Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 861’inci haftasında Galatasaray Meydanı’ndaki “işgalin” sona ermesini istedi.
Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbeti ve faillerinin bulunup cezalandırılması talebiyle başlattıkları eylemin 861’incisini gerçekleştirdi. Koronavirüs salgını nedeniyle online yapılan bu haftaki eylemde, adalet taleplerini haykırdıkları Galatasaray Meydanı’nın 161 haftadır kendilerine kapatılmasına tepki gösterildi.
‘Meydan işgal altında’
Cumartesi Anneleri’nden Maside Ocak, Galatasaray Meydanı’na çıktıkları ilk günden bu yana çok sayıda iktidarın değiştiğini, ancak iktidarların fikirlerinin değişmediğini söyledi. Ocak, “Adında ‘adalet’ sözcüğü bulunan son iktidar ise, adalet taleplerini karşılamadığı Cumartesi Anneleri’ne Galatasaray’ı yasakladı ve onları yargılama noktasına geldi. Bu iktidar ‘evlatlarımız nerede’ dedikleri için Cumartesi Anneleri’ni yıldırmak, mahkemelerde süründürmek istiyor” dedi.
Ocak, “İstanbul’un kalbindeki bir meydanı sırf onlar gelip derdini anlatmasınlar, seslerini duyurmasınlar diye halka kapatıyor. Onların mezar yeri saydıkları Galatasaray Meydanı’nı ağır silahlı polisler, tomalar, gözaltı araçları ve çelik bariyerlerle işgal ediyor’ diye konuştu.
İktidara çağrı
Yargının bu yasağa “dur” demek yerine hak ihlallerini arttırdığına dikkati çeken Ocak, yargının haklının değil hakkı ihlal edenlerin yanından olduğunu kaydetti. Ocak, “Cumartesi Anneleri anayasal haklarını kullanamıyor. Cumartesi Anneleri’ne ‘sorununuz kabinemizin sorunudur’ diyen iktidar sahiplerine sesleniyoruz; Barışçıl toplanma hakkı anayasa ve uluslararası sözleşmelerin güvencesindedir. Toplanma yerini seçmek ise bu hakkın ayrılmaz bir parçasıdır. Galatasaray’dan ağır silahlarınızı, bariyerlerinizi çekin. İşgal ettiğiniz Galatasaray Meydanı’ndan çekilin. Halka karşı meydanları işgal eden, karakola çeviren yöneticiler olmaktan vazgeçin” çağrısı yaptı.
Ocak, Galatasaray Meydanı’ndan vazgeçmeyeceklerine vurgu yaparak, “Salgın koşulları elverdiğinde Galatasaray’a çıkacağız. Bize yaşattığınız zulmü tarihe not düşmeye devam edeceğiz” dedi.