11 Ağustos’ta Batı Karadeniz’de başlayan yağmurlarda HES’ler ve tomruk depolarının sebep olduğu felakette resmi açıklamalara göre Sinop’ta 10, Kastamonu ve Bartın dahil olmak üzere toplamda 82 kişinin hayatını kaybettiği açıklanmıştı. Bölge halkı ise ölüm sayılarını yüzlerle ifade ediyor.
Felaketin ardından evini kaybeden köylülere resmi kurumlardan türlü vaatlerde bulunularak, köylüler yurtlara yerleştirilmişti. Ayancık’ta en fazla yıkım ve ölümün gerçekleştiği Babaçay köyünde evleri yıkılanlar için ‘geçici olarak’ konteynerların kurulması kararlaştırıldı ve çalışmalara başlandı.
Babaçaylılar unutulmak istemiyor
Yapılan konteynerlarla bölgenin atmosferinin bozulacağını ifade eden köylüler, yıkılan evlerininin yerine yapılacak konutların daha önce olduğu gibi dere yatağında yapılmaması yönünde taleplerini dile getiriyor.
Üstüne basarak Babaçay’ın unutulmaması yönünde çağrılar yapan köylüler, avukatlardan sivil toplum kuruluşlarına kadar herkesin Babaçay’ın takipçisi olmasını istediklerini söylüyor.
Yıkılan binaya karşılık tek daire
Yetkililer tarafından yapılan açıklamalarda yıkılan her bina için yalnızca bir daire tahsis edileceğini öğrendiklerini dile getiren köylüler bu durumdan şikayetçi. Selden önce bir binada yaşayan birden fazla akrabası olduğunu ve bundan sonra tüm akrabaları ile tek bir daire içinde yaşamayacağını dile getiren bir köylü, ‘umarım böyle bir durumda kalmayız’ diyor.
Felaket sonrasında HDP’den Babaçay’a ziyaret
Aralarında HDP İzmir milletvekili Murat Çepni’nin de bulunduğu HDP komisyonu, 19 Ağustos’ta Babaçay’ı ziyaret etmişti. Köylüler ile gerçekleştirdiği görüşmeler sonrasında yaşananların kader olmadığını ifaden Çepni, yöre halkının taleplerini paylaştı.
Bu talepler:
- Köy mimarisine uygun yeniden düzenleme.
- Tek tapu nedeniyle hak kaybı yaşatılmasın.
- Evini kaybeden herkese EV.
- Tüm zararların hızlıca karşılanması.