UEFA Şampiyonlar Ligi grup maçında karşı karşıya gelen İskoçya takımı Celtic ve İspanya takımı Atletico Madrid, oynanan futboldan ziyade tribünde açılan Filistin bayrakları nedeniyle gündeme oturdu. Binlerce Celtic taraftarı maç boyunca Filistin için slogan attı ve bayrak salladı. Bu görüntüler sonrası Celtic Kulubü, Green Brigade (Yeşil Tugay) adlı taraftar grubunun iç saha maçlarına girmesini yasakladı.
Gazete Duvar’dan Meral Candan, Celtic Kulubü ile taraftarı arasında yaşanan bu çatışmayı ve taraftarın neden Filistin’e destek olduğunu Londra’da yaşayan ve sıkı bir Celtic taraftarı olan gazeteci Liam O’hare ile konuştu. O’hare, Green Brigade taraftarlarının daha önce de benzer cezaya çarptırıldığını hatırlatarak “İlkelerini savunmak adına aldıkları bir riskti” diyor.
Celtic taraftarı ile Filistin arasında nasıl bir tarih var? Celtic taraftarları neden Filistin’i destekliyor?
Celtic taraflarının çoğunluğu İskoçya’daki İrlanda diasporasından oluşuyor. Kulüp, 1887’de İskoçya’da yaşayan fakir İrlandalılara maddi destek sağlamak amacıyla kuruldu. Dolayısıyla Celtic’in özünde dayanışma ve hümanizm var. Ancak bundan daha derin bir bağ var. Celtic taraftarları İrlandalı geçmişleri nedeniyle sömürgecilik bilincine sahip. 800 yıllık İngiliz işgalinin hikayelerini dinleyerek büyüyorlar. Dolayısıyla ezilenleri desteklemek Celtic taraftarı için oldukça doğal.
Celtic taraftarları ile daha önce Filistin’e gittiğini biliyorum. Bir taraftar ve gazeteci olarak Filistin senin için nasıl bir anlam taşıyor?
Batı Şeria’ya gitmiştim ve orada bir süre çalışmıştım. Burada, Filistinlilerin yaşadıkları zorlukları ve işgale bağlı yıkımı ilk elden görme fırsatı elde ettim. Ayrıca Filistinlilerin sahip olduğu muazzam ruhlarına tanık oldum ki, şu anda da aynı ruha sahipler.
Celtic taraftarı daha önce de pek çok kez maçlarda Filistin bayrağı ve pankartı açtı. Neden bugün bu kadar büyük bir mevzuya dönüştü?
Evet bu doğru. Celtic maçlarında her zaman Filistin bayrağı olur. Ancak Green Brigade öncülüğünde bu daha organize bir hale geldi. UEFA daha önce de Celtic’e Filistin bayrakları nedeniyle para cezası vermişti. Ancak şimdilerde çok konuşulmasının sebebi, kulüp dışarıdan baskı altında olduğu için duruma müdahale ediyor gibi gözükmek istemesi olabilir.
Medyada yayınlanan bazı haberlerde Atletico Madrid maçı sonrası Celtic taraftarları arasında bölünme yaşandığı ifade edildi. Bu doğru mu? Filistin, sadece küçük bir taraftar grubunu tarafından mı sahipleniliyor?
Hayır, taraftarların çoğunluğu Filistin konusunda benzer düşüncelere sahip sadece bazıları bu konuda daha aktif. Tabi ki bu bütün taraftarların aynı politik görüşe sahip olduğu anlamına gelmiyor. Taraftarların bir çoğu sol ve anti kapitalist görüşlülerden oluşuyor ancak tabi ki daha muhafazakar görüşlüler de vardır.
Atletico Madrid maçı sonrası Green Brigade taraftarlarının maçlara girmesi yasaklandı. Sence taraftarlar bu sonucu bekliyor muydu?
Bu, taraftarların maçlardan men edildiği ilk olay değil. Taraftarlar genelde kulüp yönetimi ile çatışma halinde. Bu olay üzerinden bakacak olursak taraftar ve yönetim arasındaki sorunun çözümünün daha da uzayacağı görülüyor. Bence, Filistin’e maçta desteği organize eden taraftarlar ilkelerini savunmak adına bir cezaya çarptırılacaklarını biliyordu, bu almaya hazır oldukları bir riskti.
Celtic taraftarı Filistin gibi aslında pek çok politik konuyu sahaya taşıyan bir grup. Bazıları, maçlara politik mevzuların getirilmesinden rahatsız. Bu konuda sen ne düşünüyorsun?
Bunun temelinde bir ikiyüzlülük yattığını düşünüyorum. Futbol kulüplerini yönetenler bazı politik konuların sahaya yansımasından memnunken bazılarından değil. Örneğin, Rusya Ukrayna’yı işgal ettiğinde Ukrayna için dayanışma organizasyonları yapıldı. Ancak bunlar olurken Filistin bayrağı yasaklanıyor. Futbol, dünyanın en popüler sporu olduğu kadar işçi sınıfı içinde kök salmış bir spor. Futbol özü itibariyle politik. Dolayısıyla futbolu, bu bağlamdan ayırarak düşünmek ve davranmak imkansız.
Celtic taraftarı Filistin’i desteklerken yönetim aynı düşünceyi paylaşmıyor. Taraftarlar, yönetimle yaşadıkları bu ayrılıkla ilgili ne yapacak?
Bu aslında Celtic taraftarının ne yapacağı değil, kulübün ne yapacağı ile ilgili. Yönetim, Green Brigade taraftarlarını yasakladı. Bu durum, taraftar ve kulüp arasında derin bir ayrılığa neden oluyor. Elbette bunun maçlardaki atmosfere de etkisi oluyor. Bir noktada takımın sahadaki performansı etkileneceğinden kulüp eninde sonunda bu duruma çözüm üretmek zorunda kalacak. Ama altını çizmek gerekir ki, Green Brigade ve Kelt desteği hiçbir zaman apolitikleşmeyecek.
2013 yılındaki Gezi eylemlerini hatırlatmak isterim. O dönemde pek çok futbol kulübün taraftarı bir araya gelerek eylemlere destek verdi. Bu taraftar grupları içinde Çarşı grubu öne çıktı. Hatta eylemlerden sonra grup üyelerine yönelik dava açıldı. Sence Celtic taraftarı benze bir süreçle karşı karşıya kalır mı?
Celtic taraftarları daha önce pek çok kez yetkililer tarafından cezalandırıldı. ‘Futbolda saldırgan davranış yasası’ adı verilen bir yasa çıkarıldı. Bu yasa, bir kampanyanın ardından yürürlükten kaldırıldı. Buna rağmen polis, taraftar gruplarını hedef almaya devam ediyor. Bu tutum, sadece buraya özgü değil, tüm dünyada benzer davranışlar var. Görünüşe göre, bazı insanların politik görüşe sahip olması ve bunu yansıtması istenmiyor.
İskoçya Başbakanı Humza Yousaf’un ailesi Gazze’deydi ve bir şekilde oradan çıkarıldılar. İskoç hükümetinin Filistin destekçisi taraftarlara yönelik ayrıcalıklı tavrı var mı?
Humza Yousaf, futboldaki bayraklardan daha önemli konular olduğuna dair açıklama yaptı. Ama bu çok açık ki, kulüp ve taraftar arasında bir konu. Şu aşamada, gerilim tırmanmadıkça İskoç hükümetinin olaya müdahale etmesi beklenmiyor.