Devrimci Parti üyeleri Serhat Öztemel’in ajanlık dayatmasına maruz kalması ve Muharrem Sungurhan’ın kaçırılarak tehdit edilmesine ilişkin açıklama yapan partinin Genel Başkan Yardımcısı Burcugül Çubuk, bu politikalara boyun eğmeyeceklerini söyledi
Devrimci Parti (DP), üyelerine yönelik polisin “ajanlık” dayatması ve kaçırılarak tehditlerine ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, DP Genel Başkan Yardımcısı Burcugül Çubuk ile parti üyesi ve polisin tehditlerine maruz kalan Serhat Öztemel, Halkların Demokratik partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Dilşad Canbaz, HDP İstanbul il Eş başkanı Erdal Avcı’nın yanı sıra birçok kişi katıldı. Toplantıda, “Kaçırma, taciz, ajanlaştırma politikalarına diz çökmüyoruz” pankartı asıldı.
İHD Şube Başkanı Gülseren Yoleri, İHD’de en çok yapılan basın açıklamasının, ajanlaştırma, taciz, kaçırılma ve kötü muamele olduğunu belirterek, son günlerde bu yönlü artan baskılara dikkati çekti. Yoleri, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) yasasında yapılan değişikliklerle kendisini “istihbarat” olarak tanıtan emniyet görevlilerinin hukuk dışı davranmalarına zemin hazırladığını kaydetti.
Gözaltında ajanlık dayatması
Daha sonra polisin tehditlerine maruz kalan Serhat Öztemel, yaşadıklarını anlattı. 24 Eylül tarihinde gözaltına alındığını ve 3 gün gözaltında kaldığını belirten Öztemel, bu sürede “ajanlık” dayatıldığını söyledi. Öztemel, polislerin kendisine “Sen evin tek çocuğusun çalışmazsan ailene kim bakacak, bize isim verirsen işine devam edebilirsin” şeklinde tehdit edildiğini söyledi.
Öztemel, sonrasında yaşananları şöyle anlattı: “Beni telefonla aradıklarında müsait olmadığımı ve çalıştığımı söyledim. Tekrar geleceklerini söylediler. 6 Ekim’de ‘biz bulunduğun ilçedeyiz gel görüşelim’ dediler ama ben çalıştığımı söyledim. Moto kuryelik yapıyordum. Siparişimi bıraktıktan sonra eve geçtim aileme, Devrimci Parti’ye ve avukatlara bu durumu anlattım.”
“Nereye gidersen git peşindeyiz”
Polislerin kendisini tehdit ettiğini vurgulayan Öztemel, kendisine “nereye gidersen git peşindeyiz” dediklerini ve “Polisler bana ‘bak beyaz torosla gelmiyoruz’ bize bildiklerini anlat basına da gitsen Kocaeli’den taşınsan da peşini bırakmayacağız’ dediler. Tabii ben çalışıyorum eve ekmek götürmem lazım ama bu nedenle işime gidemiyorum” dedi.
Zorla araca bindirildi
DP Genel Başkan Yardımcısı Burcugül Çubuk da, Muharrem Sungurhan adlı üyelerinin de polislerce kaçırıldığını kaydetti. Çubuk, Sungurhan’ın kaçırmasına dair şu bilgileri paylaştı: “Muharrem işten çıktıktan sonra yanlarına iki kişinin geldiğini ve zorla arabaya bindirilmeye çalışılmış. Muharrem’in kırık kolunu bastırarak zorla bindirmeye çalıştılar. Daha sonra 24 Eylül tarihinde gece saat 23:00’de dışarı çıktığı sırada iki kişi önünü kesiyor. Muharrem’i arabaya zorla bindirerek, darp ettikten sonra arabadan atıyorlar” dedi.
Arkadaşlarını tehdit edenlerin bu politikalarından başarılı olamayacaklarını belirten Çubuk, “Başarılı olduklarını düşünenler arkadaşlarımız ve onurlu devrimciler bu politikalara boyun eğmeyecek” diye konuştu.
“Her şey alenen yapılıyor”
HDP İstanbul Milletvekili Dilşad Canbaz ise, konuyla ilgili Meclis’e defalarca soru önergesi verdiklerini ancak İçişleri Bakanlığı’nın “haberimiz yok” şeklinde yanıtlar verdiğini ifade etti. HDP’ye yönelik bu şekil baskıların olduğunu da hatırlatan Canbaz, Türkiye’nin artık bir hukuk devleti olmadığını söyledi. Devrimcilere yönelik baskıları hatırlatan Canbaz, şunları dile getirdi: “Bu tür durumları normalleştirmeye çalışıyorlar. Buna izin vermeyeceğiz. Aslında bu tür saldırılar bireye değil Devrimci Parti’ye ve bütün siyasi partilere yapılıyor. Karşımızda bir devlet yok, bir mafya var.”
