Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) iki kere tahliyesine yönelik karar verdiği ancak Yargıtay’ın aldığı karar nedeniyle tahliye edilmeyen tutuklu Can Atalay’ın vekilliği, Meclis tarafından düşürüldü.
AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, Yargıtay’ın 3’üncü Ceza Dairesi’nin kararının okuttu ve CHP’nin “kapalı oturum” talebinde bulunduğu gerekçesiyle önergeyi Meclis’in onayına sundu. Önerinin kabul edilmesi ardından kapalı oturumun yapılması için oturma 10 dakika ara verildi. Ancak CHP’nin önergeyi “usul ve Anayasaya aykırı” şeklinde verdiği öğrenilmesi üzerine Bozdağ kapalı oturumdan vazgeçti.
Kararı okuyan Bozdağ’a anayasa kitapçığı fırlatıldı
Tekrardan açılan oturumda lehte ve aleyhte yapılan konuşmalar ardından Yargıtay kararı tekrar okundu. DEM Parti, TİP, CHP ve Saadet Partisi Milletvekilleri, kararın okunduğu Divan’a yürüdü. Milletvekilleri, burada alkış ve “Can Atalay’a özgürlük” ve “Halkın iradesi” dövizleri ile Bozdağ protesto etti. Bu sırada Bozdağ’a Anayasa kitapçığının da fırlatıldığını görüldü. Tam bu sırada Meclis TV canlı bir şekilde verdiği yayınına ara verdi.
Kısa bir aranın ardından Bozdağ, kararı kaldığı yerden tekrardan okudu ve oturuma ara verdi.
Atalay kararına tepki: Meclis tarihine kara bir leke daha bulaşmıştır
Can Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesinin Saray’ın talimatı ile alındığına işaret eden DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Meclis tarihine kara bir leke daha bulaşmıştır” dedi.
Tutuklu Can Atalay’ın milletvekilliği, Meclis tarafından düşürüldü. Siyasetçiler ve binlerce kişi bu kararı sanal medya üzerinden protesto etti.
“Saray’ın vekili değil, saray karar veremez”
Konuya ilişkin sanal medyada tepkisini gösteren Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Milletvekili Cengiz Çiçek, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “halk iradesine saygı duyuyoruz” sözlerini anımsatarak, “Bu şekilde mikrofonlardan bağıranlar, bugün dostumuz, Hatay Milletvekili Can Atalay’ın vekilliğini haksız, hukuksuz ve gayri meşru şekilde düşürdü. Can Atalay, vekillik yetkisini Saray’dan almadı. Sarayın talimatı ile vekilliği düşürülemez. Bu kararı tanımıyoruz. Can Atalay ve arkadaşlarımız özgürlüklerine kavuşana kadar, bu ülkeye demokrasi ve barış gelene kadar mücadelemize devam edeceğiz” dedi.
“Adil yargılanma hakkını savunmaya devam edeceğiz”
İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi de konuya ilişkin paylaşımda bulundu. İHD, “Anayasa Mahkemesi Can Atalay ile ilgili iki kez ‘hak ihlali kararı’ vermesine rağmen, alt mahkeme bu kararı hukuksuzca tanımamıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisi de bugün bu hukuksuzluğu tasdik edilmiştir. Seçilmiş bir milletvekilinin dahi yargı güvencesinde olmadığı bu durum, tüm yurttaşlar için de hukuk güvenliğini ortadan kaldırmıştır. İnsan Hakları Derneği olarak tüm insanlar için adil yargılanma hakkını ve hukuk güvencesini savunmaya devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.
“Tek bir geri adım atmayacağız”
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan da, “Hatay Milletvekili ve yoldaşımız Can Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesi hukuksuzluktur, haksızlıktır, gayri meşrudur. Kabul etmiyoruz! Bu iktidar açıkça suç işlemektedir. Olan biten anayasal bir darbedir. Can Atalay ve demokratik siyaset hakkını kullandığı için rehin tutulan arkadaşlarımız özgürleşene kadar mücadelemizden tek bir geri adım atmayacağız” şeklinde tepki gösterdi.
“Siyasi darbedir”
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ise, “Hatay halkının vekili Can Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesi siyasi darbedir! Saray’ın talimatıyla alınan bu kararla TBMM tarihine kara bir leke daha bulaşmıştır. TBMM’de okunan karar yok hükmündedir. Siyasi rehine olarak cezaevinde tutulan Can Atalay halkın vekilidir. Hiçbir siyasi darbe bu gerçeği değiştiremez!” diye kaydetti.
Sokağa çağrı
TİP Genel Başkanı Erkan Baş ise, “Can Atalay’ın milletvekilliğini düşürmek ‘Ben bu ülkenin anayasa ve kanunlarını tanımıyorum, aklıma ne eserse onu yaparım’ demektir. Bunu karşılıksız bırakmayacağız. Darbecilere karşı ülkemize sahip çıkmak için tüm yurtta sokağa çıkıyoruz. Tüm yurttaşlarımızı davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.
CHP Grup Başkanvekili Mahir Başarır da, “Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında, Anayasa’nın, hukukun, adaletin ve halk iradesinin yok sayıldığı kara bir gün yaşıyoruz! Anayasa Mahkemesi’nin kararına rağmen, Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi halkın iradesine vurulmuş bir darbedir! Tarih bu kararı alanları affetmeyecek!” şeklinde tepki gösterdi.
“Artık kanun devleti değiliz”
Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya ise, “Can Atalay’n vekilliğini değil kendi maskenizi düşürdünüz !” şeklinde mesaj ile tepkisini ortaya koydu. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da sanal medya üzerinden tepkisini gösterdi. Babacan, “Başörtüsü yasaklarına, siyasi parti kapatma davalarına karşı başvurduğunuz mahkemeleri ezip geçtiniz. Hakkı savunan yargıçlar sayesinde o koltuklarda oturup hakkı savunan Anayasa Mahkemesi’ni tanımıyorsunuz. Sayenizde artık kanun devleti bile değiliz.”
Sanal medyada birçok muhalif siyasetçi, gazeteci ve aydın ile yazar yanı sıra yurttaşlar da tepkilerin yer aldığı paylaşımlar yaptı.
Mersin’de açıklama
TİP Mersin İl Örgütü de, Can Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesine tepki olarak Pozcu Gazi Mustafa Kemal bulvarında açıklama yaptı. Birçok partilinin katıldığı açıklamada, “Yargı darbesine hayır! Can Atalay’a özgürlük!” pankartı taşınırken, “Can Atalay Meclis’e”, “AYM kararı uygulansın”, “Can Atalay’a özgürlük” dövizleri de taşındı. Açıklamada sık sık, “Can’la başla direneceğiz” ve “Hatay halkı vekilini istiyor” sloganları yükseldi.
Açıklamada söz alan TİP üyesi Ceren İnan, Meclis’in Atalay’ın vekilliğinin düşürerek Yargıtay eliyle yürütülen darbe sürecine ortak olduğunu ifade etti.
Ankara
Tutuklu Can Atalay’ın Mmilletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin Sakarya Caddesi Çankaya Belediyesi önünde açıklama yapan TİP Ankara İl Örgütü’ne DEM Parti vekili ve siyasi partiler de destek verdi. Açıklamada sık sık “Hatay vekilini istiyor” ve “Ferman sarayın Can bizimdir” sloganları atılırken, “Meclis, AKP ve MHP eliyle AYM kararını hiçe sayan, hukuken bir karar olarak dahi adlandırılamayacak bir metne imza atmıştır” denildi.