Sendikal faaliyetleri nedeniyle işten çıkarılan Cargill işçilerinin, eylemlerinin 1000’inci gününde Tarım ve Orman Bakanlığı önünde yapmak istedikleri açıklama engellendi. Engellenen basın açıklaması Sıhhiye Sağlık Sokakta’ki Tek Gıda İş Sendikası Ankara şubeye taşındı.
“Biz bataklığa karşı mücadele ediyoruz ve işçi sınıfı bu bataklığı kurutmalı. Bu bataklığın kurutmanın yolu da mücadele” diyen Cargill işçileriyle BİK (Birleşik İşçi Kurultayı) konuya dair kısa bir röportaj gerçekleştirdi.
BİK: Merhabalar Cargill işçileri bugün tarım bakanlığı önünde olacaktı taleplerinizi dile getirecektiniz bu konu ile bilgi verebilir misiniz son durum hakkında.
Cargill işçisi: Evet bugün Cargill direnişinin 1000 günü ve bizler arkadaşlarımızla beraber tarım bakanlığı önünde bir basın açıklaması gerçekleştirip daha sonra mektup verme eylemi gerçekleştirecektik ancak saat 10:30 gibi Ankara’ya geldik oradan Tek Gıda-İş Ankara şubemize geldik. Buraya emniyet mensupları geldiler ve bizim çıkamayacağımızı belirttiler ve bakanlığa gidişin yasak olduğunu söylediler. Biz niçin tarım bakanlığı diyoruz çünkü Cargill firması tarımsal ticarete dayalı bir firma ve direk tarım bakanlığına çalışan ve tarım bakanlığı teşvikler alan bir firma.
Daha önce yaklaşık bir buçuk yıl önce tarım bakanlığı ile görüşme yaptık tarım bakanı bu konuyu ilgileneceğini ve Cargill firması ile görüşeceklerini söyledi. Ancak o günden bugüne bizler mahkemelerimizle kesinleşmiş olmasına rağmen kesinlikle olumlu bir dönüş olmadı. Ve bizler bugün Ankara’da aslında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak haksızlığa uğruyoruz yani bizim devletten istediğimiz bakanlıktan istediğimiz arkadaşlarımızın işbaşı yapması.
Cargill 2012 yılında bunu yaptı tazminata mahküm edildi. 2014’de yaptı sendikal tazminata mahkum edildi. 2015 bunu yaptı ve 2018 yılında ise bize yaptı yine sendikal tazminata mahkum edildi. Cargill bu ülkede bir anayasal bir suç işliyor. Ve bizde diyoruz ki bizler anayasal suç işlemiyoruz bizler hakkımızı olanı arıyoruz. Anayasal suçu işleyen Cargill firmasıdır. Cargill firması anayasal suç işlediği için mahkeme gidiyor Cargill firmasına soruyo,r ne yapmak istiyorsun. Hayır mağdur olan benim üzerine suç işlenen benim o zaman mahkemeler bana sormalı. Anayasa’nın 90’ıncı maddesi ne diyor bir kanunda uluslararası hukuk Türkiye Cumhuriyeti hukukunun üstündeyse geçerli olan uluslararası hukuktur. İLO’nun ilgili sözleşmeleri ne diyor, diyor ki bizler bu arkadaşlarımızın mağduriyetlerinin giderilmesinin karşılığı işbaşı yaptırılmalarıdır. Yani biz ne istiyorsak bize sorulmalı mahkemeler bize sormalı. Cargill mücadelesi de böyle bir mücadeledir. Bu ülkede arkadaşlarla yola çıkarken hep şunu konuştuk başka fabrikalara gidip çalıştığımız zaman orda hakkınızı aradığınız zaman orda da hakkını arayacan. Artık sendika üyesi olan işçileri işten atmak ücretsiz izne çıkartmak maalesef ki maalesef diyorum artık bir kural oldu. İşveren sendikalaşmanın önünde üç tane 5 tane 15 tane işçiyi atıyor kapının önüne, içerdeki işçileri korkutuyor. Bu yol ve yönteme karşı bizde Cargill işçileri olarak sivrisineklerle uğraşmıyoruz, biz bataklığa karşı mücadele ediyoruz ve işçi sınıfı bu bataklığı kurutmalı. Bu bataklığın kurutmanın yolu da mücadele.
BİK: Peki 1000’inci gününde Cargill işçileri olarak Ankara ile ilgili gündeminiz nedir? Programınız nasıl işleyecek?
Cargill işçisi: Ankara’dayız bekliyoruz yani çok sayıda bakıp gelip giden dostlarımız ve arkadaşlarımız var destek için onlara çok teşekkür ediyoruz buraya gelen arkadaşlarımız oldu. Burası sendikamızın bahçesi ve bahçesinde bu geceyi burda geçireceğiz biz yani bir yerede gitmiyoruz Ankara’ya hakkımızı aramaya geldik ve bunuda herkesin anlamasını istiyoruz. Tamam emniyet bir yere kadar götürüyorsa onun üstündeki gerekli talimatları versinler bizim sorunumuzu çözsünler bizler buraya gelmeye çok meraklısı değiliz. Bizler artık işbaşı yapalım Cargill işçilerin isteği budur 1000 gündür bunu söylüyor. İşimizi istiyoruz yoksa çıkarken tazminatımızıda aldık, sendikal tazminatımızıda aldık para değil ki bizim talebimiz bizler onurumuz haysiyetimiz için mücadele ediyoruz.
Senelerce bu insanlar biz bir aileyiz denilerekten çalıstırıldılar ama ne zaman haklarını aradılar onuda kapının önüne koydular olay budur.
BİK: Çok teşekkürler, sağolun.
Cargill işçisi: Biz teşekkür ederiz.