‘Destek vermeden esnafa tam kapanacaksınız demek aç kalacaksınız demekten başka bir şey değildir.’
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün açıkladığı tam kapanmada esnafa ve çalışana herhangi bir gelir desteği olmamasını eleştirdi. Ağbaba, “Ortada herhangi bir gelir güvencesi olmadan, kira ve fatura desteği olmadan, SGK ve BAĞ-KUR prim borçları için bir destek olmadan esnafa ‘tam kapanacaksınız’ demek ‘aç kalacaksınız’ demekten başka bir şey değildir. Çalışan işçilerin gelir güvencesini sağlamadan, sokakta gün kazanıp gün geçinen yevmiyeli çalışanlara herhangi bir destek vermeden yapılacak olan tam kapanma tam bir sosyal ve ekonomik felaket demektir.” tepkisinde bulundu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı, Malatya Milletvekili Veli Ağbaba yaptığı yazılı basın açıklamasıyla, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün açıkladığı tam kapanmada esnafa ve çalışanlara herhangi bir destekten söz edilmemesini eleştirdi. Ağbaba’nın açıklaması şöyle:
‘AÇ KALACAKSINIZ DEMEKTEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR’
“Zaten bir yılı aşkın süredir faaliyetleri aç-kapa yapılarak durdurulan esnaf ve çalışanlar açlığa terk edilmiş bir şekilde yaşamını sürdürmekteydi. İktidar bu sürede destek adı altında esnafa 3 aylığına aylık 1000 TL yani günlük 33 TL ile ciro kaybının sadece yüzde 3’ü kadar destek verdi. Son açıklama ile beraber esnafa ve çalışana yönelik herhangi bir gelir desteği ve güvencesi açıklanmadı. Sadece iş yerlerinizi kapatacaksınız dendi. Ortada herhangi bir gelir güvencesi olmadan, kira ve fatura desteği olmadan, SGK ve BAĞ-KUR prim borçları için bir destek olmadan esnafa ‘tam kapanacaksınız’ demek ‘aç kalacaksınız’ demekten başka bir şey değildir. Çalışan işçilerin gelir güvencesini sağlamadan, sokakta gün kazanıp gün geçinen yevmiyeli çalışanlara herhangi bir destek vermeden yapılacak olan tam kapanma tam bir sosyal ve ekonomik felaket demektir.
‘EN AZ 135 BİN ESNAF İFLAS ETTİ’
Erdoğan’ın örnek verdiği Avrupa ülkelerinde hangi önlemler alındı. Esnafına kaybettiği ciro kaybına göre destek verildi. Kirasını, faturasını devlet üstlendi. Çalışanının maaşını güvence altına alındı ve kısıtlama uygulamalarını hayata geçirildi. Türkiye’de hâlihazırda 150 bin civarında lokanta, kafe işletmesi müşterisinden yoksun. 130 bine yakın kahvehane ve çay ocağı işletmesi bu süreçte ne açıldı ne kapandı. 4 bin 732 bar işletmesi, 8 bin 470 müzikli lokanta ve kafe, 11 bin 207 internet kafe ve salonu, 7 bin 485 hamam, sauna ve spor merkezi ve 3 bin 740 düğün ve nikâh salonu kapalı. Türkiye’de 300 bin civarında küçük esnafın borç oranı yüzde 65’i geçti. 2020 yılında 99 bin 588 esnaf, 2021 yılının ilk 3 ayında ise 34 bin 632 esnaf iflas etti. Pandemi sürecinde destekten mahrum kaldığı için en az 135 bin esnaf iflas etti. Dünyada güçlü devletlerin esnafına ve işletmelerine COVID-19 dolayısıyla yaptıkları yardımların milli gelire oranı yüzde 10’u ila 20’si arasında değişirken bizde bugüne kadar esnafa yapılan yardım milli gelire oranı 10 binde 35, yani binde 1’in bile altında.
‘ÇARPIK ZİHNİYET’
Bir taraftan küçük esnafı kapatıp diğer tarafta AVM’leri, zincir marketleri açık tutmak apaçık ayrımcılıktır. Kırtasiye esnafını 19 gün kapatıp, zincir marketlerde kırtasiye malzemesi satılmasına izin veren çarpık anlayış 135 bin esnafın iflas etmesinin virüsten sonraki tek sebebidir. Eğer bir tam kapanma olacaksa herkesin gelirini güvence altına almakla olur. Türkiye’de eğer tam bir kapanma olacaksa tam bir ekonomik ve sosyal güvencenin olması gerekmektedir. Avrupa ülkeleri nasıl tam açılmayı başardı, lebalep kongreler yapmadığı ve vatandaşının gelirini güvence altına alarak kısıtlamalara gittiği için. Bu bakımdan; esnafın gelir kaybı güvence altına alınmalı ve her esnafa kaybına göre gelir desteği verilmelidir. Kira, fatura, prim vb. ödemeler devlet tarafından karşılanmalıdır. Kira stopajları kaldırılmalı ve esnafa yönelik icra işlemleri durdurulmalıdır. Esnafın tüm borçları ertelenmelidir. Bu şartlar altında tam kapanma sadece esnafı değil emekçileri de olumsuz etkileyecek. Zorunlu hizmet ve üretimde yer alan işçilere öncelikli aşı hakkı tanınmalıdır.”