Parasız, nitelikli ve ulaşılabilir barınma hakkı talebiyle Beyazıt’ta bulunan İstanbul Üniversitesi Ana Kapısı önünde bir araya gelen gençlik örgütleri, “Dinci gerici tarikat yurtlarına karşı mücadeleye” diyerek eylemdeydi
İstanbul’da gençlik örgütleri, Bingöl Pir Ali Bey KYK Kız Yurdu‘nda kalan öğrencilerin güvenli barınma hakkı protestosu ve Antalya Kepez’deki tarikat yurdunda bir öğrencinin katledilmesi sonrası parasız, nitelikli ve ulaşılabilir barınma hakkı talebiyle eylemdeydi.
Beyazıt’ta bulunan İstanbul Üniversitesi Ana Kapısı önünde bir araya gelen gençlik örgütleri, “Parasız, nitelikli, ulaşılabilir barınma haktır – Dinci gerici tarikat yurtlarına karşı mücadeleye” yazılı pankart açtı.
“Katliamın sorumlusu gerici-faşist Saray rejimidir”
Kitle adına okunan açıklamada, Antalya’da Alim Derneği’ne ait tarikat yurdunda kalan 18 yaşındaki üniversiteli Mehmet Sami Tuğrul’un yurt çalışanı İhsan Güney tarafından vahşice katledilmesine dikkat çekilerek, “Katliamın ardından haberlere hemen yayın yasağı getirilirken, Antalya Valiliği yaptığı açıklama ile söz konusu cinayeti “münferit bir olay” gibi göstermeye çalıştı” denildi. Açıklamanın devamında şu ifadeler kullanıldı:
Bizler bu katliamın münferit olmadığını, sorumlunun yalnızca eli satırlı o katil olmadığını biliyoruz” Mehmet Sami’nin katledilmesindeki sorumluları tanıyoruz! Bugün Mehmet Sami’yi katledenler, aynı zamanda 2016 yılında Aladağ’da bir tarikat yurduna mahkûm edilen 12 yoksul çocuğun yanarak öldürülmesinden, Ensar Vakfı’nda 40 küçük çocuğun istismar edilmesinden, daha geçtiğimiz Ekim ayında Muş’ta yatılı bir Kur’an kursunda 12 yaşındaki Mehmet Halit Yavuz’un katledilmesinden sorumludur. Mehmet Sami Tuğrul’un katilleri, eğitim başta olmak üzere toplumsal yaşamın tamamına dönük dinci-gerici uygulamaları hayata geçiren, yoksul işçi ve emekçi çocuklarını, sıra arkadaşlarımızı tarikat, cemaat ve vakıf yurtlarına mahkûm eden gerici-faşist Saray rejimi ve kapitalist sömürü düzenidir!
“Parasız, nitelikli, ulaşılabilir barınma haktır”
Tek adam rejiminin, yoksul işçi ve emekçi çocuklarını eğitim alanında ilkokuldan üniversite sıralarına kadar dinci-gerici tarikat, vakıf ve cemaatlerin eline teslim etmek istediğine değinilen açıklamada, öğrenci yurtlarının gerici vakıf, cemaat ve tarikatların arka bahçesi haline getirildiği vurgulandı.
Açıklamada; Van’da, Dersim’de, İstanbul’da ve birçok şehirdeki öğrenci yurtlarında, sokaklarda, kampüslerde barınma sorununa dikkat çekmek için eylemlerin yapıldığı ve yapılmaya devam edildiği belirtilerek şöyle denildi:
Mehmet Sami’nin katledilmesinden sorumlu olanlar bu katliamı münferit gibi gösterip yayın yasağı getiriyorlar. Tıpkı Ensar Vakfı’nda 40 çocuğun istismara uğramasını “bir defadan bir şey olmaz” diyerek savundukları ve yayın yasağı getirdikleri gibi! Ancak bu çabaları boşuna! Bizler birliğimizle, örgütlü gücümüzle baskıya, gerici-faşist saldırılara ve sömürü düzenine karşı sokakta, kampüste, yurtlarda, her yerde mücadeleyi yükselteceğiz! Parasız, nitelikli, ulaşılabilir eğitim hakkımıza, barınma hakkımıza sahip çıkacağız!