Milli Eğitim Bakanlığı, Din işleri Genel Müdürlüğü ile Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında 03.11.2021 tarihinde imzalanan ÇEDES projesiyle öğrencilere pedagojik formasyonu olmayan müftü, imam, vaiz, din görevlisi vb. gibi kişilerin eğitim vermesinin önü açıldı. Yine Milli Eğitim Bakanlığı’nın MESEM projesiyle çocuklar “mesleki eğitim” adı altında ucuz işgücü olarak çalıştırılıyor.
Eğitim-Sen MESEM ve ÇEDES projelerine karşı birçok kentte eyleme çıktı. eğitimin nitelik açısından dip noktaya geldiğini ifade eden Eğitim Sen, bu uygulamaların derhal sonlandırılmasını istedi.
Edirne
Eğitim-Sen Edirne Şubesi ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Edirne İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde gerçekleştirilen basın açıklamasıyla Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hayata geçirilen MESEM ve ÇEDES projelerine tepki gösterdi.
MESEM uygulamasıyla yüz binlerce çocuğun stajyer kimliğiyle işçi gibi çalıştırıldığını dile getiren Şube Başkanı Ahmet Acet, “Bir gün okul, dört gün iş sloganıyla hayata geçirilen (MESEM) uygulaması öğrencilerin patronlara ucuz iş gücü olarak sunulmasının önünü açmıştır. MESEM projesiyle 300 bini çocuk olmak üzere, 1 buçuk milyonun üzerinde insanın emeği patronların hizmetine sunulurken, yüzbinlerce çocuk ve gencimiz MESEM’in çarkları arasında acımasızca öğütülmektedir. Yüzbinlerce çocuk ve gencimiz ‘çırak’ ya da ‘stajyer’ kimliğiyle işçi gibi çalıştırılıp emek sömürüsünün sınırları zorlanmaktadır. Son yıllarda iktidar eliyle derinleştirilen ağır ekonomik ve toplumsal sorunlar MESEM’leri bir tercih olmaktan çok, yüzbinlerce çocuk ve genç için adeta bir zorunluluk haline getirilmiştir” dedi.
İstanbul
Eğitim Sen İstanbul Şubeleri, “Eğitimin dinselleştirilmesine, piyasalaştırılmasına ve çocuk işçiliğine hayır! ÇEDES ve MESEM projeleri iptal edilsin” pankartıyla İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bugün (13 Mart) bir araya geldi. Yapılan açıklamada MESEM ve ÇEDES uygulamalarıyla eğitimin nitelik açısından dip noktaya geldiğini ifade eden Eğitim Sen, bu uygulamaların derhal sonlandırılmasını istedi.
Çocukların MESEM adı altında ağır işlerde çalıştırıldığını belirten Eğitim Sen, sadece son bir yıl içinde en az 8 çocuğun çalışırken yaşamını yitirdiğini hatırlattı. MESEM’in iddia edildiği gibi staj üzerinden beceri kazandıran bir uygulama değil, patronlara kaynak aktarmak amacıyla oluşturulmuş bir teşvik sistemi olduğunu belirten Eğitim Sen, “MESEM uygulaması daha fazla can almadan durdurulmalı, patronları değil öğrencileri merkeze alan nitelikli bir mesleki eğitim politikası hayata geçirilmelidir” dedi. Öğretmenler MESEM’in çocukları okuldan kopardığını, 12 yıllık zorunlu eğitim süresinin fiilen 8 yıla indirildiğinin altını çizdi.
Millİ Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı iş birliğinde yürütülen ÇEDES projesinin laik eğitime ve laik yaşama meydan okuduğunu ifade eden Eğitim Sen, imamlar, vaizler ve Diyanet’e bağlı memurların “manevi danışman” olarak görevlendirildiğini ve yasadışı bir şekilde fiilen eğitim öğretim hizmeti verdiğinin altını çizdi. Her iki projenin de iptal edilmesini isteyen öğretmenler “Dersi öğretmen verir, ders okulda verilir” dedi.
Ankara
MEB önünde yapılan açıklamada, “Çocukların geleceğinin MESEM ve ÇEDES uygulamaları üzerinden karartılmasına izin vermeyelim” pankartı açılırken, “Eğitimi tarikat ve cemaatlere teslim etmeyeceğiz” yazılı ve çeşitli karikatür çizimlerin olduğu dövizler taşındı. Bakanlığın öğretmenlere dağıttığı önlüklerin üzerine eğitimdeki sorunları yazan ve daha sonra bu önlükleri giyen sendika üyeleri “Okullarda imam istemiyoruz”, “öğretmen ders verir, dersi öğretmen verir” sloganları attı. Ortak basın metnini KESK Dönem Sözcüsü Melek Aşır okudu.
