Aydın Kızılcaköy’de halkın JES’e karşı direnişi sonrası köye gelen vali yardımcısı ‘Yasal izin olmadan çalışma olmayacak’ dedi ama şirket elemanlarının alanda gizlice çalışma yaptığı anlaşıldı. Kızılcaköylüler vali yardımcısının sözünün boş çıktığını belirterek alanı boş bırakmayacaklarını ve nöbete başlayacaklarını söylediler.
Evrensel’den Özer Akdemir’in haberine göre; Aydın Kızılcaköy’de jeotermal enerji santralin (JES) kurulmasını istemeyen köylülerin direnişi sonrası Aydın Vali Yardımcısı Mustafa Hulusi Arat’ın verdiği “Yasal izin olmadan hiçbir çalışma olmayacak” sözü boş çıktı. Vali yardımcısının sözü ile JES arazisindeki direniş çadırını köy içine taşıyan Kızılcaköylüler, şirket elemanlarının alanda çalışma yaptığı haberi üzerine yeniden bölgeye gitti. Kızılcaköylüler vali yardımcısının sözünün boş çıktığını belirterek alanı boş bırakmayacaklarını ve nöbete başlayacaklarını söylediler.
EKOLOJİ ÖRGÜTLERİ KIZILCAKÖY’DE
Günlerdir yaşam alanlarında JES yapılmasına karşı direnen Kızılcaköy’e ekoloji örgütleri destek için gittiler. Ekoloji Birliği bileşenlerinden EGEÇEP, AYÇEP, TURÇEP, GÜLDER, Kuşadası, Didim, Yeni Foça ve Söke Çevre Platformları üyeleri Kızılcaköy meydanındaki direniş çadırını ziyaret ettiler. Yapılan konuşmalarda köylülerin direnişinin meşru olduğu ve JES’lerin çevre, sağlık açısından zararlarına vurgu yapıldı. Vali yardımcısının söz vermesinin çok bir anlamı olmadığının ifade edildiği konuşmalarda Soma Yırca mücadelesi deneyimi aktarılarak nöbetin devam etmesi gerektiğinin altı çizildi.
GELEN TELEFONLA KÖYLÜLER ARAZİYE KOŞTULAR
Direniş çadırında bu konuşmalar yapılırken gelen bir telefonla tüm köylüler ve destek için gelenler araçlarla köyden 3 km uzaklıktaki JES yapılmak istenen alana gittiler. Birkaç jandarmanın hala alanda durduğu gözlemlenirken köylülerden Mehmet Balaban, sabah saatlerinde şirket elemanları ile karşılaşmasını şöyle anlattı: Aracımla tarladan geliyordum. Bir arazi aracından inen birkaç kişinin yolu ölçtükleri gördüm. Ne oluyor diye bakmaya gittiğimde beni farkedip hemen bölgeden araçlarıyla uzaklaştılar. Bir süre takip ettim ama yetişemedim. Burada nöbeti bırakırsak bunlar bir gecede arazideki tüm ağaçları keserler.
DİRENİŞ ÇADIRI TEKRAR KURULDU NÖBET BAŞLIYOR
Köylü kadınlar da jandarmalara tepki göstererek “Neden şirketin çalışmasına engel olmuyorsunuz?” dediler. Köylüler dün söktükleri nöbet çadırını yeniden kurarken köye dönüşte nöbetin tekrar başlamasına karar verdiler. Köyün gençleri gruplar halinde bölgede nöbet tutma kararı aldı.
Kızılcaköylülere destek için giden kurumlar arasında Emek Partisi, HDP ve Haziran Hareketi üye ve yöneticileri de vardı. Desteğe gelenler çay, şeker, odun gibi ihtiyaç maddeleri getirirken köylüler destek için teşekkür ettiler. Önceki gün, İzmir ve Aydın Baroları Çevre Hakları Komisyonları da direniş çadırını ziyaret ettiler.
NE OLMUŞTU?
Aydın Kızılcaköy’de köylülerin kararlı direnişi sonrası jandarma ve JES şirketi çalışanları köy yakınındaki araziyi terk etmişti. Üç gündür süren olaylarla birlikte jandarma saldırısı eşliğinde yaklaşık 30 dönümlük alanı tel örgü içine alan şirket, dün alandan çekildi.
