1 Mayıs’a sayılı günler kala, Birleşik İşçi Kurultayı (BİK), bir açıklama yayınlayarak, işçi sınıfının birlik mücadele ve dayanışma gününde, işçileri kendi talepleri ile 1 Mayıs’a çağırdı.
Açıklama şöyle:
YAŞASIN 1 MAYIS; İŞÇİ SINIFININ BİRLİK, DAYANIŞMA VE MÜCADELE GÜNÜ!
1 Mayıs, işçi sınıfının birlik, dayanışma ve mücadele günü olarak tarihimizin sayfalarına yazıldı. İşçi sınıfının bugün de en büyük ihtiyacı bunlardır.
KRİZİN YÜKÜ SIRTIMIZA BİNDİRİLMEKTEDİR
Ülkemizde kriz her geçen gün derinleşmektedir. Yapılan tüm değerlendirmeler, Mayıs ile Ekim ayları arasında krizin daha yıkıcı olarak kendini ortaya koyacağı yönündedir.
Daha bu günden inşaat sektöründe 450 bin işçinin, diğer sektörlerde de binlerce işçinin işten çıkarıldığı bilinen bir gerçektir.
İşten çıkarmalar devam ederken, diğer yandan işsizlik de sürekli büyüyor. İşten çıkarılanlar iş bulamadığı gibi, binlerce üniversite mezunu, binlerce genç iş bulamaz durumdadır. Açıklanan son geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 20.9’a, işsiz sayısı ise 7 milyon 153 bin kişiye ulaşmıştır.
Hak gaspları artmıştır. Patronların, krizi gerekçe göstererek; işten atma, ücretleri parça parça eksik ödeme ya da aylarca hiç ödememe, tazminat haklarını gasp etme, TİS’lerde düşük zam dayatma, sendikaya üye olan işçileri hemen kapı önüne koyma vb. saldırıları giderek hız kazandı.
İşçi sınıfının diğer bir yarası, adeta soykırım boyutuna varan işçi cinayetleridir. İSİG meclisi verilerine göre 2018 yılında en az 1923 işçi, 2019 yılının ilk üç ayında ise en az 392 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Kriz koşulları, işsizlik kıskacına sıkıştırılmış ve büyük çoğunluğu örgütsüz olan işçilerin daha güvenliksiz iş ortamında, daha ağır şartlarda çalıştırılmasına ve daha fazla iş cinayetlerine zemin oluşturuyor.
Ücretlerimiz hızla erimiştir. Çarşı-Pazar-Market fiyatları ürkütücüdür. Merkez Bankası Mart Ayı Fiyat Gelişmeleri Raporu’na göre taze meyve-sebze grubunda yıllık enflasyonun yüzde 70,69’a ulaşmıştır.
Aldığımız maaş giderler karşısında zavallı gibidir. Milyonlarca işçinin geçim ücreti olan asgari ücret daha yılın 3’ncü ayında 2.046 TL olarak açıklanan açlık sınırının altında kaldı.
Bu arada sermaye sınıfı büyümeye devam ediyor. Bankalar Birliği, yaklaşık 163.000 kişinin, yani nüfusun yüzde 0.17’sinin banka mevduatının, nüfusun yüzde 54’ünün mevduatına denk geldiği veriler açıkladı. ‘Aynı gemideki’ kürek mahkûmları ile kamerada keyf çatan efendilerin tablosu böyledir.
BU TABLO BİZİM KADERİMİZ DEĞİLDİR
Bu tablonun temel nedeni bizim örgütsüz oluşumuzdur. Sendikalı işçi sayısı bir avuç, mevcut sendikaların bir kaçı hariç tamamı ise patron-devlet sendikasıdır. Hal böyle olunca, sermaye sınıfı değneksiz köyde keyfince dolaşan köpek misali rahattır.
Dolayısıyla, örgütsüz olmak kölelikle eşanlamlı bir durumdur. İşçi sınıfının hava kadar, su kadar ihtiyacı, örgütsüz haline son vermesidir. İşçi sınıfı, işine, ekmeğine, onuruna ve çocuklarının geleceğine sahip çıkmak için örgütlenmek zorundadır.
Tüm faturası sırtımıza bindirilmek istenen krizin yıkımını ancak örgütlü mücadele ile durdurabiliriz.
1 MAYIS, ÖRGÜTLENMEMİZİ BÜYÜTMEK İÇİN BİR ADIM OLMALIDIR
2019 1 Mayıs’ı; bu anlamda örgütlenmeyi bir adım da olsa ileri taşımak için fırsat olarak görülmelidir. Çalıştığımız işyerlerinden başlayarak, fabrikalarda, sanayi sitelerinde, işçi mahallelerinde her alanın ihtiyacına uygun canlı bir 1 Mayıs faaliyeti yürütülmelidir.
1 Mayıs’ın, kitlesel, coşkulu kutlanması ve örgütlenmeyi geliştirmesi için çaba harcanmalıdır.
BUNUN İÇİN;
1. Öncü işçi arkadaşlarımız başta olmak üzere, tüm işçi arkadaşlarımız işyeri örgütlenmesini önüne görev olarak koymalıdır. Bu işyeri örgütlenmesi 1 Mayıs Komitesi olarak, İşyeri Birliği olarak örgütlenmelidir. Temel gündemi; 1 Mayıs’a kadar kendi taleplerini 1 Mayıs alanına taşımak ve devamında, kalıcı bir örgütlenme kurmak olmalıdır.
2. Sendika bulunan işyerlerinde; sendikanın, 1 Mayıs çalışmasına başlaması ve işçilerin taleplerini esas alan bir faaliyet yürütmesi için emek verilmeli, gerekli halde sendikayı aşan bir çalışma yürütülmelidir.
3. Çalıştığımız bölgedeki ya da yaşadığımız bölgedeki diğer tüm işçi arkadaşlarımız ile beraber çalışmalarımızı ortaklaştırmalıyız. Bu arada direnişte olan işçiler ile dayanışmalar örgütlemeliyiz.
4. Tüm işçi arkadaşlarımıza 1 Mayıs’ın önemini ve işçi sınıfı açısından durduğu yeri anlatmalıyız. İşçi sınıfının bir sınıf olarak mücadelesinin gerekliliğini tüm iş yerlerinde gündem etmeliyiz.
5. Bizler için gerçeklik önemlidir. Krizin derinleşerek geldiğini anlatmalıyız. Faturanın bize kesilmesini engellemek için örgütlenmek gerektiğini anlatmalıyız. İşten çıkarmalar olduğunda, sıranın bize gelmesini beklememek gerektiğini gündem etmeliyiz.
6. Herkes kendi talebi ve gündemiyle 1 Mayıs’a gelmelidir. Biz, Birleşik İşçi Kurultayı (BİK) olarak tüm işçi arkadaşlarımızı kendi gündemiyle BİK kortejine katılmaya çağırıyoruz. Yürüttüğü çalışmaları bizimle ortaklaştırmasını istiyoruz. Birbirimizden öğrenmek ve birbirimizden güç almak için, yürütülen faaliyetlerin haberlerinin gönderilmesini, taleplerin haber kanallarımıza iletilmesini istiyoruz.
İŞÇİ SINIFIN KURTULUŞU KENDİ ESERİ OLACAKTIR!
YAŞASIN 1 MAYIS!
Birleşik İşçi Kurultayı MYK
Nisan 2019
