İşçi ve işveren sendikalarınca imzalanan TİS’i yetersiz bulan Mersin Çimsataş fabrikasındaki grev dördüncü gününde. Eylem nedeniyle işten atılan işçiler, direnişte kararlı.
Metal sektöründe, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (Türk-İş) bağlı Türk Metal Sendikası ve Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Birleşik Metal İşçileri Sendikası (Birleşik Metal-İş) ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında imzalanan Toplu İş Sözleşmesi (TİS), fabrikalarda çalışan işçilerin tepkisine neden oldu. Bunun üzerine Mersin’deki Çimsataş fabrikasında işçiler 12 Ocak’tan itibaren üretimi durdurma kararı aldı. İş bırakan işçilerden 12’si, “İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi” gerekçesiyle işten çıkartıldı.
2 gün boyunca fabrika içinde ve bahçesinde bekleyen işçiler, 13 Ocak akşam saatlerinde fabrikaya giren polislerce dışarı çıkarıldı. Bunun üzerine işçiler, fabrikanın bahçe kapısının bulunduğu D-400 yolu üzerinde beklemeye başladı. İşçiler, eylemlerini sürdürüyor.
İşçiler ne istiyor?
MESS ile metal işkolu işçi sendikaları arasında imzalanan TİS uyarınca işçilere yüzde 27 zam yapıldı. İşçiler ise hem zam oranının artırılmasını hem de çalışma koşullarının düzeltilmesini talep ediyor. İşçilerin talepleri ise şöyle: “Yapılan sözleşmede birinci 6 ay için kabul edilen yüzde 27’ye artı olarak yüzde 35 daha zam verilmesi ve ikinci 6 ay için enflasyon oranında zam yapılması. Mesai ücretlerinin hafta içi yüzde 100, hafta sonu yüzde 300 olarak belirlenmesi. İşçinin kendisini kapsayan özel sağlık sigortasının aileyi de kapsaması. Sosyal haklara net olarak yüzde 100 zam yapılması. Kıdem farkı ödenmesi. Ara dinlenme ve çay molası verilmesi. Uzun süredir eksik yatırılan banka promosyonlarının tam olarak verilmesi.”
‘Sonuna kadar direneceğiz’
İşten çıkarılan Birleşik Metal-İş işyeri temsilcisi Mehmet Kurt, taleplerinin yeni olmadığını, uzun zamandır var olduğunu ifade etti. 13 Ocak günü Akdeniz İlçe Kaymakamı’nın arabulucu olarak geldiğini ifade eden Kurt, “Yalnız burada arabuluculuk bir durum yok. Şartlar bellidir. İki durum var. Adalet binalarında ‘Adalet mülkün temelidir’, bizim sendika binasında da ‘Emek en yüce değerdir’ diye yazılır. Biz en yüce değeri mülkün temel olduğu yerde arıyoruz” diye konuştu. Kendisi dahil 12 kişinin işten çıkarıldığını söyleyen Kurt, “Biz burada 12 kişi değil, 120 ya da 700 kişi çıkarsalar fark etmiyor. Buradaki herkes bir kişidir. Buradakiler olarak bir vücuduz. Burada kimseyi çıkaramazlar. O zaman kepengini kapatır. Başka yolu yok. Sonuna kadar direneceğiz” dedi. Emekçilere seslenen Kurt, kendilerine ses verilmesini istedi.
İşçilerin onayı alınmadı
Çimsataş fabrikasında 8 yıldır çalışan Birleşik Metal-İş üyesi Mustafa Yalçın da, işten çıkarılanlar arasında yer alıyor. TİS görüşmelerinin işçilerin onayı alınmadan imzalandığını ifade eden Yalçın, “8 yıldan beri buradayım. Her toplu sözleşme oldu-bittiye getiriliyor” ifadelerini kullandı.
İtirazına rağmen imzalandı
Patronla yapılan sözleşmenin imzalanmadan taslağı gördüklerinde tepki gösterdiklerini söyleyen Yalçın, “Bu taslağın yetersiz olduğunu söyledik. Evimize aldığımız temel ihtiyaçlar, yüzde 40-50 zamlandığını gördük ve daha da zamlanacağını düşündük. Makarna 1.5 TL’den çıkmış 6 TL’ye. Yağ ise 40 TL’den 110-120 TL olmuş. Bugün marketten aldığını, yarın aynı fiyattan alamayan işçi bunu düşünemez mi? Biz bunları söyledik. Taslağın revize edilmesini söyledik. Ama revize edilmedi. Temscillerin görüşmelerinde bizim temsilcimiz, ‘Çimsataş bu taslağı kabul etmiyor. Revize edilmesini istiyoruz’ demesine rağmen herhangi bir değişiklik olmadı. Sendika taslakla sözleşmeye oturdu. Türk Metal’in taslağına imza attı” dedi.
‘Kararlıyız ve devam edeceğiz’
Sözleşmenin imzalandığı duyurulduktan sonra işin durduğuna dikkat çeken Yalçın, akşam (11 Ocak) iş durduktan sonra sabah (12 Ocak) da vardiyaların gelmesiyle grev kararı alındığını söyledi. Direneceklerini söyleyen Yalçın, “Benim, onun, şunun atıldığı önemli değil, direneceğiz. Şu an fabrikada ses gelmiyor. Önceden fabrikadan ses gelirdi, çünkü üreten birileri vardı. O da bizdik. Bir üretiyorduk ama para bizim cebimize girmiyordu. Girende ancak karnımızı doyuruyordu. Bizlerin hafta sonu tatili de yok. İzinlerimiz hafta içinde oluyor. Biz insanca yaşamak için verdikleri mücadele nedeniyle işten atıldık. Bu fabrikada çalışan 700 kişi de dışarıda, şu an fabrikada üretim yok. Onlar bizim taleplerimizi kabul edene kadar biz direnmeye devam edeceğiz. Biz kararlıyız ve devam edeceğiz” şeklinde konuştu.