Batman T Tipi Hapishanesinde tekmil ve ayakta sayım dayatmasını reddeden tutsaklar yerde sürüklenerek koğuş dışına çıkarıldı
Batman T Tipi Hapishanesinde 19 Ekim tarihinden bu yana hapishane müdürünün gözetiminde koğuş baskını yapan gardiyanlar, tutsaklara ayakta sayım ve tekmil dayatmasında bulunuyor. Dayatmaları reddeden tutsaklara saldıran gardiyanlar, yerde sürüklenerek koğuşlardan çıkarıldı. İşkenceye maruz kalan tutsakların kol ve bacaklarından yaralandığı öğrenildi.
Tutsaklardan Mehmet Ali Doğan, 26 Ekim günü ailesiyle yaptığı telefon görüşmesinde maruz kaldıkları saldırıyı anlattı. Doğan’ın kızı Gurbet Doğan, babasının tutuklandığında götürüldüğü Batman M Tipi Hapishanesinde bir ay boyunca tek kişilik hücrede, daha sonra sevk edildiği Batman T Tipi Hapishanesinde de 15 gün boyunca karantina koğuşunda tutulduğunu söyledi.
Askeri disiplin dayatması
Batman M ve T Tipi hapishanelerindeki ağır hak ihlallerine işaret eden Doğan, “Cezaevinde askeri disiplin getirilmek isteniyor. Bunun için tekmil ve ayakta sayım dayatıyorlar. Bu dayatmaya karşı direnenler yerlerde sürüklenerek koğuştan çıkarılıyor. Bu sürükleme esnasında vücutlarında yaralar oluşuyor. Bunu her seferinde ağırlaştırarak devam ettiriyorlar. Ancak tutuklular bunu kabul etmiyorlar. Koğuş basıp eşyalarını dağıtıyorlar. Sürekli koğuşları değiştiriyorlar. Sürgünler sürekli bir hal almış durumda” diye anlattı.
Pandemi hukuksuzlukların bahanesi
Hapishanede pandemi önlemleri alınmadığını söyleyen Doğan, temizlik ürünlerinin ise pahalıya satıldığını belirtti. Doğan, “Sosyal aktivite 2 yıla yakın bir süredir yok. Kitap ve gazete bazen veriliyor, bazen de verilmiyor. Yani hukuksuzluğun her hali var burada. Pandemi süreci onlar için bahane oldu. Her türlü hukuksuzluğu pandemiye bağlıyorlar. Sosyal mesafe bahane edilerek, açık görüşler yasaklanıyor” diye konuştu.
Hapishanedeki bir diğer keyfi uygulamanın ise gönderilen eşyaların tutsaklara verilmemesi olduğunu belirten Gurbet Doğan, “Kargo yoluyla gönderdiğimiz eşyalar, 2 aya varan sürede veriliyor. Aslında bu keyfi uygulamanın en somut örneği olabilir. Tüm sorunlara karşı cezaevindekiler direniyor. Dayatmaları kabul etmiyorlar. Aileler olarak onların verdiği mücadeleye sahip çıkmamız lazım” çağrısında bulundu.