Aşır, “Çocuklarımızın ve öğrencilerimizin siyasi iktidarın kendi siyasal-ideolojik hedeflerine ulaşmak için hayata geçirilen MESEM, ÇEDES ve benzeri projelerin parçası haline getirilmesine sessiz ve tepkisiz kalmayacağımız bilinmelidir. Bu konuda eğitim ve bilim emekçileri başta olmak üzere, öğrencilerimizi, velilerimizi ve demokratik kamuoyunu MESEM ve ÇEDES uygulamalarına karşı birlikte tutum almaya ve ortak mücadeleye davet ediyoruz” dedi.
Mersin
Eğitim Sen Mersin Şubesi, Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde açıklama yaptı. Açıklamaya çok sayıda sendika temsilcisi katıldı. Sendika üyeleri açıklamada “Öğrencilerimizi MESEM ile patronların sömürüsüne, ÇEDES ile de karanlığa teslim etmeyeceğiz” pankartı açıp sık sık, “Karanlığa teslim olmayacağız” ve “ÇEDES’e karşı laik eğitim” sloganları attı. Konuya dair açıklamayı Eğitim Sen Mersin Şubesi Mahmut Sümbül yaptı.
Sümbül, iktidarın uzun yıllardır eğitim alanlarını siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda piyasacı ve dinci bir kuşatmaya aldığını ifade etti. Sümbül, MESEM ve ÇEDES projelerinin uluslararası sözleşmelere ile temel hak ve özgürlüklere aykırı olduğunu belirterek derhal durdurulması çağrısında bulundu. Milli Eğitim Bakanlığı’nın patronlara ucuz iş gücü sağlamak için gündeme getirdiği MESEM ve eğitim sistemini büyük ölçüde dinselleştirmeyi hedefleyen ÇEDES projelerine karşı Sümbül, öğrenci velilerine uyarılarda bulundu.
Muğla ve Denizli
Eğitim Sen Muğla ve Denizli Şubeleri, Milli Eğitim İl Müdürlükleri önünde basın açıklaması yaparak, ÇEDES ve MESEM projelerine tepki gösterdi. Açıklamada, Millî Eğitim Bakanlığının patronlara ucuz iş gücü sağlamak için gündeme getirdiği Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) ve eğitim sistemini büyük ölçüde dinselleştirmeyi hedefleyen ÇEDES projesinin sonuçlarına değinildi. Açıklamada, “MESEM projesiyle yüzbinlerce çocuk ‘çırak’ ya da ‘stajyer’ kimliğiyle işçi gibi çalıştırılmaktadır. Ülkede en düşük emekli aylığının 10 bin lira olduğu koşullarda MESEM kapsamında çalıştırılan yoksul ailelerin çocukları, okumak yerine çalışmaya zorlanmaktadır” denildi.
Açıklamada, Millî Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı iş birliğinde yürütülmekte olan ÇEDES Projesinin laik yaşama açıktan meydan okuma anlamına geldiği dile getirildi. Her iki projenin de iptal edilmesi gerektiğini belirtilen açıklamada, “MESEM ve ÇEDES projeleri temel hak ve özgürlüklere aykırıdır ve derhal durdurulmalıdır. Çocuklarımızın MESEM, ÇEDES ve benzeri projelerin parçası haline getirilmesine tepkisiz kalmayacağımız” ifadelerine yer verildi.
Çanakkale
Çanakkale Eğitim Sen Yürütme Kurulu tarafından, MESEM ve ÇEDES projeleri kapsamında yazılı basın açıklaması düzenledi. Düzenlenen basın açıklamasında, “Türkiye’de uzun süredir eğitim sisteminde ve okullarda iktidarın siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda piyasacı ve dinci bir kuşatmanın yaşandığı bilinmektedir. Millî Eğitim Bakanlığı’nın patronlara ucuz iş gücü sağlamak için gündeme getirdiği Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) ve eğitim sistemini büyük ölçüde dinselleştirmeyi hedefleyen ÇEDES projesinin sonuçları, öğrencilerimizin ve çocuklarımızın nasıl tehlikeli bir kuşatmayla karşı karşıya olduğunu göstermektedir” ifadelerine yer verildi.