İBB iştiraki Ağaç AŞ yöneticileri tarafından işkenceye uğrayıp işten atılan Bilal Atan için Ağaç AŞ önünde açıklama yapıldı. Açıklamada konuşan Atan “Kimse biz isçilere, dövülür, sövülür, korkutulur, mobbing yapılır pervasızlığıyla yaklaşamaz! Kimse bizi tek başına ve yalnız sanmasın.” dedi.
Bilal Atan, 18 Ekim tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Ağaç A.Ş ‘ye bağlı Yenikapı şantiyesinde Müslim Turgut Özcan ve Satılmış Teke başta olmak üzere dört kişi tarafından kurgulanarak öldüresiye dövüldü. Bir odaya kapatılan Atan, öldürme amaçlı şiddete maruz kaldı, 3 gün beyin kanaması şüphesi ile hastanede yattı.
Buna rağmen şiddetin sorumlularına Ağaç AŞ ve İBB tarafından soruşturma açılmadı. Atan, şiddeti ifşa edildiği için işten çıkarıldı.
Bugün, direnişin 10. gününde Ağaç AŞ önünde Atan için basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya İşçi Emekçi Birliği ve Kaldıraç Üniversite de katılarak destek verdi. Eylemde sık sık “Bilal Atan yalnız değildir”, “Bilal Atan işe dönsün”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “İşkenceciler işten atılsın” sloganları atıldı.
“Bunun karşısında örgütlü bir güçle, direnişle durulur”
Eyleme katılan İşçi Emekçi Birliği adına konuşan Hakan Dilmeç “Kamuoyuna da yansıdığı gibi Bilal Atan arkadaşımız sendikalı olduğu ve mücadele ettiği için yöneticileri tarafından kumpasa getirilerek öldüresiye dövüldü, üç gün hastanede kaldı. Atan sonrasında, işkenceyi uygulayanlara soruşturma açılıp yaptırım uygulanmasını istediği için işten atıldı. Bunun kabul edilebilir bir tarafı yok. İEB olarak diyoruz ki işçiler insan onuruna yaraşır koşullarda ve ücretlerle çalışmalıdır. İşçiler bunun da mücadelesini yürütüyorlar. Bunun mücadelesini yürütürken hiçbir işçi, patron tarafından şiddete uğrayamaz. Ancak bunun karşılığını örgütlü bir güçle, direnişle durulur. Bilal Atan direnişi seçti. Biz de İEB olarak bu direnişin yanında yer alıyoruz. Yaşasın sınıf dayanışması.” ifadelerini kullandı.
Basın açıklamasını okuyan Bilal Atan, haksızlığa uğrayan ve hakkını arayan bir işçi olarak soruşturması en hızlı tamamlanan ve işten atılanın yine kendisi olduğunu ifade ederek “Kendileri işkence yaptılar kendileri disiplin kurulu hakimleri oldular.” dedi.
Yaşadığı durumu kabul etmediğini belirten Atan, “Sorum şu ki eğer ben ölseydim soruşturma başlatılacak mıydı ve suçlular cezalandırılacak mıydı? Ölmediğim için suçlu ben mi oldum? Ben bir isçiyim aynı zamanda sendikada örgütlü bir işçiyim. “İşçidir döverim susar köşesinde oturur” diye mi düşündüler?
Bu ülkenin göz önünde bir kamu kurumunda planlı bir şekilde bir işçi öldüresiye dövülüyor. Fakat herhangi bir kovuşturma ve/veya cezai bir işlem yok. Durum açıktır biz işçilerin ölmesine göz yumuluyor. Bu da yetmezmiş gibi ekmeğimizle oynanıyor. şeklinde konuştu.
Atan, Ağaç AŞ’de suçluların korunduğunu kaydederek “Adalet herkesin ihtiyacı imiş bunu kısa süre önce gördük. O zaman neden benim için yaşanan bu adaletsiz tabloda “adalet isteyenler ses çıkarmıyor. Ben net olarak söylüyorum İBB yöneticileri başta Ekrem İmamoğlu bu adaletsizliği sormalıdır. Herkesin açıktan İBB’ye sormasını istiyoruz.” dedi ve İBB’ye şu soruları yöneltti.
- İBB bu adaletsizlik karşısında neden sırtını işçilere dönmektedir?
- Ağaç AŞ’nin sahibi kimdir ve nasıl olur da binlerce işçiden daha kıymetli hale gelmiştir?
Bilal Atan sözlerine şu şekilde devam etti:
“Ağaç A.Ş. işçileri, tüm işçiler gibi insan onuruna yaraşır koşullarda çalışma ve insanca yaşamaya yetecek ücret talep etmektedir. Kimse biz isçilere, dövülür, sövülür, korkutulur, mobbing yapılır pervasızlığıyla yaklaşamaz! Kimse bizi tek başına ve yalnız sanmasın. Biz hayatı her gün yeniden üreten, yaşanılır kılan koca bir sınıfın parçasıyız. Bugün Ağaç A.Ş’nin önünden sesleniyorum, direnişim sınıf dostlarının desteğiyle sürecektir ve taleplerim nettir ilk olarak, bana işkence yapan Müslim Turgut Özcan ve Savaş Teke başta olmak üzere bu işe karışmış herkes işten atılmalıdır. İkinci olarak derhal işe iademi talep ediyorum.”