Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü İdil Eser, birinci dereceden akrabası olmadığı için cezaevinde ziyaretçilerle görüşemiyor.
Aralarında Eser’in de bulunduğu 10 insan hakları savunucusu, 5 Temmuz’da gözaltına alınmış, 15 günlük sürenin ardından altısı tutuklanırken, dördü adli kontrolle serbest bırakılmıştı. Daha sonra ikisi daha tutuklanmış, böylece sayı sekize yükselmişti.
Hak savunucuları ilk günden bu yana iktidara yakın medya tarafından sayısız kez hedef gösterilmişti.
HAL kapsamında çıkarılan 667 Nolu KHK nedeniyle Terörle Mücadele Kanunu kapsamındaki suçlamalardan tutuklu bulunanlar cezaevinde sadece birinci dereceden yakınlarıyla ve haftada bir kez avukatlarıyla görüşebiliyor.
‘İnsan hakkı hukukunun en ağır ihlali’
Bianet’ten Çiçek Tahaoğlu’nun haberine göre en yakın arkadaşlarının Eser’i ziyaret edebilmesi için savcılığa başvuracaklarını aktaran avukatı Erdal Doğan şunları söyledi: “Aslında bu doğrudan insan hakkı hukukun en ağır derecede ihlalidir. Avukat görüşlerinin sınırlandırılması, kamera kaydıyla kayıt altına alınması, birinci derece yakını olmayanların görüştürülmemesi gibi uygulamalar bir anlamda hücre hapsi gibi bir şey. Ki dosya henüz soruşturma aşamasında. İnfaz içinde infaz diyebileceğimiz bir durum.”
‘Birçok rahatsızlığı var’
İdil Eser’in sağlık sorunları da yaşadığını belirten Doğan şöyle devam etti: “Tutuklamaya itirazımızı yaparken doktor raporlarını sunduk. Birçok rahatsızlığı var ve operasyon geçirmesi gereken rahatsızlıkları var. Cezaevi, bu sağlık durumunu kaldıracak bir ortam değil. Tutuklanmaya sevk edildiğinde İdil Eser hastalıklarından özellikle bahsetme gereği duymadı çünkü ortada suç konusu olabilecek bir delil ve suç olmadığı için serbest kalacağını düşünüyorduk. Bir de gözaltı koşullarında rahatsızlanan arkadaşlar oldu, İdil Eser de bunun yanında kendi hastalıklarından bahsetme gereği duymadı diye düşünüyoruz. Ama tutuklama kararı çıktıktan sonra raporlarını mahkemeye sunduk.”