Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın 4 Kasım 2016’da tutuklandıktan 460 gün sonra ilk kez tutuklandığı dosyadan hakim karşısına çıktı. 3 gün süren duruşma, Demirtaş’ın savunmasındaki gündem yaratan ayrıntılarla geride kaldı. Basın mensupları ve ziyaretçilerin de girişlerde ciddi engellemelerle karşılaştığı duruşma, Türkiye siyasi tarihi açısından da önemli bir duruşma olarak geçti.
Mezopotamya Ajansı’ndan Hayri Demir’in Demirtaş’ın duruşmasından aktardığı notlar:
* 3 gün boyunca toplam 22 saati aşkın süren duruşmada Demirtaş, duruşmaya verilen aralar dışında toplam 19 saate yakın bir savunma yaptı. Duruşmanın geri kalan kısmının bir saatinde mahkeme başkanı iddianameyi okurken, diğer kısmında da avukatlar taleplerini dile getirdi.
* Demirtaş savunmasını yaparken, yanında okul arkadaşı ve aynı zamanda avukatı olan Mahsuni Karaman ve avukat kardeşi Aygül Demirtaş vardı. Savunmasında sunduğu belge ve bilgiler noktasında iki isim de 3 gün boyunca yoğun emek harcadı.
* Demirtaş doküman olarak yoğun olarak onlarca gazete kupürünü kullandı. HDP’lilerin nasıl hedef gösterildiğine dair kupürler bir yana, çözüm süreci ve sonrasında ait paylaştığı kimi haberler medyanın nereden nereye geldiğinin de göstergesiydi.
* Eşi Başak Demirtaş ise milletvekilleri için ayrılan sıranın başında duruşma boyunca ayrılmadan izledi.
* Savunmasını spontane ve sadece kimi belge ve bilgileri okuyarak yapan Demirtaş’ın savunması için 3 bavul dolusu bilgi, belge ve doküman duruşma salonuna getirildi. 50 bin sayfayı geçtiği öğrenilen dokümanlar her gün duruşma salonuna avukatları tarafından getirilip, götürüldü.
* Saatlerce savunma yapan Demirtaş ve avukatları tek bir kez dahi tahliye talebinde bulunmadı. Hatta Demirtaş, savunmasında bu konuya birkaç değinerek, “Tahliyemi talep etmeyeceğim. Milletin iradesini koruyun, Selahattin Demirtaş’ın değil” diyerek, böylesi bir talepte bulunmayacağını ifade etti.
* Sincan Cezaevi Yerleşkesi’ndeki duruşma salonlarında aynı zamanda 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili Akıncılar ve Genelkurmay dosyalarının da duruşması vardı. 3 duruşma arasında göze çarpan en önemli ayrıntı, ziyaretçi ve avukatlara dönük ayrımcılıktı.
* Duruşma salonuna ilk gün 20 ziyaretçi sınırlaması getirildi. Bu ikinci ve üçüncü gün biraz da olsa esnetilse de duruşma salonunda jandarma ve polis sayısı ziyaretçilerden fazlaydı.
* Üç gün boyunca iddianamenin geneli üzerine savunma yapan Demirtaş, iddianameyi “iftiraname” olarak değerlendirdi ve “İddianame altındaki belgeye cevap vermek isterim ama benim temsil ettiğim bir milli irade var” diyerek, iddianamenin de ne tür saiklerle hazırlanmış olduğuna sıklıkla değindi.
* Savunmasının ilk gününde birçok tarihçi, hukukçu ve filozoftan örnekler ve alıntılar yapan Demirtaş’ın, Ahmet Arif’in 33 Kurşun şiiri, Garcia Lorca’nın bir başka şiiriyle de kendi durumunu anlattı.
* Savunmasına başlamadan önce anadilinde savunma yapamamanın özeleştirisini veren Demirtaş, savunma sırasında da birkaç kez “Keşke anadilimde savunma yapsaydım” dedi.
* İddianamesindeki hukuksuzlara dikkat çekerken sık sık iddia makamına dönerek, “Neden tutuklandım?” diye sorması da duruşma salonunda yaşanan ilginç soru olarak tutanaklara geçti.
* Duruşmanın ikinci ve üçüncü gününde ağırlıklı olarak Kürt sorunu ve resmi ideolojinin soruna bakış açısı üzerine değerlendirmelerde bulunan Demirtaş’ın Kürt sorununun tarihsel arka planına dair değerlendirmeleri “kısa bir tarih dersi” olarak katılımcılar tarafından değerlendirildi.
* Savunmasında geniş yer verdiği DTK ile ilgili olarak demokratik özerklik konusuna da değinen Demirtaş’ın bu konudaki söylemleri de aslında “demokratik özerlik bölünme değil birlikteliktir” tezinin en yalın anlatımı oldu.
* Daha önceki duruşmaya karayoluyla getirilen Demirtaş’ın bu kez hava yoluyla getirildi. Duruşma boyunca da Sincan Cezaevi’nde tutulan Demirtaş, 3 geceyi tek başına bir hücrede geçirdi.
* Hem kendisinin hem diğer HDP’li milletvekillerinin “siyasi bir operasyon” sonucu tutuklandığını bir kez vurgulayan Demirtaş, kendi seçmenlerinin de aynı zamanda sanık sandalyesinde yargılandığını “Bugün 6 milyon kişi kendisini sanık sandalyesinde hissediyor” sözleriyle dile getirdi.
* 3 gün boyunca sayfaları bulan Demirtaş’ın bu savunmasının kitaplaştırılmasının planlandığını da eklemek gerekiyor. Demirtaş’ın bu savunmalarının ardından HDP Urfa Milletvekili Osman Baydemir’in “İnsanın sanık olası geliyor” sözleri, 3 gün boyunca nasıl bir yargılamanın yapıldığını özetledi.