Güney Kürdistan’da Kandil’e yönelik saldırı hazırlığında olan KDP’ye yönelik tepkiler sürerken, 18 Eylül’de KNK Hewlêr Temsilciği Binası’na yapılan silahlı saldırıda KNK Temsilcisi Deniz Cevdet Bülbün katledildi. Eski MİT Müsteşarı ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın, 22-24 Ağustos tarihlerinde Güney Kürdistan’a gerçekleştirdiği ziyaretlerin ardından başlayan saldırı hazırlığını durdurmak için Avrupa, Ortadoğu ve Türkiye’de çok sayıda eylem yapılarak Barzani ailesine “kardeş katliamını” durdurma çağrısında bulunuldu.
Hakan Fidan’ın ziyareti sonrasında yaşanan gelişmeler üzerine “kardeş kanı”nın akmasını engellemek isteyen Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) öncülüğünde Tevgera Jinên Azad (TJA), Barış Anneleri Meclisi, siyasi partiler ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin katıldığı kitlesel açıklamalar gerçekleştirildi. Silopi, İstanbul, Mersin, İzmir ve Yüksekova’da gerçekleşen eylemlerde polis saldırıları dikkat çekti.
Jinnews’ten Öznur Değer, KDP’nin saldırılarına “dur” demek için Tilqebin kasabasında gerçekleşen eyleme katılan Cizre Barış Anneleri Meclisi’nden Aynur Elçioğlu ile Sıdıka Erden ile konuştu.
“Kardeş katliamının yaşanmasını istemiyoruz”
Barış Annesi Aynur Elçioğlu, anneler olarak asla savaş istemediklerini ve barış için mücadele ettiklerini ifade ederek, “Çocukken savaşın içindeydik yaşlanıyoruz yine savaşın içindeyiz. KDP, kardeş savaşını durdurmak yerine körüklüyor. KDP’yi kınıyorum. Halk olarak birlik olmalıyız ve savaşa karşı kalkan olmalıyız. Artık yeter. Savaşı kaldıramıyoruz artık. Çocuklarımızın cenazeleri hala bu toprakların altında. Görmediğimiz, yaşamadığımız şey kalmadı. İnsanlar göçe zorlandı. Zulümden dolayı kentini terk etmek zorunda kaldı. Bizler de eşitlik istiyoruz. Hangi devlette savaş var? Allah bize bu dili verdi. Allah bizi Kürt olarak yarattı. Tüm dünyada eşitlik var ama bizim ülkemizde hala savaş var. Barış istiyoruz. Kardeş katliamının yaşanmasını istemiyoruz. Nasıl ki bir polis annesinin yüreği yanıyorsa aynı şekilde bir gerilla annesinin de yüreği acıyor. Çocuklarımızın gördükleri zulümden dolayı dağa çıkıyor. Nereye kadar bu böyle devam edecek” sözlerine yer verdi.
“Yeter ki bu savaş dursun”
Ulusal birliğin sağlanması gerektiğine işaret eden Aynur, ancak ittifakla savaşın durdurulabileceğini belirtti. “Öleceksek de barış uğruna ölelim” diyen Aynur, “Bir anne olarak vicdanım rahat olmadığı için KDP’yi durdurmak için eyleme katıldım. Orada ölsek de tutuklansak da bunu yapmamız gerekiyor. Yeter ki bu savaş dursun. Kardeş kanı dökülmesin. Daha ne kadar ölü sessizliğinde olacağız? Ölü toprağını ne zaman üzerimizden atacağız? Herkes toprağını terk etti. Başka devlet ve şehirlerde yatacak yer bulamıyor halkımız. O nedenle topraklarına dönmeleri gerekiyor ve ittifak oluşturmamız gerekiyor. Biz savaşa karşı kalkan olduk. Barış için kalkan olduk. Ne zamana kadar bu savaş böyle devam edecek? Savaş nedeniyle kimse iyi değil, kimsenin psikolojisi iyi değil. Ama bu savaşı el birliğiyle durdurabiliriz. Bu savaşı durdurmak için neler yapabiliriz diye düşünüyorum. Artık insanlar ölmesin. Bizler de tüm dünya gibi liderimizi, önderimizi istiyoruz” dedi.
“Bu kan dursun, savaş başlamasın diye eylem yaptık”
Barış Annesi Sıdıka Erden de KDP’nin saldırılarının durdurulması amacıyla katıldıkları eylemde kalkan olduklarını ifade ederek, “Bu kan dursun, savaş başlamasın diye eylem yaptık. Ama büyük bir müdahaleyle karşılaştık. Polisler yaşlı annelere de saldırdı gazlarla, tazyikli sularla. Anneler dahil birçok kişi yaralandı. Yöneticilerimiz, vekillerimiz yaralandı. Bize müdahale ediyorlardı ama onların da anneleri var. Bizler ne polis, asker ne de gerilla annesi ağlasın istiyoruz. Tüm dünyaya çağrımız, ayağa kalkmalarıdır. Artık yeter. Çocuklarımız gördükleri zulümden dolayı ya Avrupa’ya gidiyor ya da dağa gidiyor. Bir gencimizden günlerce haber alamadığımızda günler sonra bir yerlerde öldürüldüğünü görüyoruz. Bu savaşı durdurmak için birlik olmak gerek. Türkiye, Barzani ile ittifak kurarak gerillaya saldırıyor. Kendimizi bildik bileli bu savaşın içindeyiz ve yine kendimizi bildik bileli ‘barış’ diye haykırıyoruz. Nereye kadar bu böyle devam edecek” ifadelerini kullandı.
“Türk devleti bizi birbirimize kırdırıyor”
Herkesin ayağa kalkması gerektiğini ifade eden Sıdıka, “Barzani kendine Kürt diyor. Eğer o Kürt ise o da bu oyunlara gelmesin, vazgeçsin. Yol yakınken bu yoldan dönsün ve kardeş katliamını gerçekleştirmesin. Türk devleti bizi birbirimize kırdırtıyor. O oturduğu yerden bizi birbirine düşman kılıyor ve kanımızı akıtmaya çalışıyor. Kimin öldüğü onu ilgilendirmiyor. Barzani’nin bunu dert etmesi gerekiyor. Eskiden hepimiz Barzani’nin arkasındaydık ve ‘Molla Barzani’ diyorduk ama şimdi ‘kardeş katili Molla’ diyeceğiz. Onu lider olarak görüyorduk ama öyle olmadığını anladık. Artık bu ateşe bir su dökülmesi gerekiyor. Barzani kardeş katili olarak anılmamalı. Ne olursa olsun bizler Barış Anneleri olarak kalkan olacağız. Gidecekse önce bizim canımız gitsin. Ya bu savaşı durduracaklar ya da biz kalkan olacağız” diye belirtti.
