Kayıplarının akıbetini soran Cumartesi Anneleri’ne yönelik saldırıları protesto eden İHD, buna karşı suskunluğa tepki göstererek, “Bu suskunluk, Anayasa’yı değersizleştiren hukuksuzluk iklimini güçlendiriyor, ihlalcileri cesaretlendiriyor” dedi.
İnsan Hakları Derneği (İHD), Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararına rağmen polis ablukasının sürdüğü Galatasaray Meydanı’nda açıklama yapmak isteyen Cumartesi Anneleri’ne dönük her hafta gerçekleşen polis saldırısını birçok kentte protesto etti. Yapılan açıklamalarda hazırlanan ortak metin okundu.
ANKARA
İHD Ankara Şubesi, Cumartesi Anneleri’ne şube binasında düzenlediği basın toplantısıyla destek verdi. “Kayıplarımızın akıbetini öğrenme kararlığımızda ısrar edeceğiz. Cumartesi Anneleri 960’ıncı hafta” yazılı pankartın asıldığı toplantıda açıklamayı İHD üyesi Ziya Özder yaptı.
AYM’nin kararını hatırlatan Özder, “Cumartesi Anneleri/İnsanlarının buluşmalarını engelleyen kaymakamlık yasaklama kararındaki gerekçeler, Anayasa Mahkemesi tarafından inandırıcı bulunmamış, hukuki dayanaklarını yitirmişti. Ancak Beyoğlu Kaymakamı her Cumartesi aynı gerekçelerle verdiği yasaklama kararları ile Anayasa Mahkemesi’ni devre dışı bıraktığını iddia ediyor. Hukuku, Anayasa’yı yok sayan bu uygulama karşısında ülkenin Anayasa hukuku hocaları, üniversitelerin Anayasa hukuku kürsüleri sessizliğini koruyor. Anayasa’ya sadakatle bağlı kalacaklarına namus ve şerefleri üzerine yemin eden Cumhurbaşkanı, kabine üyeleri ve milletvekilleri susuyor. Bu suskunluk, Anayasa’yı değersizleştiren hukuksuzluk iklimini güçlendiriyor, ihlalcileri cesaretlendiriyor” dedi.
Cumartesi Anneleri’nin haftalardır işkence ve kötü muameleyle engellendiğini vurgulayan Özder, daha sonra Cumartesi Anneleri ve hak savunucularının bu haftaki basın metnini okudu. Açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
“Savcıların, şüphesiz haberdar olmalarına rağmen, idarenin ve kolluğun hukuk dışı uygulamalarını görmezden gelmeleri, bizim bu konudaki iddialarımızı dikkate almamaları, işkence ve insanlık dışı muamele suçlularının dokunulmaz olduğu bir kısır döngü oluşturuyor. 960. haftamızda bir kez daha baskıyla, şiddetle bizi susturmak isteyenlere sesleniyoruz: Bizi susturarak, gözaltında kaybedilenleri ve onları kaybedenleri görünmez kılmak istediğinizi biliyoruz. Gözaltında kaybetmelerin bir devlet siyaseti olarak işlendiğini ve bugün de bu siyasetin devamı olarak karanlıkta bırakıldığını biliyoruz. İşte bu üstü örtülen bilgileri silkelemek, canlandırmak, dolaşıma sokmak istediğimiz için bizi susturmak istediğinizi biliyoruz. Toplumsal hafıza üzerindeki hakimiyetinize karşı bir tehdit olarak gördüğünüz için bizi yok saymak istediğinizi biliyoruz. Ama biz varız, buradayız ve susmayacağız; her engelinizde farklı bir yol bularak hakikati haykırmaya devam edeceğiz. 29 yıl önce 18 Ağustos 1994 tarihinde Diyarbakır’ın Hani ilçesinde gözaltında kaybedilen Mehmet Günkan ve tüm kayıplarımızın akıbetini öğrenme talebimizde ısrar edeceğiz. Adaletin sağlanması talebimizde, insan hakları talebimizde, hukuk devleti talebimizde ısrar edeceğiz.”
İZMİR
İHD İzmir Şubesi, Konak Eski Sümerbank önünde basın açıklaması yaptı. Çok sayıda kişinin katıldığı açıklamada, “Kayıplar belli failler nerede” ve “Kayıplar vicdandır, sahip çık” pankartları açıldı. Açıklamayı İHD İzmir Şubesi Eşbaşkanı Zilan Gümüş yaptı.
Açıklamanın ardından oturma eylemi yapıldı.
VAN
İHD Van Şubesi’nin annelerle dayanışmak amacıyla yapmak istediği açıklama valiliğin iki günlük “eylem ve etkinlik” yasağı gerekçe gösterilerek engellendi. Bunun üzerine açıklamaya katılan sivil toplum kuruluşu ve meslek örgütü temsilcileri binanın girişinde oturma eylemi gerçekleştirerek, valilik kararını ve polisin tutumunu protesto etti.
Oturma eylemi, “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek” ve “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganlarıyla son buldu.
