Bursa Su Kolektifi, “Uludağ Alan Başkanlığı” yasa teklifine karşı, alan başkanlığının sınırının Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle sonradan arttırılacağından endişe duyduklarını belirterek imza kampanyasına başladı. Bugün Fomara Meydanı’nda stant açan doğa savunucuları kendilerini zabıta olarak tanıtan kişilerin saldırısına uğradı.
AKP Bursa milletvekillerinin imzası bulunan 13 maddelik ‘Uludağ Alanı Hakkında Kanun Teklifi’, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı’na sunuldu. Teklif, Bursa’daki Uludağ Milli Parkı’nın “korunmasının” sağlanması amacıyla Uludağ Alan Başkanlığı kurulmasını öngörüyor.
Teklife göre; Uludağ alanına kontrollü giriş ve alanın güvenliğini sağlamak esas olacak. Ulaşım, giriş kontrolü, alan güvenliğinin sağlanması, parklar ve ziyaretçi merkezlerinde ödenecek ücretler ile Uludağ’dan faydalanma koşullarına yönelik usul ve esaslar, Uludağ Alan Başkanlığı’nca belirlenecek. Uludağ alanında her türlü aykırı uygulamanın giderilmesini sağlamak, gerektiğinde aykırı uygulamaya konu yapı ve tesisleri yıktırmak Uludağ Alan Başkanlığı’nın yetkisinde olacak.
Bursa’da faaliyet gösteren Bursa Su Kolektifi, alan başkanlığıyla ilgili yasanın alt komisyondan geçtiğini belirtti. Geçen hafta yasa tasarısına karşı basın açıklaması yapan Bursa Su Kolektifi, Fomara Meydanı’nda “Bursa’da ‘talan’ başkanlığı istemiyoruz” diyerek Bursa halkından imza talebinde bulundu. Yaklaşık 500 imza toplayan kolektifin imza föyünde şu çağrı yer aldı:
“Biz aşağıda imzası bulunanlar, Uludağ Milli Parkı’nda yalnızca Uludağ’da yaşayan 32 tür bitki ve 169 tür Türkiye endemiği bitkinin yayılım gösterdiği 20 milyon metrekare alanın Kültür ve Turizm Bakanlığı güdümündeki Alan Başkanlığı’na bırakılmasını istemiyoruz.
Ayrıca Alan Başkanlığı sınırının sonradan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle arttırılabilecek olması da endişe vericidir. Milli Parklar Kanunu’na göre Doğa Koruma ve Milli Park Müdürlüğü’nden izin alınmadan Uludağ’da hiçbir şey yapılamayacağını biliyoruz. Uludağ ancak Milli Park olarak korunduğu sürece, üzerindeki endemik türlerin ve doğal varlığının bozulmadan çocuklarımıza ve onların çocuklarına ulaşacağından eminiz.
Alan Başkanlığı ile Uludağ’da sanki endemik türler hiç yokmuş gibi onları yok ederek, yeni plan değişiklikleri ve projeler üretip yaşam alanları üzerine turistik tesisler yapılmasına karşıyız. Milletvekillerimizin vicdanına sesleniyoruz. Uludağ Alan Başkanlığı kanun teklifi Meclis’te görüşülürken kanun teklifinin istisnasız bütün maddelerine vicdanının sesini dinleyerek HAYIR oyu vermenizi gönülden diliyoruz.”
Fomara Meydanı’nda açtıkları standa kendilerini zabıta olarak tanımlayan kişilerin standı kaldırmaya çalıştığını ve imza föylerini almaya çalıştı. Bursa Su Kolektifi üyesi bir doğa savunucusu yapılan saldırıya karşı “En temel hakkımızı kullanıp standımızı açtık. Doğa savunucularına müdahale edildi, arbede yaşandı. Ellerinde karar olup olmadığını sorduk, bize ibraz edilmesini istedik. Fiili olarak barikat kurdular ve halkın imza vermesini engellediler. Halk zabıtaya çok büyük bir tepki ve direniş gösterdi. Barikatı aşıp standa geldiler. Yaklaşık elli kişi Bursa Su Kolektifi’nin yanında durdu.” dedi.
Israrcı olduklarından ve yasak kararı bulunmadığından dolayı “zabıtaların” durumu kabul etmek zorunda kaldığını aktaran bir başka doğa savunucusu da “Kanun hakkımız olarak stant açma hakkımız var. ‘Bu hakkımızı kullanıyoruz dedik, bizi engellemeniz sizin görev aşımınız’ dedik. Buna rağmen fiziksel ve sözlü arbede yaşandı. Standın kaldırılmasına engel olduk.” şeklinde konuştu.
Bursa Su Kolektifi yarın (16 Aralık) tekrar Fomara Meydanı’nda olacaklarını belirterek “Bu uygulamayı kabul etmiyoruz. Bütün bursa halkını bursa su kol ile dayanışmaya çağırıyoruz.” dedi.
