7.9 C
İstanbul
24 Kasım Pazar, 2024
spot_img

Bursa Su Kolektifi: “Güvenli ve Dirençli Kentlerde Yaşamak İstiyoruz”

Bursa Su Kolektifi üyeleri basın açıklaması yaparak sanayi bölgeleri ile yaşam alanlarının birbirinden uzaklaştırılması gerektiğini vurguladı.

Bursa Su Kolektifi, Çevre Şehircilik İklim Değişikliği İl Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada dikkate alınmayan “Sanayi Bölgeleri İle İç İçe Bulunan Yerleşim Bölgeleri” konusunda uyarı yapılarak “Tehlikeli Maddeler-Deprem” konusuna dikkat çekildi. Açıklamanın ardından dilekçe verildi.

Bursa Su Kolektifi adına açıklamayı Candan Gökbayrak Göz ve Hüseyin Gün ortaklaşa okudu.

Açıklamada endüstriyel bölgelerden uzak yaşayanlar için depremde başka tehlikelerin söz konusu vurgulanarak “Enkazlarda ağır metaller, kurşun, civa, küf mantarları, radon gazı, asbest gibi tehlikeli maddeler bulunuyor denilen açıklamada, “Hastanelerde; Sınıf 6.2 Bulaşıcı Maddeler, Basınçlı Tüpler, Sınıf 7 Radyasyon Yayan Maddeler (Radyoloji bölümleri, Nükleer Tıp bölümleri), Diğer Tehlikeli Maddeler bulunabilir. Bu bölgeler için de depreme yönelik gerekli tedbirler alınmalı ve paylaşılmalıdır” denildi.

Sanayi merkezi Bursa’da; Demirtaş, Ataevler, Özlüce, Nilüfer, Gürsu, Barakfakih vb. sanayi bölgelerinin yerleşim alanları ile iç içe geçtiğinin ve genellikle zemini sağlam olmayan alanlar olduğunun altı çizilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

TÜPRAŞ gibi uluslararası normlarda bir tesis bile depremde bu kadar hasar alabiliyorsa; sanayi bölgelerindeki fabrikaları, doğalgaz çevrim santrallerini düşünmek dahi istemiyoruz. Güvenmediğimiz evlerimizde yıkıntılar altında kalabileceğimizi düşünüyoruz. Ama bir ihtimal arama kurtarma ekiplerinin gelip bizi kurtaracağını, oysa AKSA örneğinde olduğu gibi zehirli gazların dağılması halinde o bölgeye arama kurtarma ekipleri giremeyecek; depremden kurtulan zehirlenerek can verecek.”

“Sanayi bölgeleri ile yaşam alanları birbirinden uzaklaştırılmalı”

Anlık kaç ton ve hangi sınıfta tehlikeli maddenin nerede olduğunu belirleyebilecek otomasyon sistemlerinin kurulması; KKDİK, U-ETDS gibi otomasyon sistemlerinin sıkı bir denetim mekanizması ile uygulamaya girmesi ve deprem anında acil eylem planları ve ekiplerinin oluşturulması talep edilen açıklamada, “Acilen sanayi bölgeleri ile yaşam alanları birbirinden uzaklaştırılmalı; sanayi tesisleri uygun alanlara devlet teşviki ile taşınmalı; sadece kar odaklı ve aşırı tüketime yönelik vahşi kapitalist üretim anlayışından vazgeçip, temel ihtiyaç planları yapılarak sanayi alanları küçültülmelidir ve kurulması planlanan yeni sanayi tesislerinden vazgeçilmelidir. Bu konu çok geniştir. Kısa, orta ve uzun vadede tüm bakanlıkların koordineli olarak tedbirler alması ve geliştirmesi gerekmektedir. Acilen yapılması gerekenlerle ilgili onlarca sorumuzu bakanlıklara yönelttik, cevaplarını bekliyoruz. Sanayi tesisleri ile iç içe yaşayan tüm halkımıza sesleniyoruz. Gelin birlik olalım, tehlikeli madde kullanan sanayi bölgelerini şehirlerimizin dışına çıkaralım” ifadeleri kullanıldı.

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN KASIM SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,920AboneAbone Ol