CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger, MİT TIR’ları davası kapsamında 25 yıl hapis cezası verilen partisinin İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun mahkeme salonunda tutuklanması sonrası başlattıkları “Adalet” yürüyüşüyle ilgili olarak “Biz bu yürüyüşü sonlandırmayacağız çünkü ‘herkes için adalet’ diyerek başladık yürüyüşe. Tutuklu HDP’li vekiller için de yürüyoruz” dedi.
Gazete Duvar’da yer alan habere göre; Aksünger, sözlerinin devamında “Bu yürüyüşün nerede sonuçlanacağı belirsiz” ifadesini kullandı.
“Bıçak kemiğe dayandı”
Yürüyüşü başlatmak üzere Ankara Güvenpark’a gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söylemişti:
“Kendi ülkemizde gazetecilerin hapiste olmasını istemiyoruz. Milletvekillerinin hapiste olmasını istemiyoruz. Kendi ülkemizde barış içinde yaşamak istiyoruz. Bir dikta yönetimiyle karşı karşıyayız. Bir dikta yönetimiyle. Adaletin olmadığı bir ülkede yaşamak istemiyoruz. Her özgür gibi, her uygar ülke gibi kendi ülkemizde barış içinde yaşamak istiyoruz. Bıçak kemiğe dayandı artık. Yeter diyoruz. Bu ülkeye adalet ya gelecek, ya gelecek. Söyledim, eğer bir bedel ödemek gerekiyorsa o bedeli önce biz ödeyeceğiz. B ülkenin geleceği için hep beraber mücadele etmek zorundayız. Bu yürüyüşün bir siyasi partiyle ilgisi yok. Hapishaneleri tıka basa dolu olan bir ülkede barış olmaz. Adaletin olmadığı bir ülkede huzur olmaz. Adalet, adalet, adalet. Bu soylu kavramın gereğini yapmak zorundayız. Herkesin siyasal görüşüne saygılıyız, ama herkes yargının bağımsızlığını sağlamak zorundayız. Bütün dünya duysun, bütün dünya. Biz Türkiye’de kendi topraklarımızda bir dikta yönetimiyle karşı karşıyayız. Biz dikta istemiyoruz, darbecileri istemiyoruz, 20 Temmuz darbesini yapanları istemiyoruz. Biz barış istiyoruz, tüm dünya duysun. Taşeronlar için, emeçiler için, öğretmenler, memurlar için adalet istiyoruz. Herkes için adalet istiyoruz.”
Yürüyüşü başlatmak üzere Ankara Güvenpark’a gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söylemişti:
“Kendi ülkemizde gazetecilerin hapiste olmasını istemiyoruz. Milletvekillerinin hapiste olmasını istemiyoruz. Kendi ülkemizde barış içinde yaşamak istiyoruz. Bir dikta yönetimiyle karşı karşıyayız. Bir dikta yönetimiyle. Adaletin olmadığı bir ülkede yaşamak istemiyoruz. Her özgür gibi, her uygar ülke gibi kendi ülkemizde barış içinde yaşamak istiyoruz. Bıçak kemiğe dayandı artık. Yeter diyoruz. Bu ülkeye adalet ya gelecek, ya gelecek. Söyledim, eğer bir bedel ödemek gerekiyorsa o bedeli önce biz ödeyeceğiz. B ülkenin geleceği için hep beraber mücadele etmek zorundayız. Bu yürüyüşün bir siyasi partiyle ilgisi yok. Hapishaneleri tıka basa dolu olan bir ülkede barış olmaz. Adaletin olmadığı bir ülkede huzur olmaz. Adalet, adalet, adalet. Bu soylu kavramın gereğini yapmak zorundayız. Herkesin siyasal görüşüne saygılıyız, ama herkes yargının bağımsızlığını sağlamak zorundayız. Bütün dünya duysun, bütün dünya. Biz Türkiye’de kendi topraklarımızda bir dikta yönetimiyle karşı karşıyayız. Biz dikta istemiyoruz, darbecileri istemiyoruz, 20 Temmuz darbesini yapanları istemiyoruz. Biz barış istiyoruz, tüm dünya duysun. Taşeronlar için, emeçiler için, öğretmenler, memurlar için adalet istiyoruz. Herkes için adalet istiyoruz.”