THKO kurucuları Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idam edilişlerinin 46’ncı yılında Ankara’da mezarları başında anma etkinliği düzenlendi.
68 kuşağına atfedilen türkülerin söylenmesinin ardından sonlandırılan etkinliğe birçok Ankaralı da destek verdi.
Anma programında yapılan konuşmalarda Denizlerin yürütmüş olduğu anti-emperyalist mücadelenin bugün de gerçekliğini koruduğuna değinildi.
Etkinlikte Kaldıraç Dergisi adına yapılan konuşmada ;
” Deniz, Yusuf, Hüseyin dün yaşıyorlardı, bugün buradalar ve sosyalizmde de yaşayacaklar. Denizlerden Mahirlere, İbrahim Kaypakkaya’dan, Mazlum Doğan’a bu topraklarda tohum olan her bir devrimci, çocuklarımıza koyduğumuz isimleriyle yaşıyorlar. Tüm baskılara rağmen 1 Mayıs meydanlarında zulme karşı direnen emekçilerin sloganlarında yaşıyorlar, gazi direnişinde, gezide korku duvarlarını yıkan barikatlarda, metal işçilerinin ayak seslerinde, doğasına sahip çıkanların öfkesinde, suça ortak olmamakta ısrarcı akademisyenlerin direngenliğinde, kadınların sokakları inleten isyanında yaşıyorlar. Onlar sol yumruklarımızın, inancımızı besleyen gücünde yaşıyorlar. Buradaki herkesin gözlerindeki kararlılıkta, ellerimizdeki bayrakların kızılında yaşıyorlar. Bugün yapmamız gereken onların bizlere miras bıraktığı bayrağı zaferlere ulaştırmaktır. Bunun için yapmamız gereken tek şey örgütlenmek, örgütlenmek ve örgütlenmektir. Denizlerin, mahirlerin, İboların Mazlumların Yusufların Hüseyinlerin ve binlerce yiğit devrimcinin ısrarı, iradesi kararlılığı ve cesaretiyle örgütlenmektir. Korkusuzca, yaşamın içine, insanların, mücadelenin içine dalmaktır. Görevimiz olmazı oldurmak, gerçekçi bir iradeyle imkansızı istemektir. Yorulmadan, bıkmadan, usanmadan, hiçbir şeyi ertelemeden, gülerek dövüşebilmek, kendi kendimizle yarışmak ve kazanmaktır. Ve dayanışma en güçlü silahımızdır. Karanlık sarp yollar yoldaşlarımızın gülüşleriyle aydınlanır. Marksist ve Leninist ideoloji tek gerçek silahımızdır. Ve bugün burada bu bilinç ve kararlılıkla bir kez daha haykırıyoruz. Ant olsun ve şart olsun ki kazanacağız, mutlaka kazanacağız. Yolumuz Paris Komünü’nün, Ekim Devrimi’nin, Küba’nın yoludur! Yolumuz Mahir’in, Deniz’in, İbrahim’in yoludur! Yolumuz Ali Serkan’ın, Komutan Bekir’in yoludur! ” denildi.