3.3 C
İstanbul
19 Ocak Pazar, 2025
spot_img

Avrupa’da Filistinle dayanışma eylemleri

Londra, Berlin, Amsterdam ve Stockholm'de bir araya gelen on binlerce kişi, Hamas-İsrail ateşkes anlaşmasının sağlıklı yürütülmesini talep ederek İsrail’e silah satışının bırakmasını, İsrail’in Gazze’den çekilmesini istedi.

İngiltere

Londra’da başbakanlık konutunun olduğu Whitehall’da bir araya gelen onbinlerce kişi Hamas ile İsrail arasında yapılan ateşkesin sağlıklı bir şekilde yürütülmesinde yana olduklarını dile getirdi. Polis BBC önünde yapılması planlanan eylemi engellerken gerekçe olarak yakında bulunan bir sinagog olduğunu öne sürdü. Filistin Dayanışma Kampanyası ise, daha önce burada bir çok kez eylemler yapıldığını asil gerekçenin BBC’ye yönelik yapılan eleştiriler olduğunu belirtti.

Polisin bütün engellemelerine rağmen başbakanlık konutunun olduğu Whitehall’da bir araya gelen onbinlerce kişi bir kez daha İsrail katliamlarını protesto ederken, İngiltere hükümetinin de İsrail’e silah satmayı terk etmesi gerektiğini dile getirdi. Evrensel Gazetesi’nden Arif Bektaş’ın haberine göre Siyonist askerlerinin batı Şeria’dan tamamen çekilmesi ve çeşitli yardımların derhal Gazze halkına ulaştırılması gerektiği vurgulanan eylemde, çok sayıda politikacı sendikacı ve sanatçı da yerini aldı. Eylemde Orta Doğu’da artık kalıcı bir barışa ihtiyaç olduğu belirtildi.

Adalet çağrıları

Eylemde yapılan hemen hemen tüm konuşmalarda ateşkesin coşkuyla karşılandığı belirtilirken, yaklaşık 50 bin kişinin katledilmesinin de bir hesabının olması gerektiği dile getirildi. Bu katliamda İngiltere hükümetinin büyük katkısı olduğu ifade edilen açıklamalarda, İsrail ile olan tüm ticari ve askeri ilişkilerinin kesilmesi gerektiği belirtildi.

Jeremy Corbyn: İktidar İsrail’e yönelik tüm silah satışlarını durdurmalı

Londra'da Filistin'e destek eylemi

Eyleme katılarak bir konuşma yapan İşçi Partisi eski lideri Jeremy Corbyn, Evrensel’e verdiği özel demeçte, İngiltere hükümetinin barıştan yana tavır alması gerektiğini ve savaş makinasından uzak durması gerektiğini dile getirdi.

Corbyn, “Ateşkesin başarılı olması durumunda, dayanışma kampanyalarının sonu anlamına mı geliyor? Şu andan itibaren İngiliz hükümetinden ne yapmasını istiyorsunuz?​” sorusuna, “Dayanışma kampanyası ancak Batı Şeria’nın işgali sona erdiğinde, tüm İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) askerleri çekildiğinde ve  yerleşim politikası durdurulduğunda sona erecek. Henüz o noktada değiliz. Tüm askerlerin Gazze’den çekilmesi gerekiyor. Yardımların bölgeye girmesi elbette önemli, ancak Gazze’de hayatını kaybedenler, çocukların yaşadığı korkunç sakatlanmalar ve mahvolan hayatlar konusunda bir hesaplaşmaya ihtiyacımız var. Bu, hikayenin sonu değil, önemli bir aşamasıdır” cevabını verdi.

Corbyn, Başbakan Keir Starmer’a da seslenerek, “İsrail’e yönelik tüm silah satışlarını, özellikle Gazze’de insanları öldürmek için kullanılan F-35 jetlerine ait parçaların satışını durdurmalı. Ayrıca Uluslararası Adalet Divanı (ICJ) ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (ICC) bu süreçle ilgili görüşlerini ve kararlarını tanımalı. İngiltere, barış sürecinin bir parçası olmalı, savaş makinesinin değil” dedi.

“Asıl gerekçe BBC’ye yönelik suçlamalardır”

Londra'da Filistin'e destek eylemi

Londra Metropolitan Polisi, 18 Ocak Cumartesi günü düzenlenecek Filistin ile dayanışma eyleminin planlanan yürüyüş güzergâhı yerine Whitehall’da sabit bir eylem olarak gerçekleştirileceğini duyurmuştu.

Polisin açıklamasında, yürüyüşe katılanların yasaklanan bölgeye girmesi durumunda, 1986 Kamu Düzeni Yasası’nın 12. ve 14. maddeleri kapsamında bir suç teşkil edeceği öne sürüldü.

Öte yandan, Filistin Dayanışma Kampanyası (PSC) tarafından yapılan açıklamada, polisin dayattığı kısıtlamaların protesto hakkına bir saldırı olduğu ifade edildi.

PSC, Metropolitan Polisi yürüyüşün güzergâhını neredeyse iki ay önce onayladığını ve bu sebeple kendilerinin yürüyüşün güzergâhını da Kasım ayı sonunda kamuoyuna duyurduklarını belirtti.

Metropolitan polisi yürüyüşe çok kısa bir süre yapılan bu yasaklamayı, protestonun BBC’nin yakınlarında bulunan bir sinagogun faaliyetlerini aksatabileceği  ve Cumartesi gününün Yahudilerin kutsal günü olduğu gerekçesiyle savunuyor.

