Nuriye Gülmen’in yanında refakatçi olarak kalan kardeşi Beyza Gülmen, açlık grevi eylemlerinin 180. gününde olan ablası ve Semih Özakça’nın 14 Eylül’deki duruşmalarına katılmak istediklerini söyledi. İkilinin sağlık durumları hakkında da bilgi veren Beyza Gülmen, Nuriye ve Semih’in kilo kaybı ve ağrılarının arttığını belirtti.
Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile ihraç edildikleri işlerine geri dönebilmek talebiyle açlık grevi eylemi yapan tutuklu akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça 180 gündür açlık grevinde.
23 Mayıs’tan bu yana tutuklu olan ve şu anda Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüs Devlet Hastanesi’nde bulunan Gülmen ve Özakça’nın ilk duruşması 14 Eylül’de Ankara’da görülecek.
Gülmen’in yanında refakatçisi olarak kalan kardeşi Beyza Gülmen ablası ve Semih Özakça’nın duruşmaları ve sağlık durumlarına ilişkin bilgi verdi.
‘Nuriye çok zayıfladı ve ağrıları sürüyor’
DW Türkçe’ye konuşan Beyza Gülmen, Nuriye Gülmen’in çok zayıfladığını ağrılarının arttığını belirterek şunları aktardı:
Ağrıları oluyor. Sırtı, omuzları, bacakları… Kas ağrıları devam ediyor. Şu aralar biraz böbrek ağrısı da var. Çok hareket etmemeye çalışıyor. Ancak kendi başına tuvalete gidebiliyor. Ben kalkarken yardımcı oluyorum ancak tek başına yürüyebiliyor.
‘Morali iyi olmasa açlığı devam ettiremezdi’
Gülmen, ablasının moralinin ise sağlık durumunun aksine iyi olduğunu ifade etti ve ekledi: “Yoksa açlığı devam ettiremezdi”
‘Semih’in kas ağrıları var’
Semih Özakça’nın sağlık durumunun ablasına nispeten daha iyi olduğunu belirten Gülmen, şöyle konuştu:
“O da zayıf, onun da kas ağrıları var. Ama hareket kabiliyeti açısından daha iyi olduğunu biliyorum. Annesi yanında refakatçi olarak kalıyor. O da savunmasına hazırlanıyor.”
‘Duruşmaya katılıp, savunma yapmak istiyor’
Nuriye ve Semih’in 14 Eylül’deki duruşmaya katılmak istediklerini kaydeden Gülmen, ancak avukatların sağlık durumları sebebiyle bundan endişe duyduğunu söyledi.
“Buradan onları duruşmaya taşımak zor, o kadar insanın içinde bulunmak hijyen açısından düşünüldüğünde kötü olabilir. Bu nedenle acaba gelmeseler mi, diye düşünüyorlar. Ama bir yandan da orada bulunmak, savunmasını kendisinin yapması da çok güzel olur. O yüzden şu an tam bir netlik yok.”