAN HABERDAR OLDUĞUNDAN KUŞKUM VARDI’
Duruşmada ilk olarak söz alan dönemin Mülkiye Başmüfettişi Şükrü Yıldız, hakkında “FETÖ üyeliği” suçlamasıyla hazırlanıp Dink dosyasına dahil edilen iddianameye ilişkin savunma yaptı. İlk iddianamede örgüt üyesi olmamakla beraber örgüte yardımla suçlandığını hatırlatan Yıldız, hazırlanan yeni iddianamede de farklı bir delil olmadığını savundu. Yıldız, “Ben ek koymadan rapor yaptım ve bakanlık kabul etti. Ekleri istemediler. 8 yıl sonra ekleri sordular. İmha ettim dedim. Sonradan rapora koymadığın ekler nedeniyle örgüt üyeliğiyle suçlandım. 246 sayılı yazı soruşturma makamlarından gizlenmiş. 9 nolu F4 raporunu gizlediğim doğru değil. Hrant Dink her ne pahasına olursa olsun öldürülecek ibaresinin geçtiği F4 benden de gizlendi. Ben o raporu görmedim. Polis müfettişlerine müdahalem görev çerçevesindedir.” dedi. Hazırlanan yeni iddianamede FETÖ tarafından parlatıldığı iddia edilen Yıldız, “Erhan Tuncel’in McDonald’s ın faili olabileceğini ben ortaya çıkardım, savcılığa bilgi verdim. Trabzon jandarması emir komuta içerisinde bana topluca yalan söylediler, örtmeye çalıştılar ama buna izin vermedim. Müfettişler, Trabzon Emniyeti’nin arşivini görmüşsün dediler. Evet gördüm çünkü Trabzon Emniyeti’nin Ogün Samast’tan haberleri olduğunu düşündüm ve şüphemi doğrulamak için arşivi gördüm. Arşivde Samast’ı aradım bulamadım. Kuşkularımı gideremedim. Gizlemekle suçlandığım raporları arşivde görmedim. Benim patlatıldığım söyleniyor. Ben nasıl parlatıldım? Vali olamadım, müsteşar veye müsteşar yardımcısı olmadım. 12 Eylül döneminde kaymakamdım. 1995 yılında müfettiş oldum. Parlatıldığım doğru değil. Vali yardımcılığına atandım. Önce açığa alındım. Darbe girişimi sonrası tutuklandım. Bu iddiaların benimle alakası yok. Örgüt üyeliği ile ilgim yok.“ diyerek savunmasını tamamladı.
SANIKLAR TAHLİYE VE BERAAT TALEP ETTİ
Yıldız savunmasının ardından sanıkların taleplerine geçildi. Tutuklu sanıklar tahliyelerini talep ederken, tutuksuz sanıklar da suç vasfının değişmesi dolayısıyla dosyalarının davadan ayrılmasını ve beraatlerini talep ettiler. Dink Ailesi Avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu da mahkemeden, dönemin İstanbul İl Jandarma Komutanı Ünal Karaosmanoğlu, İstanbul İl Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Aycan Oktaylar, Aşırı Sağ Faaliyetler (ASAF) Tim Komutanı Serkan Özel’in dinlenmesini talep etti. Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın cinayet öncesi aylık il emniyet ve koordinasyon toplantısında Dink’in durumunun konuşulup değerlendirildiğini ve bu toplantıda dönemin İstanbul MİT Bölge Başkanı Ahmet Köksoy’un da olduğu beyanını hatırlatan Bakırcıoğlu, Köksoy’un da dinlenmesini talep etti.
DURUŞMA TEMMUZ’A ERTELENDİ
Ara kararını açıklayan mahkeme, dönemin Mülkiye Başmüfettişi Şükrü Yıldız‘ın tahliyesine karar verdi. Ayrıca Yıldız hakkında yurt dışına çıkış yasağı konuldu. Mahkeme, tutuksuz sanıkların avukatlarının tefrik taleplerinin reddine karar verdi. Dink Ailesi Avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu’nun dönemin İstanbul MİT Bölge Başkanı Ahmet Köksoy’un tanık olarak dinlenmesi yönündeki talebinin daha sonra değerlendirilmesine karar veren mahkeme, Köksoy’un adres ve kimlik bilgilerinin araştırılarak bildirilmesi için MİT Müsteşarlığına müzekkere yazılmasına karar verdi. Bir sonraki duruşma 10, 11, 12 Temmuz’a ertelendi. Öte yandan mahkeme, sanıkların tutukluluk durumlarının 12 Haziran’da celse açılıp değerlendirilmesine karar verdi.
DAHA ÖNCE TAHLİYE EDİLENLERİN İŞİMLERİ ŞÖYLE:
Daha önce eski Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay’ın FETÖ tutuklusu olan eşi eski polis memuru Filiz Altay’ın itirafçı olduktan sonra tahliye edilmişti. Dönemin Samsun İl Jandarma Komutanlığı Asayiş Şube Müdürü emekli Yarbay Atilla Güçlüoğlu, suç döneminde Samsun Jandarma Komutanlığı’nda görevli Yüzbaşı Murat Bayrak, Astsubay Birol Ustaoğlu ve Astsubay Yüksel Avan’ın tahliyesine karar verilmişti.