Boğaziçili akademisyenler yaptıkları açıklamada, “Üniversitemizin akademik özerkliğini, bilimsel özgürlüğünü ve demokratik değerlerini açıkça ihlal eden bu uygulamayı kabul etmiyoruz” dediler.
2002 yılından bu yana AKP içinde çeşitli görevlerde yer alan ve 2015 yılında ise İstanbul 1. Bölge’den milletvekili aday adayı olan Prof. Dr. Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanmasına tepkiler sürüyor.
Boğaziçili öğrenciler dün sosyal medyada “#kayyımrektöristemiyoruz” etiketiyle kampanya başlatmışlardı. Öğrencilere, birçok üniversitenin öğrencilerinden ve hocalarından da destek gelmişti.
Öğrencilerin ardından Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyeleri de Melih Bulu’nun atanmasına ilişkin açıklama yaptılar.
12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından Boğaziçi Üniversitesi’ne ilk kez kurum dışından bir rektör atandığını belirten öğretim üyeleri, “Bu durum 2016’dan bu yana ağırlaşarak sürmekte olan, rektör seçimlerini ortadan kaldıran antidemokratik uygulamaların bir devamıdır. Üniversitemizin akademik özerkliğini, bilimsel özgürlüğünü ve demokratik değerlerini açıkça ihlal eden bu uygulamayı kabul etmiyoruz” dedi.
‘SİYASETİN ARACI OLARAK KULLANILAMAZ’
Akademisyenler, akademik yöneticilerin belirlenmesi noktasında uyulması gereken ilkeleri şöyle sıraladılar:
■ Üniversitelerin herhangi bir kişi ya da kuruluşun etki veya baskısına maruz kalmaması ve siyaset aracı olarak kullanılmaması, bilimsel ve toplumsal gelişim açısından vazgeçilmezdir.
■ Üniversitelerde karar alma yetkisinin demokratik yöntemlerle seçilmiş kurullarda ve akademik yöneticilerde olması özerklik için şarttır. Rektör, dekan, enstitü müdürü, yüksekokul müdürü, bölüm başkanı gibi akademik yöneticiler atamayla değil seçimle belirlenmelidir.
■ Üniversitelerin, özerk anayasal kurumlar olarak, akademik programlarını ve araştırma politikalarını öğretim elemanlarınca ve/veya üniversite kurullarınca kararlaştırılarak belirlemesi, bilimsel özgürlüğün ve yaratıcılığın şartlarındandır.