AMED
Bağlar ilçesindeki Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya gelen hak savunucuları, gözaltında kaybedilen ve katledilenlerin fotoğraflarının yer aldığı pankartı açtı. İHD Amed Yönetim Kurulu üyesi Ali İhsan Demirtaş, 15 Ağustos 1995 tarihinde gözaltına alınan ve o günden beri kendisinden haber alınamayan Hacı Ahmet Er’in hikayesini paylaştı.
Hakkari’nin Çukurca ilçesine bağlı Kurudere köyünde ikamet eden Er’in 15 Ağustos1995 tarihinde askerlerle PKK arasında çıkan çatışmada gözaltına alındığını belirten Demirtaş, “Askeri harekatı yöneten komutan, köylüleri köyü boşaltmaları, aksi halde ‘vur emri’ vereceği şeklinde tehdit eder. Bunun üzerine bir süre sonra köy askerler tarafından basılır. Hacı Ahmet’in oğlu Adnan, ev eşyalarını taşımak ve katır bulmak için komşu köy olan Kavşak’a doğru yola çıkar. Adnan’ın gittiği sırada, iki köy arasında silah sesleri duyulur. Oğlu Adnan için kaygılanan Hacı Ahmet, kardeşi Hacı Mirap ile Kavşak köyüne doğru gider. Yolda bulunan askerler Er kardeşleri gözaltına alarak, Işıklı Köyü Karakolu’na götürür” dedi.
Hacı Mirap’ın olaydan bir kaç gün sonra ağır işkencelere maruz kaldığını söyleyen Demirtaş, Hacı Mihrap’ın köyü terk etmesi şartıyla serbest bırakıldığını dile getirdi. Demirtaş, şöyle devam etti: “Er Ailesi, Hacı Ahmet’in de serbest bırakılacağını düşünür, ancak bir daha kendisinden haber alınamaz. Er ailesinin Hacı Ahmet Er’in bulunmasına yönelik tüm girişimleri sonuçsuz kalır. Gözaltında zorla kaybedilen Hacı Ahmet Er’in akıbeti 28 yılı aşan bu süre zarfında ortaya çıkarılmadı.”
Açıklama, Er şahsında kaybedilenler anısına oturma eylemiyle sona erdi.
URFA
İHD Urfa Şubesi, annelere ve hak savunucularına şube binasında düzenlediği basın toplantısıyla destek verdi.
BATMAN
İHD Batman Şubesinin çağrısıyla Gülistan Caddesindeki İnsan Hakları Anıtı önünde kayıpların fotoğraflarının yer aldığı pankartla açıklama yaptı.
Batman’daki açıklama da sessiz oturma eylemiyle sona erdi.
ADANA
İHD Adana Şubesi de, İnönü Parkı’nda açıklama yapmak istedi. Ancak açıklama, valiliğin “Yaya ve araç trafiğinin kısmen veya tamamen engellendiği, kamu huzur ve esenliğinin tehlikeye düşürüldüğü, başkalarının hak ve hürriyetlerinin kısıtlandığı” iddiasıyla üçüncü haftasında da engellendi. Polisle yapılan görüşme sonrası Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları ile insan hakları savunucuları İnönü Parkı’ndan İHD Adana Şubesi önüne kadar yürüdükten sonra açıklama yaptı.
Ortak basın metnini İHD Adana Şube Başkanı Yakup Ataş okudu.
Daha sonra konuşan Yeşil Sol Parti Milletvekilli Tülay Hatimoğulları, baskıların kendilerini yıldırmayacağını belirterek, polisin tutumunu “işkence” olarak nitelendirdi.
MERSİN
Mersin’de de İHD, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve Mersin Demokrat Avukatlar Grubu (DAG), Özgür Çocuk Parkı’nda açıklama yaptı. Açıklamaya, HDP Mersin il yöneticileri ve çok sayıda kurum temsilcisi destek verdi.
DERSİM
İHD Dersim Şubesi, Sanat Sokağı’nda gerçekleştirdiği eylemle Cumartesi Anneleri’ne destek verdi. Siyasi parti ve kurum temsilcilerinin katıldığı açıklamada, “AYM kararı uygulansın, Galatasaray ablukası kaldırılsın” pankartı taşındı. Açıklamayı yapan Şube Eş Başkanı Gürbüz Solmaz yaptı.
Açıklama oturma eyleminin ardından sona erdi.
ŞIRNAK
İHD Şırnak Şubesi’nin Cizre’de KESK binasında yaptığı basın toplantısına, Yeşil Sol Parti Şırnak Milletvekili Newroz Uysal Aslan, DBP, HDP ilçe örgütü yöneticileri ile ÖHD ve KESK yöneticiler katıldı.
Toplantıda, Kürtçe ve Türkçe, “Cumartesi Anneleri yalnız değildir” yazılı pankart açıldı. Açıklamayı, İHD Şırnak Şubesi Eşbaşkanı Haşim Toğurlu yaptı.