Ek zam talebiyle işçilerin iş bıraktığı Antep’te siyasi partiler, sendikalar ve kitle örgütleri, Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikasına (BİRTEK-SEN) yönelik baskıları protesto etti. Kurumlar, işçilerin hak arama mücadelesinin hedef alındığını ifade etti.
Yeşilsu Parkı’nda yapılan açıklamaya Gaziantep Barosu, ÇHD, İHD, Tilkililer Köyü Derneği, SES, BES, Eğitim Sen, Belediye-İş, Tüm Bel-Sen, BİRTEK-SEN, CHP, HDP, Sol Parti, EMEP, TKP, TİP, TKH, İşçi Kadın Meclisi temsilcileri katıldı.
Açıklamayı okuyan Avukat Bülent Duran, hükümetin asgari ücrete yaptığı zammın, temel tüketim maddelerine yapılan zamla birlikte daha ücretlere yansımadan eridiğini ifade etti. Ülkenin dört bir yanında halkın zamlara karşı sokağa çıktığını, işçilerin ek zam talebiyle eylemler yaptığını hatırlatan Duran, “Antep Başpınar OSB’de de başta tekstil ve dokuma işçileri patronların sefalet ücreti dayatmasına karşı isyan ediyor. Son 3 haftada 30’dan fazla fabrikada 10 binin üzerinde işçi, patronların verdiği düşük zamma karşı iş bıraktı” dedi.
“Hakkını arayan hain ilan ediliyor”
İşçilerin yarattıkları zenginlikten hakkını küçücük bir pay istediğinde ise hain, provokatör, bozguncu ilan edildiğini vurgulayan Duran, “Başpınar’ın bütün patronları anlaşmış, belirlediğimiz aylıktan bir kuruş bile yukarısını veremeyiz diyor. İşçilerin karşısında duran tek güç, patronların kendi aralarında kurdukları birlik de değil. Antep’te patronların sözcüsü haline gelmiş bazı yerel gazeteciler, insanca yaşamak istiyoruz diyen işçileri provokatör diye hedef gösteriyor, Başpınar’a darbe vurulmak isteniyor diyerek işçilerin haklı mücadelesine saldırıyor. Ayrıca Antep’in en büyük tekstil patronlarından Ahmet Şireci gibi bazı patronlar ise işçilerin yaptığı eyleme desteğe giden BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen’i tehdit ettiriyor, peşine adam taktırıyor. İşçilerin mücadelesini ve sendikal faaliyeti mafyavari yöntemlerle boğmak istiyorlar” diye konuştu.
“Patronların bölemediği işçilerin birliğini kolluk kuvvetleri dağıtmaya çalışıyor”
Hangi fabrikada işçiler zam talebiyle iş bıraksa karşısında polisleri bulduğunu dile getiren Duran şöyle devam etti: “Öyle bir durum ki anayasal haklar rafa kaldırılmış durumda. Polisler işçilerin içine giriyor, patronun sözcülüğünü yaparak işçileri verilen ücrete ikna etmeye çalışıyor. İşçilerin eylemine desteğe giden, sendikal faaliyet yürüten sendikacılar patronların bir cümlesiyle gözaltına alınıyor. BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen, patronların talimatıyla dört gün üst üste karakola ifade vermeye gitti. İşçiler işyeri önünde eylem yaparken desteğe giden Türkmen, patronun bir cümlesiyle zorla karakola götürülüyor. Gösteri ve Yürüyüş Kanunu bir yandan, Sendikalar Kanunu bir yandan çiğneniyor. Patronların bölemediği işçilerin birliğini kolluk kuvvetleri dağıtmaya çalışıyor.”
“İşçilerin mücadelesi meşrudur”
İşçilerin sefalete, açlık ücretine karşı yürüttüğü mücadelenin, iş bırakma eylemlerinin meşru olduğunu belirten Duran, “Anayasa’yla ve kanunlarla güvence altına alınmıştır. Sendikaların işçilerin eylemlerine destek vermesi, işçilerle birlikte mücadele etmesi, sendikal faaliyet yürütmesi de tamamen meşrudur ve yasaldır. Asıl suç olan, hukuksuz olan işçilerin kullandığı anayasal hakkı gasbetmektir. İşçilerin zam talebiyle eylem yapmasının önüne geçmeye çalışan patronlar ve patronların talimatıyla hareket ederek işçilerin mücadelesini bastırmaya çalışan, sendikaların faaliyetini engellemeye çalışan kolluk kuvvetleri suç işlemektedir. Önümüzdeki günlerde bu suçları işleyenler hakkında suç duyurusunda bulunacağız. BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen’e yönelik tehditlerin de takipçisi olduğumuzu ve gereken yapılana kadar takipte kalacağımızın bilinmesini isteriz” dedi.