‘İZİNLER TAMAMLANANA KADAR ÇİVİ ÇAKILMAYACAK’ DENMİŞTİ
Dün öğleden sonra köye gelen Aydın Vali Yardımcısı Mustafa Kemal Arat köylülere şirket tüm izinleri tamamlayıncaya kadar araziye tek bir çivi daha çakılmayacağı sözünü vermişti. Vali yardımcısının bu sözünün yanı sıra jandarma ve şirket elemanlarının alandan ayrılmasının ardından köylüler de küçük bir nöbetçi grup bırakarak köy içindeki nöbet çadırına döndü.
VALİ YARDIMCISI: JEOTERMAL MESELESİNİ TAM BİLMİYORUM
Vali yardımcısına tarım arazilerinin içinde neden JES istemediklerini anlatan köylüler Aydın’ın birçok yerinde JES’lerden kaynaklı zararları bildiklerini, kendilerinin de aynı sorunları yaşamak istemediklerini söylediler. Köylülerin ısrarlı soruları karşısında kendisinin daha bir gün önce bu işle ilgilenmeye başladığını dile getiren Vali Yardımcısı Arat köylülerin dile getirdiği sorunları inceleyeceğiz sözünü verdi.
‘O JEOTERMALİ YAPTIRMAYACAĞIZ’
Vali yardımcısının jandarma saldırısında kolundan yaralanan 77 yaşındaki Hatice Barlas “Siz neden gittiniz bu yaşta oraya” sözlerine tepki göstererek “Neden gitmeyeceğim. Bu topraklar bizim. Ben o kepçenin önüne yatacağım. O jeotermali yaptırmayacağız” dedi. Köylü kadınlar da “Ölmeye razıyız” dediler.
EKOLOJİ BİRLİĞİ: KIZILCAKÖYLÜLERİN YANINDAYIZ!
Ekoloji Birliği, Aydın Kızılcaköylülerin JES karşısındaki direnişine destek açıklamasında bulundu; köylülere dönük jandarma saldırısına tepki gösterdi. Ekoloji alanında mücadele sürdüren 60 dernek ve platformdan meydana gelen Ekoloji Birliği’nin açıklaması şu şekilde:
“Yapılmak istenen jeotermal elektrik santraline (JES) karşı direnen, köyünü, yaşam alanını, vatanını savunan Kızılcaköylülere 4 ve 5 Aralık 2018 günü güvenlik güçleri şiddet uygulayarak müdahale etti. Son müdahale toma eşliğinde biber gazıyla yapıldı. İki gün süren müdahalelerde, biri 77 yaşında olan üç kadın hastanelik edildi. İlköğretim çağındaki çocukların bulunduğu bir ortamda çoğunluğu kadın savunmasız köylülere yapılan bu müdahale hukuka, vicdana ve devlet ciddiyetine tamamen aykırıdır.
Kızılcaköylülerin Anayasanın kendilerine verdiği sağlıklı çevrede yaşama hakkını korumak için yaptıkları haklı direnişe TOMA’yla – gazla karşılık verilmesi kabul edilemez.
Yapılmak istenen santralin ÇED (Çevre Etki Değerlendirme) süreci henüz tamamlanmamışken, JES şirketi Güriş’ın santral alanını çitle çevreleyerek kameralar yerleştirmesi kanunlara aykırıdır. Güvenlik güçlerinin şirketin bu yasadışı işlemine engel olması gerekirken, buna karşı çıkan Kızılcaköylülere gazla haksız müdahalesini kabul etmiyoruz.
Bu olayın özeti; güvenlik güçleri ve bu güçleri yöneten kamu iradesinin Anayasal hakkını kullanan köylüleri değil, yasadışı işlem yapan şirketin çıkarlarını koruduğunun açıkça ortaya çıkmasıdır.
Ekoloji Birliği olarak bu durumu reddediyoruz. Kızılcaköylülerine yapılmış müdahaleyi ekoloji mücadelesi veren tüm yurttaşlara yapılmış sayıyoruz.
Biz, Türkiye çapında 60 dernek ve platformla yaşam alanlarını savunanların ortak sesi Ekoloji Birliği olarak, Kızılcaköylülerinin haklı mücadelesini destekliyoruz.
Güvenlik güçlerini şirketlerin değil halkın çıkarların korumaya davet ediyoruz.”