PCS ise buna karşı yaptığı açıklamada “Met Polisinin de kabul ettiği üzere, yürüyüşlerimizden herhangi birine bağlı olarak bir sinagoga yönelik tek bir tehdit olayı yaşanmamıştır” dedi.

Yürüyüşün organizasyonda yer alan kişiler de  bu son dakika yasağının BBC’nin taraflı haberciliğinin gözler önüne serilmemesi için olduğunu söyledi.

Almanya

Siyonist İsrail’in Gazze’ye saldırılarını protesto etmek ve İsrail ile Filistin Direniş Örgütlerinden Hamas arasında ateşkes anlaşması sağlanmasını kutlamak için binlerce kişi Kreuzberg semtindeki Oranien Meydan’ında toplandı.

Daha sonra yürüyüşe geçen Filistin destekçileri, İsrail aleyhine sloganlar atarak Hohensteufen Meydanı’na kadar yürüdü.

Gösteriyi “Zafer yürüyüşü” olarak niteleyen Filistin destekçileri üzerinde “Netanyahu’nun sonu”, Ateşkes sadece bir başlangıç Alman hükümeti ve Berlin polisi mahkemeye çıkarın”, “Almanya İsrail tarafından işgal edildi” ve “Filistin’e özgürlük” yazan döviz ve pankartlar taşıdı.

Birçok kişi ellerinde kırmızı güllerle yürürken bir grup da ateşkes anlaşmasının sağlanmasından dolayı yürüyüşün sona erdiği bölgede müzik eşliğinde dans etti.

Yürüyüş güzergahında İsrail yanlısı bir grup, İsrail bayraklarını açarak yürüyüşü provoke etmeye etmeye çalıştı.

Geniş güvenlik önlemleri alan polis ile göstericiler arasında zaman zaman arbede yaşandı ve birçok kişi gözaltına alındı.

Hollanda

İsrail’in Gazze’deki saldırılarını protesto etmek isteyen yüzlerce kişi, Dam Meydanı’nda toplandı.

Konuşmacılardan Mohammed Kotesh, İsrail ile Hamas arasında, ateşkes ve esir takası anlaşması sağlandığının duyurulmasıyla İsrail bombardımanının sona erecek olmasının “sadece başlangıç” olduğunu belirtti.

Herhangi bir kısıtlama olmaksızın insani yardımların akışını sağlamak üzere İsrail’in Gazze kuşatmasını derhal kaldırılması gerektiğini aktaran Kotesh, ateşkesin kalıcı olması çağrısında bulundu.

Mücahit Sarıkaya ise Gazze’ye yönelik saldırılara rağmen ABD ve İngiltere başta olmak üzere Batılı ülkelerin İsrail’e destek vermesini eleştirerek, işgal sone erene kadar boykot ve küresel çaptaki diğer eylemlerin devam etmesi gerektiğini vurguladı.

Göstericiler, “Nehirden denize kadar Filistin özgür olacak” , “İşgali sona erdir “, “Soykırımı durdur”, “İsrail’i boykot et” ve “Utanın” yazılı dövizler taşıdı.

“İsrail’in verdiği sözleri tutmadığını biliyoruz”

Hollandalı gösterici Sam van der Beek, Hamas ile İsrail arasında varılan ateşkes anlaşmasının önemli bir adım olduğunu belirterek, “Elbette bunu tüm kalbimle memnuniyetle karşılıyorum. Aynı zamanda şüpheciyim çünkü İsrail’in ateşkesler söz konusu olduğunda verdiği sözleri tutmadığını biliyoruz. Şu anda biz konuşurken, daha önce olduğu gibi ve hatta daha büyük ölçekte sürekli bombalıyorlar.” dedi.

İsrail’in Batı Şeria ve Kudüs’teki işgalinin sona ermesi gerektiğini belirten Van der Beek “Bu ateşkes, Batı Şeria’da yaklaşık 80 yıldır süren apartheid (ayrımcılık) sisteminin sona ereceği anlamına gelmiyor. Tüm Filistinlilerin özgür olması, topraklarında serbestçe hareket edebilmesi ve kendi kaderlerini tayin edebilmesi gerekiyor. Belki de ateşkes, bu hedefe giden yolda bir başlangıç olacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

İsveç

Stockholm’ün Odenplan bölgesinde toplanan grup, Gazze’de gerçekleştirdiği soykırım nedeniyle İsrail’den hesap sorulmasını ve insani yardım malzemelerinin bölgeye ulaştırılmasını talep etti.

Eylemde, “Gazze’de çocuklar öldürülüyor”, “Okullar ve hastaneler bombalanıyor”, “İsrail’e soykırım ambargosu uygulansın” ve “Sonsuza kadar Filistin” yazılı pankartlar taşındı.

“Filistin’e özgürlük” sloganları atan eylemciler, daha sonra İsveç Dışişleri Bakanlığının önüne kadar yürüdü.

Gösteriye katılan İsveçli aktivist Krister Holm, Filistin’e karşı devam eden soykırımda, İsveç’teki karar alıcıların sessiz kaldığını belirterek, “Bugün Stockholm’de Odenplan’dayız. Nerdeyse her hafta buradayız. Çünkü Filistin halkına karşı devam eden soykırımdan rahatsızız ve İsveç’teki karar alıcıların sessizliğinden bıktık. İsrail orduları tarafından öldürülen tüm çocuklara bakarsanız, her gün bir çocuğu gömmeniz gerekir ve tüm cenazeler için 46 yıl orada olmanız gerekir. Bu soykırımı durdurmak için insan olarak görevimizi yerine getirip protesto etmeliyiz.” ifadelerini kullandı.

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN OCAK SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,950AboneAbone Ol