Belediye-İş Sendikası ve Deriteks Sendikası üyeleri Bakırköy’de yaptıkları eylemle yaşadıkları kadro sorununa dikkat çekti.
Belediye-İş ve Deriteks üyesi işçiler, “Statü değil kadro istiyoruz” talebini dile getirirken, taşeronlaştırmaya, özelleştirmelere, esnek çalışmaya, iş cinayetlerine, KHK’lar ile emekçilere dönük saldırılara dikkat çekti.
İşçiler adına konuşan Belediye-İş Sendikası 2. No’lu Şube Başkanı Erol Özdemir, “Ülkemizin emekçilere yönelik hak ihlalleri noktasında zayıf olan karnesi, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL ile sürekli kötü hale gelmiş, gelmeye de devam etmektedir. OHAL koşullarında, emekçileri KHK’lerle dizayn etmeye çalışan, grevleri yasaklayan, yürürlükteki grevleri kolluk güçleri ile kıran, zorunlu arabuluculuk yasası ile terazisi zaten şaşmış adalet sistemini işçi karşıtı bir formata sokan, sermayenin çarkına su taşıyan iktidar son olarak TTK ve TKİ’yi özelleştirmeye açmak isteyerek saldırılarının devam edeceğini ilan etmiş oldu” dedi.
Özdemir, “2 yıldır taşeron işçilere verilen kadro sözü hala tutulmamış yılsonuna kadar sorunun çözüleceğine dair hükümet yetkilileri tarafından yılsonuna kadar sorunun çözüleceğine dair hükümet yetkilileri tarafından yapılan açıklamalarda bir kadro düzenlemesinden değil statü belirlemesinden bahsedilmekte yapılan düzenlemenin içeriği sır gibi kamuoyundan saklanmaktadır. Taşeron işçilerin beklentisi ve talebi ayrımsız kadrolu kamu işçisi olmaktır” diye belirtti.
Eylem “Madenlerin özelleştirmesi durdurulsun, iş cinayetleri durdurulması için etkin tedbirler alınsın, taşeron işçilere verilen kadro sözü tutulsun” talebiyle sona erdi.
İşçiler adına konuşan Belediye-İş Sendikası 2. No’lu Şube Başkanı Erol Özdemir, “Ülkemizin emekçilere yönelik hak ihlalleri noktasında zayıf olan karnesi, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL ile sürekli kötü hale gelmiş, gelmeye de devam etmektedir. OHAL koşullarında, emekçileri KHK’lerle dizayn etmeye çalışan, grevleri yasaklayan, yürürlükteki grevleri kolluk güçleri ile kıran, zorunlu arabuluculuk yasası ile terazisi zaten şaşmış adalet sistemini işçi karşıtı bir formata sokan, sermayenin çarkına su taşıyan iktidar son olarak TTK ve TKİ’yi özelleştirmeye açmak isteyerek saldırılarının devam edeceğini ilan etmiş oldu” dedi.
Özdemir, “2 yıldır taşeron işçilere verilen kadro sözü hala tutulmamış yılsonuna kadar sorunun çözüleceğine dair hükümet yetkilileri tarafından yılsonuna kadar sorunun çözüleceğine dair hükümet yetkilileri tarafından yapılan açıklamalarda bir kadro düzenlemesinden değil statü belirlemesinden bahsedilmekte yapılan düzenlemenin içeriği sır gibi kamuoyundan saklanmaktadır. Taşeron işçilerin beklentisi ve talebi ayrımsız kadrolu kamu işçisi olmaktır” diye belirtti.
Eylem “Madenlerin özelleştirmesi durdurulsun, iş cinayetleri durdurulması için etkin tedbirler alınsın, taşeron işçilere verilen kadro sözü tutulsun” talebiyle sona erdi.
etha
