Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi’nin tutuklu TİP Milletvekili Can Atalay hakkında ihlal kararı veren Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) kararına karşı mahkeme üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunması ardından, Türkiye Barolar Birliği (TTB) “Hukukun Üstünlüğü Yürüyüşü” başlatmak üzere tüm avukatları Ankara’ya davet etti.
Ankara Barosu da sanal medya hesabından yapılan çağrı ile “Yargıtay’ın, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasını tasfiye etme girişimine karşı Yargıtay’a yürüyoruz” diyerek üyelerini Ankara Adliyesi’nde toplanmaya çağırdı.Adliye önünde bir araya gelen avukatlar, “Darbeye hayır” sloganlarıyla Yargıtay’a doğru yürüyüşe geçti.
Avukatlar, polis tarafından Necatibey Caddesi üzerinde durduruldu. Temsili yürüyüş yapmaları dayatmasında bulunan polisi dinlemeyen avukatlar yürümeye devam etti.Daha sonra avukatlar Eskişehir yoluna çıktı. Polis tarafından yolun bir şeridi trafiğe kapatıldı.
“Karar verilecek”
Yürüyüşlerini sürdüren avukatlar Türkiye Barolar Birliği’ne (TBB) ulaştı. Burada konuşan TBB Başkanı Erinç Sağkan, Anayasa’nın ihlal edildiğini belirterek, “İçinde bulunduğumuz süreç basit hakim, içtihat farklılığı gibi yorumlandırabileceğimiz konu değildir. İçinde bulunduğumuz süreç, kurumlar arasındaki çekişme olarak adlandırılamaz. İçinde bulunduğumuz süreç, Anayasa’nın ikinci maddesinin açıkça yok sayıldığı, artık bir hukuk devleti olup olmadığımızı tartışıldığı ve buna karar verileceği bir süreçtir” diye konuştu.
“Düğümü yargı çözecek”
Gazetecilerin, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın AYM’yi hedef gösteren konuşmasının sorulması üzerine Sağkan, “Yargının kendi attığı düğümü kendisinin çözmesi gerekiyor. Siyaset kurumunun bu anlamda yaptığı yorum, müdahaleden ziyade bunu çözecek merci Hakimler Savcılar Kurulu’dur ve Yargıtay’dır” diye kaydetti.
Sağkan, HSK’ye ve Yargıtay’a yaptıkları bir dizi başvuruları da anımsattı. Sağkan, “Biz her şartta dahi yargı bağımsızlığını ve tarafsızlığını savunduk. Bu yüzden siyasetin müdahalesinden ziyade yargının içinde bulunduğu ve kendisinin yaratığı bu sorunu yine yargının kendi organları çözmesi gerekiyor” diye belirtti.
Yargıtay’a yürüyüş
Açıklamanın ardından Avukatlar, TBB binasına geçti. Avukatlar bir süre TBB’de bekledikten sonra Yargıtay’a doğru yürümeye başladı.
Avukatlar, yaptıkları iki saatlik yürüyüş ardından Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) önünde bir araya geldi. Avukatları çok sayıda avukat, sivil toplum örgütü temsilcisi ve yurttaş karşıladı. Avukatlar, uzun süre boyunca alkışlanırken, “Savunma susmadı, susmayacak” sloganı atıldı.
Bu sırada CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile beraberindeki çok sayıda milletvekili, avukatların bulunduğu AYM önüne geldi. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu’ndan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Türkdoğan ve çok sayıda milletvekili de avukatlara destek verdi.
AYM önünden seslendi: Sen de yok hükmündesin
Avukatlardan ayrı olarak kısa bir konuşma yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Cumhurbaşkanının dün uçakta kullandığı ve bugün sabah 10’a kadar ambargolu olan ifadeler bir yargı kriziydi. Ama bugün sabah 10’da Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarını duyduktan sonra bunun Erdoğan liderliğinde anayasal rejimin ortadan kaldırılması ve bir kalkışmayla karşı karşıya olduğumuz anlaşılıyor. Millet sana oy verdi. Bu Anayasa sayesinde görev yapıyorsun. Ama ‘milletin anayasasının bir başka maddesi benim için yoktur’ diyorsun. Seni yok hükmünde kabul edilmeni istemiyorsan bu anayasaya sahip çık. Sahip çıkmazsan sen de yok hükmündesin. Biz de sana yetki sorumluluk veren maddeyi saymayız” diyerek seslendi.
Avukatları ile açıklama yapan Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan, Türkiye’nin dört bir yanından avukat ve baro başkanlarının bu açıklamaya katıldığını paylaştı. “Cumhuriyet hukuku korumak için buradayız” şeklinde ifadeler ile sözlerini sürdüren Sağkan, “Hukukun üstünlüğünü savunmak için buradayız. Tarafsız ve bağımsız yargının içinde olduğunu durumundan dolayı kaygılıyız. Anayasa’nın en temel kavramlarını savunmak üzere burada toplanmak zorunda kaldık” dedi.
“Varlık yokluk meselesi”
Sağkan, AYM’nin verdiği ihlal kararını ve Yargıtay’ın bu kararı uygulamaması ve yaptığı suç duyurusu kararını anımsattı. Anayasa’nın 153’üncü maddesine işaret eden Sağkan, “Hiçbir yoruma yer bırakmayacak kadar açıktır. Gerçek ve tüzel kişileri bağlar. Yeni yüzyılın bir dönüm noktasındayız. Karşımızda duran soru Türkiye insan hakların saygılı, temel ilkelere dayanan demokratik sosyal bir hukuk devleti midir değil midir? Sorumluluğu bulananlar ağır bir suç işliyorlar. Bizler yargı organları arasında içtihat uyuşmazlığı olarak görmüyoruz. Mesel hakimlerin nasıl yorumladığı meselesi değildir. Mesele Anayasa’nın kendisidir. Kimin ne derece sorumluğu varsa derhal hakkında gerekli işlemler yapılmalıdır. Ortada bağımsız yargının varlık ve yokluk meselesi var” diye konuştu.
“Devlet krizi”
Hukuka inanmaya devam edeceklerini belirten Sağkan, “Kimse inanmasa da biz inanacağız. Kimse konuşmasa da biz konuşacağız. Hukukun üstünlüğünü biz tesis edeceğiz” diye belirtti. Bu sırada alanda bulunan avukatlar, “Savunma susmadı, susmayacak” sloganı attı. Sağkan ve çok sayıda avukat ile birlikte AYM önünden Yargıtay’a yürüdü. Yargıtay’ın önünde yürüyüşü sonlandıran avukatlar adına kısa bir açıklama daha yapan Sağkan, iki gündür yaşanan krizin bir yargı krizi değil, devlet krizi olduğunu ifade etti. Yargıtay’ın ilgili ceza dairesinin anayasal düzene başkaldırdığını, Anayasa’yı ihlal ettiğini belirten Sağkan, “Anayasa’ya aykırı işlem yapmaktan hemen vazgeçin” çağrısında bulundu.
Avukatlar daha sonra Yargıtay kapısına Anayasa kitapçığı bıraktı.